Pazar İnsanoğlu: Kocaman bir bakteri torbası

İnsanoğlu: Kocaman bir bakteri torbası

11.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hinduların, Ganj'ın "pis" sularında yıkanması, size de bilgece gelmiyor mu? Özellikle de insan hücrelerinin büyük bölümünün aslında bakteri olduğunun ortaya çıktığı şu günlerde...

İnsanoğlu: Kocaman bir bakteri torbası

Kim, niye girer bu pis suya?Hindular. Ganj Nehri'nin nasıl da pis olduğu bilinmeyen bir şey değil. İnsanın gözüne gözüne giren, hem kokan hem bulaşan bir pislik zira bu. Yakılması yasak olan ölülerin cesetleri yüzüyor nehir sularında. Onlarca noktadan kanalizasyon dökülüyor Ganj'a. Her gün on binlerce Hindu yanı başında yüzen cesetlere ve ağır kokuya aldırmadan nehrin sularına bırakıyor kendini ya da kıyısında çamaşır yıkıyor, hatta bu suyu içiyor. O pis su bırakınız arındırmayı, günaha günah ekler gibi görünüyor. Yine de Hintliler Ganj'da vaftiz olarak tüm günahlarından arınacaklarına inanıyor. Hindular, Ganj Nehri'ni kutsal kabul ediyor.Böyle pis bir nehri...Peki Ganj sadece bir nehir mi?Ganj Nehri'nin 100 ml'sinde 1.5 milyon bakteri varmış. Bir buçuk milyon! Normal değer ise 500'müş. Sadece beş yüz!Yoksa bizim bakıp da nehir olarak gördüğümüz o şey, aslında sadece nehir değil mi? Ganj bütünüyle nehir mi, yoksa ne? Yetişkin bir insanın vücudunda da 1000'den fazla türe ait 100 trilyon civarında bakteri var. İnsanın biyolojik yapısının insana özgü olmayan bir dolu gen dizisinden oluştuğunu biliyorduk zaten. Cildimizde, midemizde, ağzımızda, bağırsaklarımızda bakteriler ve virüsler cirit atıyor. Bilmediğimiz, ya da aslında bu bilgiler ışığında bilebileceğimiz ama üzerinde düşünmediğimiz için bir bilim adamı dillendirinceye kadar sormayı akıl etmediğimiz şey şu: Eğer insan vücudundaki hücrelerin çoğu "aslında bakteri" ise, bu durumda biz "bütünüyle insan" mıyız, yoksa neyiz?Bizim bakıp da insan olarak gördüğümüz şey, aslında sadece insan değil mi yani? İnsan bütünüyle insan mı, yoksa ne? Adımızın "insan" ya da "bakteri" olması neyi değiştirir, biz yine biz olmaya devam edeceksek? Canlıların sınıflandırılmasındaki yerimiz değişebilir. Yüzde 80-90'ı bakteri olan bir canlı olarak hâlâ "memeli" miyiz yoksa virüsler, bakteriler ve mavi-yeşil alglerle birlikte Monera Alemi'nde mi bizim yerimiz?Durun bir dakika, ben kayboldum, biz kimiz ve neredeyiz?Hindistan'a gidip kendini aramalar, bulmalar, ermeler falan pek benim tarzım değil. Ama Hinduların, normal bir nehir suyuna göre 3 bin kat fazla bakterinin yaşadığı Ganj'ı kutsal kabul etmeleri size de, ne bileyim, bilgece gelmiyor mu?Batı insanı elini bile anti-bakteriyel sabunla yıkarken, Hinduların bakterilerle koyun koyuna yüzmesi...Batılı bilim adamları bile yeni yeni "bakterilerle barışmamız gerektiğini" söylerlerken, Hinduların uzun yıllardır bakterilerle yakın akraba, kanka tadında yaşamaları...* * *Bizim bakıp da "pis" diye burun kıvırdığımız Ganj da, bizim içimizden daha "temiz" galiba! Canım yeğenim mavi-yeşil alg Cildimizde, bağırsak sistemimizdeki bakteriler ve virüsler upuzun bir evrimin sonunda bize karışmış, bizimle kaynaşmışlar. Artık bizi hasta etmiyor; hatta bazıları bizi hastalıklara karşı koruyorlar bile. Bugün vücudumuzda barındırdığımız yaklaşık 500 virüs bir zamanlar insanları çok feci hasta ediyor, hatta öldürüyormuş. Ama şimdi bizimle aynı saftalar; yaşamamız, daha daha uzun yaşamamız için çırpınıyorlar.Milyonlarca yıl sonra belki ama bir gün HIV virüsü de insanla kaynaşacak. Ve değil hasta etmek, hastalıklara karşı bizi bizzat o savunacak.Hinduların Ganj'dan kaptığı virüsler, bakteriler de böyle... Öldürmüyorlarsa eğer; insanları, özellikle de gelecek kuşakları güçlendiriyorlar. Böyle meziyetleri olan bir nehir "kutsal" kabul edilmez mi! Öldürmeyen bakteri güçlendirir Şimdi bilim adamları diyor ki "İnsan hücrelerinin büyük bölümü aslında bakteri". İnsan dışkısı DNA'sını incelemişler, aman da ne büyük sürprizmiş de, DNA'ların büyük bölümünün bakterilerden kaynaklandığını görmüşler...İnsanların memeli değil de bakteri, virüs tipi bir mahluk olduğunu bilmek için bu kadar araştırmaya lüzum yoktu halbuki. Diğer memelilere bak, dön bir de insana bak! "Matrix"te nitekim Ajan Smith açık açık söylemişti insanların memeli olamayacaklarını:"Bu gezegendeki memeliler çevreleriyle içgüdüsel bir denge içindedir. İnsanlar öyle değil. Siz bir yere gidiyorsunuz ve oradaki doğal kaynakları tüketinceye kadar üreyip çoğalıyorsunuz. Sonra yaşamak için başka bir yere gitmek zorunda kalıyorsunuz. Aynı şekilde davranan bir canlı daha var: Virüsler. İnsan memeli değil aslında, bir tür virüs. İnsanlık bir hastalık! Gezegenin kanseri." İnsan memeli değil, virüs Beyin, gördüğü ile hatırladığı arasındaki farkı bilmiyormuş. Önce bir nesne gösteriyorlar birine. O biri, o nesneye bakarken, beynin hareketlerini izliyorlar. Beynin belli bölgelerinde bir aydınlanma oluyor.Sonra o kişiden, gözlerini kapatıp az evvel baktığı nesneyi zihninde canlandırmasını istiyorlar ve yine beyne bakıyorlar. Beyinde aynı bölgeler aydınlanıyor.Diyor ki bilim insanları "Demek ki beyin insanın neyi gerçekten gördüğünü, neyi zihninde canlandırdığını bilmiyor."O zaman biz nasıl biliyoruz aradaki farkı? Beynimizle bilmiyorsak eğer, bilen kim peki? Beynimiz hayalle gerçek arasındaki farkı bilmiyorsa, bilen belki de bağırsaklarımızdır, kim bilir?Bakteriler bilir mi? Hey, içimde biri mi var?