‘Işık her daim doğudan yükselir’

2018’i geride bırakıyoruz. Belki üzüldük belki sevindik... Kimimiz sevdik kimimiz sevildik... Kayıplarımız da oldu kazançlarımız da. Şimdi yepyeni bir yıl kapıda bizi bekliyor. Ben de bu yeni yıl öncesi Vedik astroloji uzmanı Şebnem Ekşib’le bir araya geldim. Dünyayı ve Türkiye’yi yeni senede neler bekliyor diye sordum ayrıca Vedik astrolojinin bildiğimiz astrolojiden farkını öğrendim. Keyifle okumanız dileğiyle. Hepinize çok güzel bir yıl dilerim. Gönlünüzden geçen iyilikle dilediğiniz her şey gerçek olsun.

-Vedik astroloji nedir?

Astroloji sizin kendinize yaptığınız yolculuğu çözmeye çalışan bir ilimdir. Vedik astrolojiyse size ruhunuz yoluyla kendinize yaptığınız çok daha kapsamlı bir yolculuğu anlatır. Doğu kökenli, yani başlangıç yeri Asya… Bu kadim astroloji ruh ve beden ilişkisini bir arada inceler ve insanı tüm alanlarıyla, enerji ve madde alanlarıyla birlikte anlamaya çalışır. Kader üzerinden gider ve kişinin ruhsal yolculuğunu, neden burada olduğunu, neyi öğrenmesi gerektiğini, neyi deneyimlediğini cevaplayabilir. Ve bunu yapan en eski astroloji sistemidir.

-Bizim bildiğimiz klasik astrolojiden farklı yanları neler?

Vedik astroloji farklı bir gökyüzü değerini referans alıyor. Biz buna “Yıldızıl Zodyak” diyoruz. Burçlar ve gezegenler aynı batı astrolojisinde olduğu gibi kullanılıyor ama hesaplama tekniklerimiz farklı. Batı astrolojisinin kullandığı burç sistemi gerçek gökyüzü değerlerini yansıtmıyor. Oysa Vedik astrolojisindeki burçlarınız gerçek burç değerlerinizi gösterir. Yani sizin batıda bildiğiniz burçlar esasında zaman içinde bir kayma göstermiş. Bu kısım neredeyse hiç bilinmez. Bu nedenle hemen her sene NASA burçlar kaydı diye kıyameti koparır.

-Gerçekten kayıyor o zaman burçlar?

Evet, NASA bu konuda haklı… Zodyak’ın ilkbahar başlangıcı olarak gösterdiği Koç burcu noktası esasında her yetmiş yılda, bir derece geriye kayıyor. Oysa Vedik astrolojide Zodyak burçlarının başlangıç noktası hep aynı. Yani laf aramızda hepimizin gerçek burçları aslında Vedik astrolojiye göre hesaplanan burçlar.

“Şamanizm tüm öğretilerin başlangıç noktası”

-Vedik astrolojinin Türk kökenli olduğunu düşündüğünüzü söylemiştiniz? Bu sonuca nasıl vardınız?

Uzun süredir bu konuda araştırma yapıyorum. Türklerin başlangıç ve dünyaya yayılma yerleri zaten orta Asya ve Vedik astroloji de bu bölgede başlamış. Vedik astroloji sadece bir astroloji türü değil, bütünsel ve felsefi yönleri olan bir yaşam biçimidir. Vedik astrolojinin bakış açısı ile eski Türk gelenekleri, tasavvuf kültürü, kullanılan kelimeler çok benzerlikler içeriyor. Gandi’nin çok güzel bir sözü var; “Hindistan iki çocuklu bir anadır. Çocukları ise Hintler ve Türklerdir” demiş. Hindistan 180 yıla yakın bir süre Moğol Türkleri tarafından yönetilmiş ve aslında o bölge altın çağını yine bu dönemde yaşamış. Her durumda aramızda büyük bir etkileşim var ama bir şekilde hep batıya dönmüşüz, oysa ışık her daim doğudan yükselir…

-Türk kökenli deyince aklıma hemen şamanizm geliyor.

Şamanizm tüm öğretilerin ve astrolojinin de başlangıç noktasıdır. Dünyanın hemen her yerinde evrenle ilk kurduğumuz bağlantının esasını şamanizm oluşturur. Çünkü bilinç oluşmaya başladığında önce Güneş’in döngülerini, Ay’ın evrelerinin bize etkilerini, sonra da yıldızları ve bizim üzerimizdeki güçlü enerjilerini fark etmişiz. Ardından doğayı, doğadaki gücü anlamlandırıp, bu gücün eşsiz dengesine saygı duymayı öğrenmişiz. Vedik astroloji doğaya, evrene saygıyı önemser ve aynı şamanizmde olduğu gibi ritüelleri sever. Sadece gelecek öngörülerinden oluşmaz demiştim zaten. Vedik astroloji geleceğe ulaşmanız için kendinizde konaklamanız gerektiğini, bedeninizi, ruhunuzu arındırmanın, zihin ve beden uyumunun önemli olduğunu vurgular. Bu uyumu sağlamak için size önerilerde bulunur. Her birimizin haritasında gökyüzünün yani evrensel parçacıkların yansımaları var.

“Haritanın ruhuyla konuşurum”

-Şamanizm ve astroloji nasıl bağdaşıyor?

Haritalarımız da gökyüzünün büyük resminin, bizde tezahür etme hali. Yukarıda bulunan güneş bizim haritalarımızda var, Ay, Mars, Jüpiter tüm gezegenler yukarıda bulunan her gezegen, takımyıldız bizde yani insanın yıldız haritasında izdüşüm yapıyor. Demek ki makro düzeyde gökyüzü, mikro düzeyde bizde yansıyor. İşte tam da bu durum, bize evrenin bir parçası olduğumuzu ve gerçekte her şeyin birbirini etkilediğini anlatır. Bu nedenle her haritaya saygıyla ve özenle kendime has özel ritüellerle yaklaşır, haritanın ruhuyla konuşurum. Bu açıdan baktığınızda evet dolaylı da olsa kullanıyorum, diyebiliriz.

Vedik astrolojiye göre 2019 nasıl geçecek?

-2019’da burçları neler bekliyor?

Vedik astrolojide yükselen burcunuz önemlidir. Yükselen burcunuzu bilmek esasen tüm astroloji türlerinde burcunuz adına doğru okuma yapmanızı sağlar. Bir haritada Güneş sizin genel etkilerinizi, yükselen hayata bakışınızı, Ay ise hem duygusal hem de zihinsel olarak yaşamı nasıl algıladığınızı gösterir. Astroloji sisteminde günlük, aylık, yıllık burç okumaları öncelikle yükselen üzerinden okunur. Web sitemde Vedik burçlarını aktardığım bir yazım var. Dileyen, oradan da kendi burcu hangisi diye bakabilir.

Bu yıl Vedik astrolojiye göre su teması taşıyan Akrep, Yengeç ve Balık burçları şanslı etkiler içinden geçebilirler. En azından zorlanacakları noktalarda şansları yanlarında olacak. Jüpiter desteği onlarla.

Parasal konular ve mesleki alanlarda ise Terazi, Akrep, Kova burçları hareketli bir sene geçirecekler. Aşkta ise Yengeç, Boğa ve Aslan burçları daha şanslılar. Koç, Oğlak ve Yay burçları bu yıl dönüşüm ve değişim etkileri içinden geçecekler. Özellikle Koç burçları ve yükselen Koç burçlarını değişim rüzgarları bekliyor. İkizler burcu ise evlilik ve ortaklı ilişkilerinde yeniden yapılanma senesinde. Başak burcu girişimlerinin sonucunu alabilir. Bekleyen konularda hızlanacaklar.

-Vedik astrolojiye göre Türkiye’nin burcu ne ve onu 2019’da neler bekliyor?

Vedik astrolojiye göre Türkiye’nin yükseleni İkizler, bu yüzden de her şeyi hızlı tüketen bir milletiz. Yükselende bulunan Ay duygusal bir yapımız olmasına neden oluyor. Ülkemiz dünya ülkeleri içinde aktif bir rol oynayacak. Finans sektörü, bankacılık alanlarında hareketli bir sene yaşanacak. Ülke gündeminde ekonomi ve dış ilişkiler, sınırlarımızla ilgili konular ağırlıklı olacak. Bu yıl beslenme, özellikle doğal beslenmeye dönüş, sağlık alanları, alternatif tıp ve hizmet sektörü için aktif bir sene.

Türkiye ve dünyada yayıncılık işlerinde değişim var. Basılı yayınlar yerini daha çok dijital platforma bırakırken, sektöre teknolojik gelişmeler, yeni uygulamalar gelebilir. Özellikle yılın ikinci yarısı bilişim ve dijital platform konularında yeni bir yapılanma olacak. Teknolojik konuların öne çıktığı, e- ticaret ve benzeri alanlarda gelişmelere açık ve talebin arttığı bir sene yaşanacak.

-Vedik astrolojiye göre 2019’da dünyayı neler bekliyor?

2019 liderlerin çok konuşulacağı bir sene... Yılın genel etkileri gerçeklerin ortaya çıkması üzerine kurulu. Bugüne kadar bilmediğimiz birçok şeyin mesela gizlenen teknolojik bir durumun veya tıbbi bir gelişmenin aydınlanması gibi karanlıkta olanların ortaya çıktığını görebiliriz. Ülkeler açısından bakacak olursak, Fransa’da başlayan halk hareketi tüm Avrupa’ya yayılabilir. Avrupa’da halk hareketleri ve sosyolojik gerilim açısından sular durulmayacak. Yılın sonunda aralık gibi Arabistan’da da ciddi bir karışıklık bekliyorum. Çin yükselişte ve dünyanın yeni gücü olma yolunda giderken 2019’da gücünü fark ettirmeye başlıyor. Bu sene Trump’a suikast düzenlenebilir. Ocak, bilhassa temmuz ve kasım ayları Amerika açısından zorlu aylar olabilir.

“Bir dostum rüyasında kutsal topraklara gitmem gerektiğini gördü”

-Siz aynı zamanda sık sık seyahat de ediyormuşsunuz duyduğum kadarıyla. Nerelere ve neden gidiyorsunuz?

Doğuya gitmeyi daha çok seviyorum. Batı’ya da gidiyorum ama Doğu başka bir enerjiye sahip bence. Yaptığım bir şeyin bana bilgi katmasını, ufkumu genişletmesini çok önemserim. Hindistan bu anlamda kişisel olarak bana iyi geliyor ve bir de Bali’yi seviyorum. Mekke’ye de gittim ve gidiş hikayem de çok ilginçti. Öyle bir planım yoktu, bir sabah sevdiğim bir dostum aradı ve rüyasında beni gördüğünü, kutsal topraklara gitmem gerektiğinin ona söylendiğini iletti ve telefonu kapattı. Bunu bir işaret olarak aldım ve gittim. Çok güzel bir deneyimdi. Bu arada Mekke’de bulunduğum süreçte bana Hendek Savaşı’yla ilgili bir hikaye anlatıldı. Bu hikayeye göre Hz. Peygamber Hendek Savaşı sırasında Medine’de başlayan yiyecek sıkıntısı için ümmetine bazı doğal taşlar dağıtıyor ve “Açlığınıza iyi gelir” diyor. Kendisi de bu taşlardan kullanıyor. Bu hikaye beni çok etkiledi ve Türkiye’ye dönünce araştırma yapmaya başladım. Ve sonuçta çevremdekilere özellikle diyet programı uygulayanlara destek olması için bu iştah dengeleyen taşlarla hazırladığım özel takılar yaptım ve denemeye başladım. Sonuç kullananları çok şaşırtacak kadar iyiydi. Benim doğal taşlara olan ilgim de bu noktadan sonra daha da derinleşti.

-Taşların insanların ya da mekanların üzerinde etkileri var mı gerçekten? Bunlar aslında telkinlerden oluşan rahatlamalar olamaz mı?

Esasında binlerce yıldır kullanılıyorlar. Telkinden çok öte bir etkileri olduğunu düşünüyorum. Hatta mekanlardaki radyasyonu ölçen küçük aletler var, bu aletleri elektroniklere yaklaştırınca yüksek ses çıkarmaya başlıyor, ancak mekanda doğal bir taş varsa ona yaklaştırdığınızda alet susuyor. Doğal taşlar binlerce yıldır deneyimlenmiş enerji alanlarına sahiptirler. Bu noktada önemli olan gerçek taş olmaları. Zira her şeyin kopyasını üretip, esas formundan uzaklaştırdığımız günümüzde kaliteli doğal taşa ulaşmak da çok kolay değil.