Pazar“İyi çay bir tasarım işidir”

“İyi çay bir tasarım işidir”

29.06.2025 - 02:01 | Son Güncellenme:

Çay üretiminde imece kültürünü canlandırmak amacıyla hayata geçirilen Çay İmecesi Günü, hem nitelikli tarımın önemine hem de birlikte üretmenin gücüne dikkat çekiyor. ‘İyi çay bir tasarım işidir’ anlayışıyla yola çıkan üreticiler, çayın topraktan bardağa uzanan öyküsünde emeği ve dayanışmayı öne çıkarıyor.

“İyi çay bir tasarım işidir”

DİDEM SEYMEN - Çay bizim kültürümüzde dört mevsimlik bir içecek” diyen Lazika Çay Genel Müdürü Emre Erçin ile Türkiye’de çay kültürünü ve Çay İmecesi Günü’nün nasıl ortaya çıktığını konuştuk.

Haberin Devamı

Çay imecesi fikri nasıl ortaya çıktı? 

Aslında uzun zamandır çay hasadıyla ilgili bir etkinlik hayalimiz vardı. Üzümde bağ bozumu neyse, biz de çay için öyle bir gün olsun istedik. Ama tam içini dolduramıyorduk. Kreatif Direktörümüz Yasemin Taşkın’la sohbet ederken birden ‘imece’ kelimesi çıktı ortaya. O an her şey yerini buldu. İmece, Karadeniz’in zorlu doğasında yüzyıllardır süregelen bir gelenek. Komşunun çayını toplarken aslında kendi çayını da toplarsın. El birliğiyle işler kolaylaşır, bağ güçlenir. Sadece çay üretmiyoruz; birlikte üretmenin kültürünü yaşatmaya çalışıyoruz. İmece bizim için bir yöntem değil, bir değer.

Çayı acele toplarsan öldürürsün 

Böyle bir gün düzenlemenin amacı neydi? 

İmece, Anadolu’nun en kıymetli geleneklerinden biri. Ama çay özelinde çok daha hayati bir anlamı var. Çünkü çayın en büyük sorunu hasat kalitesi. Ne yazık ki birçok üretici çayı makinelerle topluyor. Bu da çayın doğasına zarar veriyor. Yaprak eziliyor, yemyeşil bahçeler kahverengi oluyor, yaprak yerine odun toplanıyor. Oysa kaliteli çay ancak dikkatle, elle, zaman ayırarak toplanır. Bunun yolu da yardımlaşmadan geçiyor. Çay bahçesinde insan emeğini yaşatmak zorundayız. Aceleyle toplamak, çayı öldürüyor. Biz de bu günü düzenleyerek hem imece kültürünü hatırlatmak hem de nitelikli tarımın önemine dikkat çekmek istedik. 

Haberin Devamı

Etkinlik nasıl geçti? Katılım nasıldı? 

Gerçekten çok içten ve coşkulu bir gündü; âdeta bir bayram havası vardı. Rize’de gerçekleştirdiğimiz bu özel etkinliğe sadece ekip arkadaşlarımız değil, İstanbul’dan gelen dostlarımız, müşterilerimiz ve tedarikçilerimiz de katıldı. Herkes elinden geldiğince destek verdi. Sabah erken saatlerde bahçeye girildi, horonlar eşliğinde çaylar toplandı, imece yemeği yenildi, atma türkü atölyesi yapıldı. Aslında mutluluk paylaşıldı. 

Türk halkı çayı çok seviyor. Peki soğuk çaya bakışımız nasıl? 

Çay bizim kültürümüzde dört mevsimlik bir içecek. Ama soğuk çay konusunda henüz gelişemedik. Marketlerdeki ürünlerin büyük kısmı aslında şekerli meşrubatlar. Gençler ve çocuklar tatlı olduğu için tercih ediyor. Bence Türkiye henüz soğuk çayı keşfetmedi. Çayın bu formunu tanımıyor ve tanıtmak da üreticilere düşüyor.

Haberin Devamı

Peki sizin bu alanda bir çalışmanız var mı? 

Evet, tam da bu ihtiyaca cevap veren soğuk demleme bitki çayları var.  Gerçek bitkilerle hazırlandı, katkı maddesi ya da yapay aroma yok. Doğal, sade ve etkili içeriklerle formüle edildi. Soğuk suya atıyorsunuz, çalkalıyorsunuz, beş dakika içinde içime hazır. İçine mevsim meyveleri dilimlenerek hem daha aromatik, hem de görsel olarak sofraya neşe katan içecekler hâline getirilebilir. Soğuk çay deyince akla sadece şekerli içecekler gelsin istemiyoruz. Çünkü iyi çay, tasarım işidir. Sadece toprağında değil, düşüncesinde de emek ister. Bir çayın hem sağlıklı hem lezzetli olması, hem köklerine bağlı hem de çağın ihtiyaçlarına cevap verebilmesi gerekir.

Soğuk çay da ayran gibi benimsenmeli 

İçeriği çocuklara uygun mu? 

Kesinlikle evet. Hatta en çok önemsediğimiz şeylerden biri, çocuklara uygun olmasıydı. Gazlı içeceklerin karşısına bir alternatif koymak istedik. Bu çaylar şeker eklemeden de içilebilecek kadar yumuşak içimli. Biz bunları ailelerin ortak içeceği olarak görüyoruz. Tıpkı ayran gibi, sofrada herkesin içebileceği bir seçenek. 

Haberin Devamı

Son olarak, imece ruhu Lazika’nın geleceğinde nasıl yer bulacak? 

Biz şuna inanıyoruz: Çay sadece bardakta değil, insanlar arasında da bir köprü. Üreticiyle tüketici, doğayla insan, köyle şehir arasında... Lazika’nın hikâyesi imeceyle başladı ve geleceği de yine bu birlikte üretme ruhuyla büyüyecek. Çünkü iyi çay, sadece iyi tarımdan değil, iyi bir fikirden ve tasarımdan da doğar. 

 

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler