Pazar Kadın cinayetlerine isyanın şarkısı

Kadın cinayetlerine isyanın şarkısı

15.11.2020 - 03:04 | Son Güncellenme:

Müzisyen İlkim Şimşek, arkadaş çevresinden tanıdığı Pınar Gültekin’in canice öldürülmesi üzerine duyduğu isyanı dile getirdiği “Yaşamak İstiyorum” şarkısı için “Çok büyük bir öfke ve ‘YETER ARTIK’ duygusu var şarkıda. Bir de tabii en önemlisi, en basit haliyle ‘Yaşamak istiyorum’ mesajı” diyor

Kadın cinayetlerine isyanın şarkısı

Yaşamak İstiyorum”, şiddet gören, vahşice katledilen, öldürülen kadınlara adanmış bir şarkı. Türkiye’de sonu gelmeyen kadın cinayetlerinin defalarca konu edildiği şarkılara eklenen en son halka. Farkı ise hem müziği hem sözleriyle gerçek bir isyanı dile getirmesi. Müzisyen İlkim Şimşek’in, arkadaş çevresinden tanıdığı Pınar Gültekin’in geçtiğimiz temmuz ayında canice öldürülmesi üzerine duyduğu isyan bu. “Yıllardır içimde bir şekilde acısını yaşadığım bir konuydu. Pınar’la iyice patlak verdi ve artık susmak istemedim” diyor. Şimşek’le, müzisyen Merco’yla birlikte imza attıkları “Yaşamak İstiyorum” şarkısını konuştuk.

Haberin Devamı

“Yaşamak İstiyorum” şarkısı nasıl ortaya çıktı?

Geçtiğimiz temmuz ayında, aynı arkadaş çevresinden olduğum Pınar Gültekin’i kaybetmemiz üzerine ortaya çıktı. Cinayet haberini aldığımda tam anlamıyla yıkıldım ve duygularımı bir kağıda döktüm. Sonrasında bundan bir şarkı yapmak istediğime karar verip Merco ile görüştüm, o İstanbul’daydı. Birbirimize sözleri göndererek şarkıyı oluşturduk ve birlikte besteledik. Tamamen telefon ve internet üzerinden iletişim sağlayarak şarkıyı tamamladık. Daha sonra İstanbul’da kayıt için bir araya geldik.

Pınar Gültekin’le tanışıklığınız ne düzeydeydi?

Sadece tanışıklık. Akyaka’da aynı arkadaş çevresindendik; zaten küçük bir yer. Herkes samimi olmasa da birbirini bilir. Pınar’ın öldürülmesiyle hissettiğim acı, bu konuda duyduğum tepkiyi artırdı. 9 yıldır Türkiye’de yaşıyorum, farklı taciz ve cinayet haberlerini hep duyuyoruz, sözlü tacizlere bir kadın olarak ben de maruz kaldım.. Yıllardır içimde bir şekilde acısını yaşadığım bir konuydu. Pınar’la iyice patlak verdi ve artık susmak istemedim. En güzel tepkinin sanatla gösterilebileceğine inanıyorum, tüm kadın cinayetlerine, hatta cinsiyet gözetmeksizin insanın en başta gelen yaşama hakkını ihlal eden her türlü davranışa karşı bir şey söylemiş olmak istedim. Susmamak, unutturmamak gerekiyor diye düşünüyorum.

Haberin Devamı

Şarkının hissettirdiği duygu, öfke ve isyan. Sizin duygunuz tam olarak neydi?

Evet çok büyük bir öfke ve ‘YETER ARTIK’ duygusu var şarkıda. Yansıtmak istediğim de tam olarak buydu. Bir de tabii en önemlisi, şiddet gören tüm kadınlar adına en basit haliyle ‘yaşamak istiyorum’ mesajını vermek istedim.

Bu tür toplumsal içerikli bir şarkı için rap türünü tercih etmiş olmanız da tesadüf olmamalı?

Şarkıyı R&B ve rap sınıfında tanımlayabiliriz, evet. Rap’in kendine has, özgür bir ifade şekli var. Bunun da kendimizi en özgür şekilde ifade etmek istediğimiz bir konuyla örtüşmesi büyük bir şans. Benim yorumum genellikle daha R&B’e kayıyor ama ikisi de dinlemekten asla vazgeçemeyeceğim ve tutkuyla icra ettiğim müzik sınıfları.

Haberin Devamı

Kadın cinayetlerine isyanın şarkısı

Kadın cinayetleri bugüne dek birçok şarkının konusu oldu. “Güldünya” bunlardan belki de en bilineni. Şarkıların, bu tür toplumsal meselelerle ilgili etki yaratma potansiyeline dair neler söylersiniz?

Müziğin yapısı gereği konuşmadan, yazıdan çok farklı bir etkisi var. Hem harmonik hem de sözleri açısından kişiyi farklı bir etki altına alabiliyor. Bu açıdan çok farklı bir şekilde büyük bir etki yaratma potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorum. Müzik, eğer toplumsal meseleler gibi gerçeklik içeren konuları bir ifade sanatı şeklinde dile getirebiliyorsa birçok kişinin paylaşmadığı duygularından çok daha fazlasını ifade etme gücüne sahip diye düşünüyorum.

“Çocukluğum Kosova’da geçti”

9 yıldır Türkiye’de yaşadığınızı söylediniz. Öncesi nerede geçti? Bundan sonrası için neler planlıyorsunuz?

İstanbul doğumluyum fakat 5 yaşımda Kosova’ya gittim. Çocukluğum ve ilk gençliğim orada geçti. 9 yıl önce Türkiye’ye döndüm. Koç Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okudum ama müzikle küçük yaşlarımdan beri ilgiliydim. Profesyonel olarak da bir yıldır müzikle uğraşıyorum. Şu an için planım, üzerinde çalıştığım şarkıları single’lar halinde dinleyiciyle buluşturmak. Daha çok R&B, R&B Soul türünde şarkılar üretiyorum ama kendimi bu alanla sınırlamıyorum. Bana gelen ilham en çok hangi tarzda kendini yansıtıyorsa o halini bozmamayı önemsiyorum. O yüzden spektrum geniş olabilir. Jazz, Soul, Slow Pop, R&B ve çok ters köşe Balkan folk tarzlarında şarkı yorumlamaya bayılıyorum.