Pazar “KadıNgözÜyle” erkekler...

“KadıNgözÜyle” erkekler...

10.03.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

170 fotoğrafçı kadının erkekleri nü olarak fotoğraflayacağı proje “KadıNgözÜyle”nin çalışmaları başladı. Proje iki yıl sonra tamamlanacak

“KadıNgözÜyle” erkekler...

Pazar sabahı, saat 10.00. Galata’daki Alengirhane’nin kapısını çalıyorum. Adından da anlaşılacağı gibi alengirli işlerin yapıldığı bir fotoğraf stüdyosu burası. Kapı açılıyor, karşı kanepedeki delikanlının “günün erkeği” olduğunu tahmin ediyorum. Onun solunda kalan salona yöneliyorum. 30 kadının çevrelediği çemberin ortasında duruyor Niko Guido. Nü ve belgesel fotoğraflar çeken Guido, iki yıl sürecek olan “KadıNgözÜyle” projesinin danışmanı. 170 fotoğrafçı kadının erkekleri nü olarak fotoğraflayacağı projenin ilk atölyesi bu.
“Hanımlar” diyor Guido derin bir nefes alarak. “Bugünden itibaren ister istemez etrafınızdaki erkekleri kafanızda soymaya başlayacaksınız.” Yanımdaki kadın, öndeki arkadaşına eğilerek “Ben başladım bile” diyor usulca, “sinemada gördüğüm oyunculara bile ‘bu olur, bu olmaz’ diye bakıyorum”. Nasıl model bulunacağından tutun da, modele nasıl davranılacağına, nü çekerken dikkat edilmesi gereken teknik detaylardan proje sonunda hazırlanacak kitap ve sergiye kadar pek çok bilgi veriyor Guido.

“Çok kıllıyım deyip poz vermiyorlar”
“Modelin mutluluğu çok önemli” diyor Guido. Bir yandan gözü, yandaki kanepede oturan modelde. “Sen bunları duymasan daha iyi aslında ama...” diyerek devam ediyor; “Işık iyi, fon iyi ama model bir sebepten mutsuz diyelim ki... Geçmiş olsun, o fotoğraf olmaz!” 30 kadının da yüzünü endişe kaplıyor. Dikkatle modeli nasıl motive edeceklerini öğrenmeye çalışıyorlar.
Meraklı dinleyicilerden biri söz istiyor; “Kimden modellik yapmasını istediysem, ‘Benim göbeğim var’, ‘Ben çok kıllıyım’ diyerek reddetti”. “Yaa” diyoruz içimizden, “her daim kadının mükemmel görünmesini isterken iyiydi, değil mi?”. Bu soru üzerine Guido, yeni bir başlık açıyor söyleşide, “Model illa ‘taş gibi’ mi olmalı?”. Cevap net: Taş gibi olması şart değil, estetik olsun, bizim olsun! Guido üstüne basa basa tekrarlıyor: “Sanatsal nü, erotik nü ve pornografi farklı şeylerdir. Siz, size sanatsal geleni çekin. Kusursuz bir vücut her zaman sanatsal sonuç vermez”. Nasıl oluyorsa oluyor, mevzu böyle derinlerde seyrederken, bir anda “Model terleyince ne yapacağız?” noktasına geliyor. “Tabii ki elimize bir havlu alıp modeli...” cümlenin burasında bir es veriyor Guido, “silmiyoruz arkadaşlar. Veriyoruz havluyu, o siliyor... Nü fotoğraçılıkta modelle minimum temas esastır.” Yeniden gülüşmeler...
Söyleşiyi bitirirken bana dönerek “Bizim bu işe ‘soyunmamızın’ nedeni nü fotoğrafçılık gibi erkeklerin egemen olduğu bir alanda kadınların da var olabileceğini göstermek. Müslümanların ağırlıkta olduğu bir ülkede bunu yapabilmenin önemine inanıyoruz. Umarım iki yılın sonunda yurt dışında, iyi bir galerinin sergilemek isteyeceği kalitede işler çıkar ortaya.”
Çekime geçmeden küçük bir ara veriliyor. Hanımlar gelirken yanlarında pasta, börek getirmişler. Çaylar, kolalar eşliğinde çekim hazırlıkları tamamlanıyor. Bu sırada model Musa Tekçe mavi bornozuyla salona giriyor. Guido ona hazır olduğunda bornozunu çıkarabileceğini söylüyor. Gayriihtiyari nefesler tutuluyor. Artık boxer’ıyla kalmış durumda olan Tekçe objektifin karşısına geçiyor. Projenin ilk deneme çekimi böylelikle başlıyor...

Haberin Devamı

“KadıNgözÜyle” erkekler...

Projenin ilk atölye çalışmasında Musa Tekçe modellik yaptı.

“KadıNgözÜyle” erkekler...
“KadıNgözÜyle” erkekler...

Sevinç Doğu’nun (solda), Luba Foto’nun ve Idea Aidean’ın fotoğrafları (sağda) projenin ilk çalışmalarından...

“Ben de ilk defa bu projede nü fotoğraf vereceğim”

Niko GuIdo (“KadıNgözÜyle” projesinde danışman)
* Ben nü ve belgesel fotoğraflar çeken bir fotoğrafçıyım. Nülerimin yüzde 90’ında kadın modellerle çalıştım. Özellikle kadınlardan şöyle eleştiriler alırım genelde: “Neden hep kadınları çekiyorsun?” Sanatta cinsel ayrım tabii ki olmaz. Fakat bazı durumlarda sanatçının cinsiyetinin estetik bakış açısı üzerinde etkisi olabiliyor. Ben heteroseksüel bir erkek olduğum için kadın nü fotoğrafları daha estetik buluyorum. Aslında bu böyle olmamalı ama beyin onu tamamen aşamıyor. Bir ay önce yine “Neden erkek çekmiyorsun?” diye bir tepki geldi. Nü sanatın dünyada erkeklerin elinde olması beni de rahatsız eden bir şey. Buradan yola çıkarak “Madem kendim çekmek istemiyorum, kadınlardan oluşan bir grup kuralım, onlar çeksin, ben de danışmanlık yaparım” dedim. İnternetten bir çağrı yaptım. İki saat içinde 170 kadın başvurdu! Bu 170 kadının projeye sıcak bakmalarının nedeni erkekleri çıplak olarak çekecek olmaları değil elbette. Nü sanat piyasasında erkek egemenliğine dur demek, “biz de nü çekebiliriz, erkek nüler de bu piyasada olmalı” demek istemeleri...
* Ben Türkiye’de bir nü fotoğrafçısı olarak olumsuz tepkilere alışığım. Bu gruptakiler de eleştirilerle karşılaşacaklardır. Bu nedenle ekipten kopmalar yaşanabilir. Ama toplumların ilerleyebilmesi için böyle mücadelelere ihtiyaç var.
* Nü fotoğrafçılığa başladığımda hayatımın tamamen değişeceğini hiç düşünmemiştim. Çektiğim nüleri internette paylaşırken kendi adımla paylaşmamayım, yanımda çalışanlar var, işle ilgili sıkıntılar olmasın diye, bir nickname (takma isim) kullanmak istedim. Niko benim rehberlik yaptığım dönemde kullandığım bir isimdi, Guido da rehber demek. Sonra öyle kaldı.
* Ekipte kendi ismini kullanmayan başka arkadaşlar da var ama kimse bunu zayıflık olarak algılamasın. Müslüman bir ülkede erkek nü çekmeye çalışan kadınlar... Bu isim değiştirme meselesi onların cesaretinin ve heyecanın önüne geçmemeli.
* Kendimi estetik bulmuyorum ama ben de ilk defa bu projede nü fotoğraf vereceğim. Ekipten bana bunu teklif eden ilk fotoğrafçıya tamam dedim. Ama kim olduğunu söylemiyorum. Sergide hangi fotoğrafın bana ait olduğunu bilene yemek ısmarlayacağım.

Haberin Devamı

“Bu çekime gelirken her şeyi göze aldım”

Haberin Devamı

Musa Tekçe (“KadıNgözÜyle” projesinde model)
* Bana bu projeyle geldiklerinde Türk aile yapısı nedeniyle şöyle bir düşündüm ama çekimin ne amaçla yapılacağını öğrendikten sonra hemen katılmak istedim. Boş bir amaçla yapılan bir şey değil bu, porno dergisine poz vermiyoruz sonuçta.
* Daha önce hiç modellik yapmamıştım. Ama vücut yarışmaları için topluluk karşısında slip mayoyla durmuşluğum var. Oradan idmanlı olduğum için herhalde poz vermek sorun olmadı.
* 10 yıldır antrenörlük yapıyorum. Aslında bilgisayar bölümünü bitirdim. O alanda da çalıştım ama çok sıkıldım. Spor Akademisi’ne girdim. Sağlıklı yaşam koçu olarak çalışmaya başladım. İşimi çok seviyorum.
O yüzden modellik için işimi bırakmam ama belki ek iş olabilir.
* Bugün tamamen soyunmamı isteselerdi de sorun olmazdı. Kolay olmazdı kabul ediyorum ama her şeyi göze alarak geldim, nü fotoğraf çekimi sonuçta...

Haberin Devamı

“Barbaros Şansal ve Özcan Deniz’i nü çekmek istiyorum”

Özlem Sezgin (“KadıNgözÜyle” projesinde fotoğrafçı)
* Niko’yu daha önceki çalışmalarından tanıyorum. Facebook sayfasında bu projenin duyurusunu gördüm. Erkek nüsünü bir kadının çekecek olması ilginç geldi. Hemen başvurdum.
* Model bulma konusunda sıkıntı yaşamıyorum. Daha önce televizyonda çalıştım, tiyatrolar için fotoğraflar çektim. O nedenle oyuncu arkadaşım çok var. Onlar bu konuda istekli oluyorlar.
* Projeye katılmayı kabul edenlerin sordukları ilk soru genelde; “Cinsel organımız görünecek mi?” oluyor. Kimisi de, benim kardeşim de bunlardan biri, “Görünürse görünsün, onu da siz düşünün” diyor.
* Kendi çekimlerimde kardeşimle çalışmayı düşünmüyorum. Böyle
bir projede yakınlarınızla çalışmak çok kolay değil.
O nedenle isterlerse ekipteki arkadaşlardan birine tayin edebilirim kardeşimi.
* Barbaros Şansal’ı bu proje için fotoğraflamak istiyorum. Kendisine sordum, “Benim vücudum iyi değil” falan dedi ama ikna edeceğim. Özcan Deniz’e de teklif götürdüm ama kabul etmedi.
* Kıllı ve göbekli erkekler poz vermekten korkuyorlar ama gruptan biri tamamen kıllı bir erkeği çekti, çok güzel kareler çıktı ortaya.
* Profesyonel modellerle çalışınca o işte ruh olmuyor. Onların utanmaları olmuyor, istediğiniz pozu veriyor sonra da parasını alıp gidiyor. Aslında utangaçlık fotoğrafa bir ruh katıyor.

Haberin Devamı

“Eşim çektiğim fotoğrafları görünce beni tebrik etti”

Rosa Rıvera (“KadıNgözÜyle” projesinde fotoğrafçı)
* Dört-beş arkadaşımla “1.5 yıldır uğraştığımız proje bitti, şimdi bir boşluğa düşeceğiz” dediğimiz anda çıktı karşımıza bu proje. Niko Guido önceden tanıdığım, keşke bir fırsat olsa da birlikte çalışsak dediğim bir fotoğrafçıydı.
* Denemelerime geçen hafta başladım. Kendimi test etmek için önce bir kadını nü çektim. Bir gün sonra da erkek nü çektim. Utanacağımı düşünmüştüm ama utanmadım. Bir tiyatrocuyla çalıştım. İlk denemelerim pek parlak değildi ama sonra ona fotoğrafta erkeği çıplak göstererek ne anlatmak istediğimi aktarınca daha
iyi oldu.
* Bu projeye katılırken eşime ne düşündüğünü sordum. “Sen nasıl istersen...” dedi. İlk çekimdeki fotoğraflarımı görünce de tebrik etti. 22 senedir beraberiz. O kadar çok şey atlattık ki... Rahatsız olmayacağını tahmin ediyordum. “Hayır, katılmamalısın” deseydi, ben yine bu projeye katılır, sonra da “Sen hayır dedin ama bak ben bunları ürettim” derdim, eminim o da tebrik ederdi.
* Başta eşimi de çekmeyi düşündüm, o da olur demişti ama şimdi biraz “Benden model olur mu hiç?” falan diyor ama deneme çekimindeki fotoğraflarımı görünce “Ne zaman istersen...” dedi.
* İsmimi değiştirdim çünkü nasıl tepkilerle karşılaşacağımı bilmiyorum. Çok ters bir şey olur, o yolda kırılırım diye önlem almak istedim. Enerjimi olumsuz yorumlara harcamaktansa üreteceklerime konsantre olmak istiyorum.