Kapıdaki ölümsüzlükTESTUS GENETİKTAKUS / Ahmet Turhan AltınerDikkat!!! Testus bir sınav değildir... "Çoktan seçmeli testölerle "gırgır" geçmeyi amaçlamaktadır... Testus’taki şıklardan biri mutlaka doğru yanıttır ve doğru olanı bazen şıkların en komiğidir... Yanıtlar her Testus’un altında, göz ucundadır... Ezcümle, en iyi sınav testustan beterdir...
Genetikteki başdöndürücü gelişmeleri okudukça Türkiye’de bilim yapıldığını iddia eden safdilleri düşünmeden edemedim. Genetikteki gelişmeler muazzam. Oysa biz daha Marmara Denizi’nin tabanının şeklini bile doğru dürüst ölçebilmiş ve anlayabilmiş değiliz. Genetik o denli ilerlemiş ki, muamma olarak bilinegelmiş sırlar çözülüp global tüketime arz edilmekte. Kim tarafından? Ne yazık ki bizim tarafımızdan değil.
Amerika Androloji Enstitüsü ve Kentucky Üreme ve Dölleme Merkezi profesörü Dr. Paneyotis Zavos ile İtalyan doktor Severino Antinori geçen günlerde kısır çiftleri çocuk sahibi yapabilmek için insan klonlama çalışmalarını başlatacaklarını açıkladı. İnternette, ilk kopya insanın yolda olduğu duyuruldu. Çalışmalarını ABD’de sürdüren UFO’cu tarikat üyesi Prof. Brigitte Boisselier, "Şansımız yaver giderse ilk kopya insan bu yıl içinde doğar" diye açıklama yaptı. Geçtiğimiz hafta gazetelerde organ transplantasyonu yapmak için organ üretmek amacıyla insan kopyalanabileceğine dair
haberler çıktı.
Yani ölümsüzlüğün eşiğindeyiz. Nasıl mı? Önce efsaneler ve iksirler. Abıhayat... 19. yüzyılda genetik biliminin babası Mendel’den başlayarak bugünlere değin hayatiyetin sistemi araştırılmakta, sırları çözülmekte zahir. Genetik. Kalıtım. Irsiyet. Canlılığın devamı. Hayatiyetin dölden döle aktarımı. Ölümsüzlük döngüsü. Bir yanda "para havliyle" genişleyen genetik
teknoloji ve kapalı kapılar ardında laboratuvarlar. Öbür yanda, milyarlarca insanın "can havliyle" yararına dönüştürülmesi gereken ve biyokimyacı eşim Doç. Dr. Dehen Altıner’den aldığım bilgilerle mantığını aralamaya çalıştığım klonlama testusuna buyur ola bu kez de... Aaa, eyvah bende gene tik başladı...
1 Çok hücreli canlılarda, örneğin püsküllü pırasada, hıyarda, ayıda, maymunda ve "püsküllü bela" insanda başlıca iki çeşit hücre bulunmakta. Bunlardan biri canlıların kendilerine benzeyen canlılar üretmesine yarayan cinsiyet hücreleri. Kadında yumurta, erkekte sperm olduğunu bildiğimiz cinsiyet hücrelerinin genetik bilimindeki adı nedir?
a. Kamet
b. Komet
c. Gamet
d. Hiçbiri
2 Peki, karaciğer, kalp, meme gibi farklı organları oluşturan vücut hücrelerine genel olarak ne ad verilir?
a. Soma
b. Emet
c. Biga
d. Buca
3 İlk iki sorudaki iki tip hücre arasında oynanan ölümsüzlük oyunudur aslında klonlama dedikleri. Kuşkusuz bu kadarla kalmıyor. Peki, birini klonladığınız zaman ne yapmış oluyorsunuz?
a. Hayatınızın en müthiş kopyasını çekmiş oluyorsunuz.
b. Genetik olarak tıpkısını yaratmış oluyorsunuz.
c. Klonlanan da klonlanılan da sonunda ya belasını ya mevlasını buluyor.
d. Hepsi
4 Bir bakıma her şey 1997 yılında Ian Wilmut adlı bilim adamının o zamana kadar bilinenin tersi bir yöntemle bir koyun yaratmasıyla başladı. Bu koyun, türünün erkek ve dişi gametleri arasındaki genetik ilişkiyle değil de, soma hücresindeki genetik materyale göre oluşmuştu. Kopyalanan İskoç koyununun adını hatırlayabilecek misiniz?
a. Barbie
b. Fatmaca
c. Molly
d. Dolly
5 Aşağıdakilerden hangisi İskoç bilim adamı Wilmut’un Dolly’yi klonlarken geçirdiği aşamalardan?
a. Önce ak bir koyunun soma hücrelerinden birini (meme hücresini) aldı.
b. Sonra bir kara koyunun yumurtasını çıkarıp içindeki genetik materyali boşalttı.
c. Ak koyunun soma hücresindeki genetik materyali içi boşaltılmış yumurta hücresine aktardı.
d. Ak koyun mu, kara koyun mu belli oldu. Ak koyunun özellikleri Dolly’de tıpkısıyla ortaya çıktı. Bütün şıklar sırasıyla doğru.
6 Doğal olarak üremede (yumurta döllendiğinde) yumurtadan gelen kromozomlar spermden gelen benzer kromozomlarla eşleşir. Bu kromozomlarda anne ve babadan gelen ve yavruda aynı özelliği kodlayacak olan genler karşılıklı olarak yerleşir. Bu genlerin birbirlerini etkimeleri sonucu yavrunun özellikleri belirlenir. Dolayısıyla anneye ve babaya tıpatıp benzemeyen yavrular oluşur. Peki, Dolly neden tıpatıp annesine benzedi?
a. Genetik materyalin tümü tek bir koyundan alındı.
b. Zaten soma hücrelerinde kromozomlar çift çift bulunurlar, gametlerdeki gibi tek tek değil. Sadece ak koyundan alınan çift kromozomlar tek ebeveynli döllenme oluşturdular.
c. Eyvah erkeklere ihtiyaç kalmıyor, çünkü Dolly deneyinde sperm kullanılmadı. Düşünüyorum da ben artık yokum.
d. Hepsi
7 İnsan klonlaması henüz gerçekleşmedi. İnsan yumurtasının küçük olmasının dezavantajları tartışılıyor. Pek çok
devlet dinsel ya da kötü kullanım tehlikesi dolayısıyla klonlamayı durdurmaya ve yasaklamaya çalışıyor. Peki, bütün bunlara karşın klonlamanın ne gibi avantajları var?
a. Hastalıkları yok etmede... Hasta kişiyi klonlarsınız. Kopyalarken hastalığı yok edersiniz. Orijinal hasta ölebilir, kopyası sağlam.
b. Organ nakli için yapılan klonlamalar doku reddi ve organ bulma sorunlarını ortadan kaldırabilir.
c. Bilimin pek çok konuda önü açılabilir, tabular yıkılabilir.
d. Hepsi
8 Bu işin düşünsel başlangıcı bence 1818 yılında başlamıştı. "Hükümetin en hayırlısı bile başa beladır" sözüyle ünlü İngiliz düşünürü William Godwin’in kızı Mary Shelley, bir adı da "Modern Promete" olan müthiş bir kitap yazmıştı. Kitabın kahramanı bir android, insan eliyle üretilmiş bir canavardı. Kimine göre yazar, kadın için doğum yapmanın ürkünçlüğünü yansıtıyordu. Bazılarına göreyse insan endüstri devrimiyle makineyi yaratmıştı, makine de insanı yok edecekti. İnsan klonlamasını iki yüzyıl önceden haber veren bu eserin adını kestirebilir misiniz?
a. Dr. Akula
b. Dr. Jeckyll
c. Dr. Mendele
d. Dr. Frankenstein
9 Dolly’yi çok özel yapan onun klonlanmış ilk koyun olması. Ona Dr. Frankenstein’ın canavarı diyenler var, çünkü o insan eliyle yaratıldı. Aklıma 1978 yapımı bir film geliyor, yönetmen Schnaffner’ın filmi. Gregory Peck, James Mason, Laurence Olivier ve Lilli Palmer oynamıştı. Bu filmde Yahudi kasabı Nazi doktor Mengele, 94 Brezilyalı çocuk üzerinde yaptığı deneylerle yeni Hitler’ler klonlamaya çalışıyordu. Filmi bildiniz mi?
a. Diktatör
b. Terminatör
c. Blade Runner
d. Brezilyalı Çocuklar (The Boys from Brazil)
10 Peki, delinin biri gerçekten Hitler’ler klonlayabilir mi?
a. Evet ama elde Hitler’in canlı hücresi varsa...
b. Evet ama ölümden önce veya hemen sonra hücreleri dondurularak saklanmışsa. (Dr. Mengele’nin ne işler karıştırdığı bilinmez ama bu yöntem o zamanlar yoktu.)
c. Evet ama saklanmış hücreler bugün kullanılabilir durumdaysa.
d. Hepsi evet ama klonlanmış yumurtanın bırakılacağı rahmin sahibi hanım ve kocası kişilik olarak Hitler’in anne babasından çok farklılarsa ve çocuğu çok farklı koşullarda büyütürlerse, genetik materyal aynı olmasına rağmen umduğunuz Hitler’le değil de bulacağınız bambaşka bir Hitler’le yetinmek zorunda kalabilirsiniz.
11 Demek ki, canlı kalabilmiş herhangi bir hücreden genetik materyal alınıp ölen kişi kopyalanabilecektir.
Bu durumda; kadınsanız, ölümlerinden sonra bile anne veya babanızın genetik materyaliyle, onları siz de yeniden doğurabilirsiniz. Bu müthiş olayı nasıl adlandırabiliriz acep?
a. Çocuğumun kızıyım
b. Hortlamanın Arapçası
c. Ölümsüzlük kapıda!
d. Pes doğrusu! Hepsi veya hiçbiri.
Yanıtlar: 1) c, 2) a, 3) b, 4) d, 5) d, 6) d, 7) d, 8) d, 9) d, 10) d, 11) dPAZAR