Pazar Karaoğlan felsefesi: Savaş ve seviş

Karaoğlan felsefesi: Savaş ve seviş

05.10.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Erotik ve Milliyetçi Bir İkon: Karaoğlan" kitabının yazarı Levent Cantek "Karaoğlan, Batıyı kadın bedenine indirilmiş bir şekilde karşısına alıp fethediyor, ona haddini bildiriyor. Karaoğlanın popülerleşmesinde en önemli etkenlerden biri bu" diyor

Karaoğlan felsefesi: Savaş ve seviş

Bugün pek çoğumuza komik geliyor. Ama 41 yıl önce, 1962de Akşam gazetesinde günlük bant olarak başladığında beğenilmekle kalmamış, kısa zamanda taklitleri yapılacak kadar çok tutulmuştu. Önce diğer gazetelerde benzer karakterler boy gösterdi, sonra haftalık dergi olarak yayımlandı, hatta filmleri yapıldı.Peki neydi Karaoğlanı bu kadar popüler yapan? Çizgi roman araştırmaları ile tanınan Levent Cantek "Erotik ve Milliyetçi Bir İkon: Karaoğlan" adlı kitabında bu sorunun cevabını arıyor. Ve Karaoğlan üzerinden, bu çizgi romanın en etkili olduğu 60lı yılların Türkiyesini anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyor. Karaoğlan korkusuzdu, tüm düşmanlarını alt edecek kadar güçlüydü ve kadınların karşı koyamadığı bir erkekti. Suat Yalazın yarattığı Karaoğlan karakteri ha bire dövüşüyor, sonra sevişiyor, yeniden dövüşüyor, sonra yine sevişiyordu, sonra yine dövüşüyordu. Derken macera sona eriyor ama bir sonraki macerada da dövüş-seviş döngüsü bozulmuyordu. Yok, o kadar değil. Çocukken severdim Karaoğlanı. Esprilidir, kahramanları konuşkandır... Bir de tabii erotik bir yanı olması o yaşlarda etkiliyor sizi. Ama sonra Karaoğlan okumayı bıraktım. Hatta bu kitabı hazırlarken hepsini okumak zorunda kaldım. Açıkçası çok sıkıldım. Kitabı bitirince elimde kalanların bir kısmını kutulara doldurdum, bir kısmını koleksiyoncu arkadaşlara dağıttım. İlişkimizi bitirdim. Boşandık yani. Sizin "Çizgili Hayat Kılavuzu" diye çizgi romanla ilgili bir araştırma ve derleme kitabınız yayımlanmıştı. Yeni kitabınız "Erotik ve Milliyetçi Bir İkon: Karaoğlan" ise Karaoğlan üzerine. Diğer çizgi romanlar içinde Karaoğlan sizin için nerede duruyor? Özel bir yeri mi vardı kalbinizde? "27 Mayısın milliyetçi ortamı ona yaradı" Karaoğlanı yazmak isteyişimin nedeni çocukluktan kalan dönemsel bir sempati değildi. 60ların önemli bir fenomeni olmasıydı. Karaoğlanın hangi ihtiyaçlardan çıktığını saptamak, gelişme sürecini ve geçirdiği değişimleri anlamak istedim. Niye Karaoğlanı seçtiniz? Önsözde böyle bir teklif aldığınızı yazmışsınız ama... Onun dışında? 27 Mayısla ilgili bir şey bu. 60larda Türkiye, ikinci bir Kurtuluş Savaşı atmosferine giriyor. İdeolojik olarak böyle bir atmosfer yaratılıyor. Buna bağlı olarak milliyetçi bir ortam oluşuyor. Bu yüzden o dönemde sadece tarihi çizgi romanlarda değil, tarihi romanlarda da patlama var. Bir de, biliyorsunuz, erotik yayınlar bunlar. Playboyun Türkiyede satışı yasaklanırken, çizgi romanlar için bir kısıtlama yok. Karaoğlan, Batıyı kadın bedenine indirilmiş bir şekilde karşısına alıp fethediyor, ona haddini bildiriyor. Popülerleşmesinde en önemli etkenlerden biri bu. Ve bunlar üzerinden de 60ların Türkiyesini anlamak... Karaoğlan o yıllarda niye bu kadar popüler olmuş, nasıl bir boşluğu doldurmuş? "Karaoğlanın sayfaları sperm kokuyor" Bir dönem bunlar tartışıldı. Hatta bazıları çok kızıyordu Karaoğlana; seviştiği bu kadınlar kim diye. Bunlar Türk mü, değil mi? Bir Türk kadın nasıl bu kadar rahat seks yapar? Kız arkadaşı Bayırgülünün etnik kimliği de muğlaktır. Ondan bir Türk gibi bahsedilmez. Çünkü sürekli seks yapıyor. Karaoğlanın annesi mesela, Meryemvari bir kutsiyetle çizilmiştir. Bütün kadınlar yarı çıplak dolaşırken o boğazına kadar kapalıdır. Karaoğlan hiç Türk kadınlarla birlikte olmuyor mu? Elbette. Sadece Karaoğlan ya da çizgi romanlar için değil, bütün mizah dergileri için geçerli bu. Akbabaya berber dergisi derler. Orada erkekler var. Onlar okurlar, bakarlar. Bütün o sayfalar sperm kokuyor yani. Şimdi siz bunu başlık yaparsınız. Yapmayın. Kimse Karaoğlanın annesi onu tahrik etsin istemez. Yani Karaoğlan bir mastürbasyon malzemesi miydi? Milliyetçilik etkisinin azalması, kültürler arasında ayrışmaların ortaya çıkması ile Karaoğlan etkisini yitirdi. Ondaki kültürel değerleri reddeden sol yaklaşımın etkisiyle 70lere tahrip olarak girmişti tarihi çizgi romanlar. İnandırıcılığını yitirmişti. Başta Gırgır olmak üzere dönemin popüler mizah dergilerinde hicvedildi. Komikleşti. Bence çok güzel başlık. Bir de şunu soracağım: Şimdi Karaoğlan eskisi kadar popüler değil. Erkekler için artık mastürbasyon malzemesi seçenekleri çoğaldı. O yüzden mi? Karaoğlan milliyetçiliğinin yanı sıra biraz da solcu sayılmaz mı? Bülent Ecevite "Karaoğlan" lakabı takıldığı düşünülürse...O lakabın çizgi roman Karaoğlanla bir ilgisi yok. Karaoğlan; esmer, sevimli erkek çocukları için söylenen bir sempati ifadesi. Bu lakabı Ecevite Mustafa Ekmekçinin taktığı da söyleniyor. 1973 seçimleri öncesinde Süleyman Demirele takılan "Çoban Sülü"ye karşılık, Ecevite de "bizden biri, halktan biri" vurgusu yapmak için yakıştırılmış bir lakap bu. Ama Karaoğlanın yaratıcısı Suat Yalaz bunu bir pazarlama aracı olarak kullanmış.Sahi, Suat Yalaz ne düşünüyor bu kitap hakkında? Beğendi mi?Kitaptan çok hoşlanmamıştır herhalde. Gördüyse eğer hoşlanmamıştır. Kitap yayımlandıktan sonra aradım ama ulaşamadım. Görüp görmediğini bilmiyorum bu yüzden. "Ecevitin lakabının Karaoğlanla ilgisi yok"