"Kendine ve ekibine güvenmek başarıyı getirir"

1949 yılında Nizip’te doğan Fikret Öztürk, İstanbul Çapa Yüksek Öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra birçok lisede fizik öğretmenliği yaptı. Öğretmenliği bıraktıktan sonra 1980 yılında kurduğu Öztürkler Petrol Limited Şirketi ile petrol dağıtım şirketlerinin akaryakıt ve madeni yağ bayiliklerini aldı. Öztürkler Petrol giderek Türkiye’nin önemli madeni yağ ve akaryakıt distribütörlerinden biri haline geldi. Ardından 1992 yılında Mersin’den geldiği İstanbul’da Türkiye’nin ilk yerli akaryakıt dağıtım şirketi olan Opet Petrolcülük A.Ş.’yi kurdu.

Opet’in kuruluş aşamasını anlatır mısınız?
1980’li yıllarda Mersin’de bir madeni yağ dükkanı açtık. Burada çalışmalarımızı sürdürürken bir yandan da bazı dağıtım şirketleri ile temasa geçip onların bayiliklerine başladık. O yıllarda şirketimizin adı Öztürkler Petrol’dü. 1992 yılında artık sektörde yeterince deneyimimiz olduğunu düşünerek yeni bir şirket oluşturma kararı alıp Öztürkler Petrol’ün kısaltması olan OPET’i kurduk.

Öğretmenlikten neden bu sektöre geçiş yaptınız?
Eşim de benim gibi öğretmendi ve o yıllarda ikimiz ayrı şehirlere atanmıştık. Bunun üzerine ben istifa ederek eşimin bulunduğu şehre döndüm. Bu arada çocuklarımız dünyaya gelmiş, onların gelecekleri için başka bir iş koluna atlama zorunluluğu duymaya başlamıştık. Eşim bir süre daha öğretmenliğe devam etti. Ben de ticarete atıldım.

Belli bir yaştan sonra farklı bir sektöre girmek zor olmadı mı? Bu sektörde başarıyı nasıl yakaladınız?
O yıllarda 30’lu yaşlarımdaydım. Dolayısıyla sektör değişikliğine adapte olmakta zorluk çekmedim. Başarıyı yakalamanın birkaç koşulu vardır; öğrenmek, araştırmak ve uygulamak. Kısaca, çalışmak. Kendimize bir hedef koymuş ve bu sektörde başarılı olmak için gerekli sermayeyi oluşturmaya başlamıştık. Geriye sadece doğru zamanda doğru kararları vererek ilerlemek kalmıştı. Biz de onu yaptık.

Başarılı olmanıza kim veya ne yardım etti?
Bugünlere birlikte geldiğim ailem ve eşim. Farklılıklarımız bile bizi bütünledi. Bu başarıyı onunla yakaladım.

Sizi başarılı ve diğerlerinden farklı kılan nedir?
Öncelikle Türkiye’de doğmuş ve büyümüş bir şirketi darbelerden koruyarak ayakta tutmak, çizgisi ve felsefesinden taviz vermemek. Bugüne kadar doğru bulduğum ve inandığım şeyleri savundum ve yaptım. Ama bu, asla başkalarına zarar vermek anlamına da gelmedi. Tam tersi çevremdekilerin fikirlerine önem veririm ve ikna olduğum her konuda başkalarının fikirlerini de hayata geçiririm.

Kendinizi en çok ne zaman tam anlamıyla başarılı hissettiniz?
Başarı çok göreceli bir kavram. Bir insanın iç dünyasındaki başarısı şirketini evladı gibi tertemiz ve sağlıklı büyütmektir. Bunun da çeşitli göstergeleri vardır; sektör içerisindeki durumu, kârlılığı, hizmet kalitesi, müşteri memnuniyeti, çalışan mutluluğu. Bunlarda yaptığınız hatalar aza yakın, göstergeler yukarı doğru ise kendinizi başarılı sayarsınız. Ben şu anda böyle bir dönemi yaşıyorum.

Sizce gerçek başarı nedir? Ne zaman "İşte şimdi başardım" dersiniz?
Gerçek başarı sonucundan vicdanen de rahat olduğunuz işlerden sonra kendinize "Başardım" diyebilmenizdir. Çünkü iş dünyasında attığınız her adımda tökezleme ya da tökezletme riski taşırsınız. Hedefe ilerlerken bunları ne kadar az yaşar ya da yaşatırsanız başarılı bir çizgide, istikrarlı olarak yol alıyorsunuz demektir.

Başarısız olduğunuz ve vazgeçmeyi düşündüğünüz anlar oldu mu? Nasıl üstesinden geldiniz?
Böyle bir an olmadı. Ama olduğu takdirde akılcı düşünce yolu ve ailemin desteğiyle üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum.

Kendinizi geliştirmek için şimdiye kadar neler yaptınız, neler yapıyorsunuz?
İngilizcemin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle 1995 yılında İngiltere’de bir yıl kadar dil eğitimi aldım. Şimdi de geliştirmek için çalışıyorum.

Bundan sonraki hedefleriniz neler? Nasıl ulaşmayı planlıyorsunuz?
OPET’i daha ileriye taşımak, Türk kökenli bir şirketi uluslararası standartlarda bir şirket haline getirmek. Profesyonel ve inançlı bir ekibimiz var. Hedefe doğru emin adımlarla gidiyoruz.

• En beğendiği oyuncu: Mel Gibson
• En beğendiğiniz oyuncular: Filiz Akın, Mel Gibson.
• En beğendiğiniz yazar: Yaşar Kemal.
• En favori filminiz: "Schindler’in Listesi".
• En son okuduğunuz kitap: "Köprü"/Ayşe Kulin, "Gelibolu"/Buket Uzuner.
• En son dinlediği albüm: Tayfun Talipoğlu’nun şiirlerinden oluşan CD.
• En son izlediği film: "Kadınlar Ne İster"
• Kullandığı parfüm: Gucci.
• Arabasının markası: BMW 7/40.

Klasik ve caz müziğin evliliği
Dünyaca ünlü sanatçımız Meral Güneyman, Boğaziçi Üniversitesi klasik müzik konserleri dizisinde Boğaziçi Üniversitesi’nde ve İzmir Sanat’ta konser veriyor. Güneyman’ın "Klasik ve Caz Müziğinin Evliliği" başlığı altında gerçekleştireceği konser 3 Aralık Salı günü Boğaziçi Üniversitesi Albert Hall’da saat 19.30’da dinlenebilecek. Güneyman’ın İzmir Sanat’ta vereceği konserin tarihi ise 12 Aralık saat 20.30.

Türk yönetmenin başarısı
Genç yönetmenlerimizden Yeşim Ustaoğlu, Robert Redford’un kurduğu Sundance Vakfı tarafından düzenlenen festivalde Avrupa adına yarışacak üç yönetmenden biri oldu. Ustaoğlu üçüncü uzun metrajlı filmi "Bulutları Beklerken" ile Sundance Vakfı ve HNK’nın (Japon Yayıncılar Birliği) düzenlediği 2003 Sundance / NHK International Filmmmakers Awards’ın (Uluslararası Film Yapımcıları Ödülü) 12 finalistinden biri oldu. Avrupa adına yarışacak üç yönetmenden biri olan Ustaoğlu’nun filmi Türkiye, Fransa, Almanya ve Yunanistan ortak yapımı olarak çekilecek.

"Tahıl Viskileri"
Johnnie Walker Red Label o benzersiz tadını, harmanındaki seçkin malt viskiler kadar tahıl viskilerine de borçlu. Aralarındaki en büyük fark, maltlar sadece arpa içerirken, tahıl viskileri arpayla birlikte buğday veya mısır gibi başka bir tahılın karışımından oluşması.
Harmanlanmış bir viski için malt viskiler, tıpkı bir resmi oluşturan ana renkler gibidir. Tahıl viskilerin ise harmanlama ustasının, tüm renkleri üzerinde karıştırabileceği bir palettir. Tahıl viskileri karışımdaki maltların karakterini değiştirebilecek baskın tat veya kokuya sahip değildir ama sofistike tatlara sahip maltların karışımdaki etkisini güçlendirmeye yardım ederler. Viskinin yapımında kullanılan doğal su, maltların tadını ve aromasını açığa çıkarırken nasıl etkili olabiliyorsa, aynı şey tahıl viskileri için de geçerli. Bu yüzden bir karışımın temelini oluşturacak doğru tahıl viskileri seçmek hayati önem taşır.
Johnnie Walker viskilerinde, karışıma hafif kremalı ve vanilyalı tat katması için özellikle yıllanmış tahıl viskileri tercih edilir. Her yudumda keyfini daha çok çıkarmanız için…