26.06.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
AYDİL DURGUN
Son günlerde İngiliz televizyon yıldızı Katie Piper’ın estetik operasyonunu gerçekleştiren cerrah olarak tekrar gündeme gelse de, Onur Erol zaten ünü ülke sınırlarını aşmış başarılı bir estetik cerrah. Bu denli aranılan bir doktor olmasının doğal bir sonucu olarak da neredeyse hiç boş vakti yok, ya ameliyatta ya da yurtiçinde veya dışında bir yerlerde konferans veriyor. Hal böyle olunca bizi bir ameliyat sırasında karşılıyor Onur Erol. Biz de maske, bone ve önlüklerimizi giyip ameliyathaneye giriyoruz. Bir yandan hastaya gerçekleştirdiği burun ameliyatının dikişlerini atan Erol, bir yandan da hastanın hayati verilerini gösteren cihazın çıkardığı sesler eşliğinde anlatmaya başlıyor.
Ameliyat masasında Katie Piper’ın televizyonda yayımlanan haberleri aracılığıyla kendisine ulaşmış, Kanada’dan gelen bir hasta var. O da kolundaki yanık izleri için gelmiş. 2 yaşındayken yanan koluna gerekli tedavi uygulanmış fakat aradan yıllar geçmesine rağmen yanık izleri geçmemiş. Gelmişken daha önce yaptırıp beğenmediği burnunu da Dr. Onur Erol’a emanet etmiş.
Ondan plastik cerrahi ile ilgili dinleyeceğimiz çok şey var. Ama önce Piper’a uygulanan işlemin detaylarını öğrenmek istiyoruz. Hatırlatalım: Katie Piper yüzüne atılan kezzap sonucu 30’u aşkın operasyon geçirmiş, tedavisinin tamamlanması için Türkiye’ye gelmiş ve Dr. Erol’a ameliyat olmuştu. Piper’a üç aylık periyotlarla üç kez yağ dokusu verilmiş. Bir kez daha yağ dokusu enjekte edilmesi amacıyla ülkemize gelecek.
Katie Piper’a uyguladığınız tedavi yönteminden bahseder misiniz?
Bu yöntem, rejuvenasyon (gençleştirme) amaçlı deri altına yağ dokusu enjekte etmek olarak özetlenebilir. Yağ dokusu yüzde gençleştirici bir etki sağlıyor, yaşlanmayı geciktiriyor. Sadece şekil vermekle kalmıyor, cildi düzeltiyor ve parlamasını da sağlıyor.
Bu etkiyi yaratmada, kök hücre büyük bir rol oynuyor. Yağ dokusundaki kök hücrenin etkisini artırmak için kişinin kanından elde edilen hormonlar da kullanılıyor. Bu karışım daha sonra tekrar kullanılmak üzere dondurulabiliyor. Daha önceleri yalnızca gençleştirme işlemi için kullanılan bu yöntem, artık yanık dokularda da kullanılmaya başlandı. Deri ve doku nakli veya aşılanması gibi yanık tedavileri sonrasında kalan nedbe dokular (yara izleri) hastayı mutsuz ediyor. Son birkaç senedir uygulanan bu yöntemde, lazerle yumuşatılan nedbe dokuların altına yağ dokusu uygulanıyor. Böylelikle söz konusu yanık doku düzelerek normal dokuya yaklaşıyor. Katie Piper’a da uyguladığımız yöntem bu. Kendisi çok müteşekkir oldu. Bizi Londra’daki partisine davet etti. Ayrıca bana bir mektup da gönderdi. Minnet duygusunu belirtmesi çok güzel bir şey tabii, bu bizi de mutlu etti.
“Yurtdışından ameliyat olmak için gelen insanlar var”
Siz Türkiye’de estetik cerrahi denince akla ilk gelen isimlerden biri olarak bu alandaki gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz?
Estetik cerrahi, plastik cerrahinin bir parçasıdır. Plastik cerrahi bu yıl 50’nci kuruluş yıldönümünü kutluyor. Türkiye’de bu konuda son 15-20 yıldır büyük bir gelişme oldu. Bizlerin yetiştirdiği ve yurtdışında da eğitim alıp geri dönen doktorlarla birlikte Türkiye plastik cerrahi alanında dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline geldi. Avrupa ve Amerika’da saygınlık kazanmış durumdayız. Yayımlanan bilimsel makalelerimiz sayesinde ismimizi duyurduk. Yurtdışından ameliyat olmak için gelen insanlar var.
Hastalar son dönemde nasıl taleplerle geliyor size? Son zamanlarda neler moda estetik cerrahide?
Eskiden olduğu gibi burun ameliyatları için geliniyor en çok. Ancak hastalar da bilinçlendi son zamanlarda. Bana gelen hastaların çoğu suni bir burun istemiyor. Yüzlerini genç tutmak istiyorlar, bu anlamda doku enjeksiyonu da çok arttı. Meme büyütme, dikleştirme, liposuction gibi ameliyatlar da her zaman olduğu gibi çok talep görüyor. Bunun dışında son zamanlarda tercih edilen bir diğer yöntem de küçük işlemlerle yaşlanmayı geciktirmek, büyük operasyonları daha sonraya bırakmak. Benim başlattığım “ameliyatsız güzelleşme” diye bir trend var. Diyet, cilt bakımı ve inceltici cihazlar yoluyla cildi mümkün olduğunca genç ve güzel tutmaya ve vücuttaki deformasyonu önlemeye çalışıyoruz. Bunun yeterli olmadığı durumlarda ise kaş asma, doku verme gibi yöntemlere başvuruyoruz. Yağ dokuları aşırı derecede değilse, yine diyet ve incelme uzmanlarımız yardımcı oluyor. Ama bu liposuction kadar etkili bir yol değil. Bunun nedeni liposuction’da, fazla hücreler de alındığından nüksetme ihtimali ortadan kalkması. Son trendlerden biri de Zeltiq adını verdiğimiz yöntem. Yağ hücrelerinin dondurulmasıyla uygulanan bu yöntem bölgesel zayıflama için kullanılıyor. Ancak liposuction gibi bütün vücuda şekil veren bir uygulama değil bu.
“Charlize Theron ve Sharon Stone’u çok beğenirim”
Estetik ameliyat artık alternatif bir mezuniyet hediyesi haline geldi. Genç kızlar en çok hangi operasyonu tercih ediyor bu gibi durumlarda?
En çok tercih edilen ameliyat burun oluyor yine. Genç kızlar okulunun bitmesiyle bir an önce burun ameliyatını olmak istiyor. Çünkü okulun bitmesiyle çevresi de değişiyor. Üniversiteye yeni görüntüsüyle başlamak istiyor. Başkalarının dikkatini çekmemek için bunu tercih ediyor.
Hastalarınızın yaşı kaça kadar düştü? Sizin yaşından dolayı kabul etmediğiniz hastalarınız oluyor mu?
Tabii, oluyor. Rekonstrüktif olarak, dudak yarığı ameliyatı 3 aylıkken yapılabiliyorken, kepçe kulak için 5 yaş uygun. Bunların dışında liposuction işlemi için en az 16-17 yaşında olması gerekiyor. Burun estetiği içinse kızlarda 17, erkeklerde 18 yaşı tercih ediyoruz.
Eşinizle birlikte kurduğunuz bir de vakfınız var. Orada ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Doğuştan dudak-damak yarıklığı olan hastalar ve trafik kazası veya yanma gibi yaralanmalar geçirmiş insanlara yardım için kuruldu. Tamamen kendi paramızla kurduğumuz bir vakıf. Biz ameliyat için ücret almıyoruz ama hastane ücreti gibi diğer masraflar da var. Daha fazla insana ulaşmak istiyoruz, bunun için de vakfa yardımda bulunulması şart.
“Petek’in burnunu Deniz’e taksak karikatür gibi olur”
Ünlülere benzeme talebiyle gelen hastalarınız oluyor mu?
Nadiren de olsa oluyor, evet. Zaten bana resimle gelindiğinde bakmıyorum bile, çok yanlış bir şey bu. Çünkü herkesin kendi güzelliği vardır, o güzelliği ortaya çıkarmak lazım. Bunu ortaya çıkarmayı ne kadar başarabilirsek o kadar iyi. Zaten bunun dışına çıkmak kişiyi yalnızca çirkinleştirir. Herkesin kendine has bir güzelliği vardır ancak bazı kusurları da olabilir, bunlar da düzeltilir. O şekilde gelen hastalara da bunu anlatmaya çalışıyorum ben hep. Mesela bir hasta geliyor, “Ben Deniz Akkaya’nın burnunu beğeniyorum” ya da “Petek Dinçöz burnu istiyorum” diyor. Ben de onlara “Petek’in burnunu Deniz’e, Deniz’in burnunu Petek’e taksak karikatür gibi olur” diyorum. O zaman ne demek istediğimi anlıyorlar.
“Erkek hasta sayısı iki kat arttı”
Genelde estetik ameliyat denince kadın hastalar akla geliyor. Erkeklerin bu konudaki talepleri ne durumda?
Erkekler hastaların sayısında ciddi bir artış var. Genç erkekler en çok burun ameliyatı tercih ediyor. Sayısal bir değer vermek gerekirse son yıllarda yüzde 10’dan yüzde 18’e çıktı diyebilirim. Güzellik merkezimizdeki epilasyon, incelme gibi hizmetlerimizden de yararlanıyorlar. Erkeklere sıklıkla uyguladığımız bir diğer işlem liposuction. Meme, karın ve bel bölgesinde büyüme olan erkeklerin tercih ettiği bir yöntem.
Yıllardır bu mesleği yapmış olmanın verdiği refleksif bir durum oluştu mu? İnsanların yüzüne bakıp “Şurası şöyle olsa daha iyi olur” ya da “Ne kadar güzel yüzü var” diye düşündüğünüz oluyor mu?
Olsa diye düşünmüyorum, görüyorum.
Ünlülerden böyle bir örnek verebilir misiniz?
Yabancılardan vereyim. Brigitte Bardot çok hoş bir kadındı gençken. Şimdi kırış kırış oldu, gençleştirme işlemine ihtiyacı var diyebilirim. Bir de Charlize Theron ve Sharon Stone’u çok beğenirim, yüz konturları çok hoş.