Pazar “Köpeklerden daha iyi sonuç veren bir dedektör yapılamadı”

“Köpeklerden daha iyi sonuç veren bir dedektör yapılamadı”

08.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Köpek Eğitim Merkezi’nden Başkomiser Kerem Gökay Öner, uzman köpek eğitmenleri Orkun Kara ve Çetin Erginoğlu’yla buluşup patlayıcıdan uyuşturucuya arama köpekleri hakkında her şeyi konuştuk. Erginoğlu: “Teknoloji çok gelişti. Uzaya bile gidiyoruz ama yasaklı madde ararken kullanmak için köpeklerden daha iyi sonuç veren bir dedektör yapılamadı henüz. En gelişmiş ülkeler bile köpek olmadan adım atmazlar”

“Köpeklerden daha iyi sonuç veren bir dedektör yapılamadı”

KEM yani Köpek Eğitim Merkezi 1997 yılında kuruldu ve yakın zamanda Uyuşturucuyla Mücadele Daire Başkanlığı’na bağlandı. Havaalanında karşılaştığınız uyuşturucu madde arayan ya da televizyonda patlayıcı madde araması yapan polis köpeklerinin üretildiği ve eğitim verildiği yer.

Haberin Devamı

Biz evcil hayvanlarımıza tuvalet eğitimini bile zor verirken nasıl oluyor da bu hayvanlar uyuşturucudan tutun patlayıcı maddelere, kaçak çaya, tütüne her şeyi hatta kayıp insanları koklayarak buluyorlar? Köpek Eğitim Merkezi Daire Başkanlığı’nda 1 yıl süren bu eğitimleri gözlemlemek için düştük Ankara yollarına...

Köpekler hep oyun zannediyor

KEM’e girer girmez bizi karşılayan Başkomiser Kerem Gökay Öner’le önce yavru köpeklerin barınaklarına gittik. Hepsi birbirinden tatlı bu hayvanların ileride korku salan, kulaklarını yukarı diken köpeklere nasıl dönüşebildiklerini düşündüm onları severken. Öner anlattıkça anladım ki zaten hiçbir zaman saldırgan köpeklere dönüşmüyorlar, hatta onların bir köpekte aradıkları en büyük özellik oyuncu olması. Köpek işin ciddiyetinin asla farkında değil! Tonlarca patlayıcı yüklü bir araba da bulsa oyuncağını bulduğunu zannediyor. Bu yüzden sosyalleşmeleri çok önemli. Bunu duydum ya, daha da çok seviyorum yavruları, paltomun iki yanından ısırarak çekiştirmelerinin tadını çıkarıyorum... Köpek idarecisi Sena Yücel ise eski bölümü olan yavru köpeklerin sık sık yanlarına gidiyor, onlarla oyunlar oynuyor. Bir minik şov da bizim için yaptılar. Yücel benim gözümde kadın polis memurları arasında en şanslısı artık. Sonrasında 1 yaşına gelmiş köpeklerin eğitim alanına geçtik. Tüm anlatılanlara rağmen büyük köpeklere yanaşmam o kadar da kolay olmadı. Israrla “Bir şey yapar mı, seveyim mi?” diye sordum, hatta birçoğunun yanına dahi gidemedim! Hepimiz potansiyel suçluyuz ve onlar duruşlarıyla bile insanlara karşı caydırıcı özelliğe sahipler. Tecrübeyle sabit!

“Köpeklerden daha iyi sonuç veren bir dedektör yapılamadı”


Dedektör köpeklerin cinsiyeti aralarında fark yaratmıyor. Dişi olanlar görev dışında üretim için de kullanılabiliyor.

Bakamadığınız köpekleri KEM’e hibe edebilirsiniz

Haberin Devamı

Merkezde 10 branşta eğitim veriliyor. Uyuşturucu madde arama, patlayıcı madde arama, silah-mühimmat arama, canlı insan arama, kadavra arama, banknot arama, özel operasyon köpeği, asayiş köpeği, çay, tütün arama köpeği ve şehir içi iz takip arama köpeği yetiştiriliyor. Tüm köpeklere verilen eğitim sistemi aynı, bulmasını istedikleri kokuyu oyuncağıyla bağdaştırıyorlar ve şartlanan köpek bunu her zaman oyun zannediyor. Kokuları ayırt etmeleri içinse çeşitli eğitim metotları var.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz haftalarda teşkilata katılan patlayıcı arama köpeklerinin sayısında yükselme oldu. Bu vesileyle biz de Başkomiser Kerem Gökay Öner, uzman köpek eğitmenleri Çetin Erginoğlu ve Orkun Kara’yla buluşup görev köpekleri hakkında her şeyi konuştuk. Veteriner Hekim Mehmet Akif Yılmaz’dan bilgi aldık. Öğrendiğim her bilgi beni şaşırtsa da en sevindiğim haber köpeklerine bakamayacak kişilerin, eğitime uygun ırklar arasında ve uyan özelliklerde olmak kaydıyla köpeklerini devlete hibe edebilmeleri oldu. Hani bir heves aldığımız Alman çoban köpekleri, hatta cocker’lara artık bakamıyorsanız, lütfen sokağa atmak yerine KEM’le iletişime geçin, onlar size yardımcı olacaktır..

“Köpeklerden daha iyi sonuç veren bir dedektör yapılamadı”


“Sosyallik ve avlanma güdüsü aranan özelliklerden”

Haberin Devamı

-En çok hangi tür köpekler tercih ediliyor, çoban mı?

Kerem Gökay Öner: Dünyada 100’den fazla köpek ırkına eğitim veriliyor. Bizim eğitimlerimizin verimliliği açısından kullandığımız başlıca ırklar Alman çoban köpeği, Hollanda çoban köpeği, Belçika çoban köpeği, golden retriever, labrador retriever ve cocker.

-Kangal neden görev köpeği olamıyor?

Kerem G.Ö.: Kangallar özgürlüklerine düşkün, çok iyi çoban köpekleridir. Ancak iskelet yapıları ve soğuk iklimlere daha uygun olmalarından sıcak iklimlerde çok verimli olamıyorlar. Kangalların avlanma değil, sürü koruma içgüdüsü yüksektir.

-Bir köpeği eğitmek için aradığınız özellikler nedir?

Kerem G.Ö.: Sağlıklı, sosyal, özgüvenli, avlanma güdüsü yüksek, her türlü açık ve kapalı alanda çalışabilecek türde olması aradığımız başlıca özellikler. Dengeli huy ve sağlam karakter ile her türlü iklim şartlarına ayak uydurmaları bizim için çok önemli.

“Köpeklerden daha iyi sonuç veren bir dedektör yapılamadı”

Haberin Devamı

Bir köpek ortalama 8 yaşında değişme kotasına giriyor, 9 yaşında da değişim yoluna gidiliyor. 11 yaşına kadar çalışan köpekler de olabiliyor.

“Köpek anne sütünden kesilince eğitim başlar”

-Köpeklerin eğitimi ne kadar sürüyor? Nasıl bir süreçten geçiyor?

Kerem G.Ö.: Yavruköpeklerimizi 3, 6, 9 ve 12’nci aylarında yeterlilik testlerine tabi tutuyoruz. Eğitimler 14-16 hafta arası sürüyor.

-3 aylıkken sınava giren bir köpeğe nasıl eğitim veriyorsunuz?

Çetin Erginoğlu: Anne sütünden kesildikten sonra köpeğin eğitimi başlar. Bizim için 3 aylık olana kadar köpeğin sosyalleştirilmesi çok önemli. İçgüdüsel olarak avlanma güdüsünün olup olmadığına bakıyoruz. Testi geçen köpeklerin eğitimi devam eder ve 6’ncı ayda biraz daha ağır bir teste tabi tutarız. Uzak çevre, hareketli zeminler ve açık kapalı alanlarda eğitimler yapılır. 9’uncu aya geldiğinde arama bulma içgüdüsünü geliştirmeye yönelik farklı ortam ve koşullarda eğitimler verilir. 1 yaşına geldiğinde ise avlanma güdüsünde en üst seviyeye çıkması, burnunu çok iyi kullanabilmesi, sağlıklı olması, istenilen objeye odaklanabilmesi, dış etkenlerden etkilenmemesi, çelişkiye düşmemesi gerekiyor.

-Başarısız olan köpekler nereye gidiyor?

Kerem G.Ö.: Sağlık ve görev açısından yetersiz oldukları anlaşılan köpekler elenir ve sorumluluğunu alabilecek kişilere hibe edilir.

Orkun Kara: Zaten 3, 6 ve 9 aylık seviyelerinde testlerde başarılı olan köpekerlerin 1 yaşındaki sınavda başarılı olma ihtimali yüksektir. Köpekleri içgüdüsel davranışlar, karakter ve becerilerine göre uygun branşlara yönlendiriyoruz.
-Nasıl besleniyorlar?

Kerem G.Ö.: Çok ağır şartlarda çalıştıkları için çok iyi ortopedik yapıya sahip olmalarını isteriz. Buna göre bir beslenme programımız var. Piyasadan alınan kuvvetli kuru mamalarla besliyoruz ama kendi geliştirdiğimiz vitamin karışımları var.

“Köpeklerden daha iyi sonuç veren bir dedektör yapılamadı”
-En verimli yılları hangi yaşları oluyor?

Orkun K.: Köpek çalıştığı idareci ve ortama uyum sağladığı andan itibaren başarı en üst seviyeye çıkar. Köpeklerimizin arama bulma içgüdüsü her dönem devam eder. Öyle ki zaten görev köpekleri iki yılda bir yeterlilik testlerine alınır. Arama bulma içgüdülerinde düşüş olup olmadığına bakılır, varsa eksikleri giderilir. Ortalama 9 yaşına kadar köpeklerimizden faydalanabiliyoruz.

“Ortalama 300 köpeğin 70 tanesi patlayıcı arama köpeği”

-Teşkilatta kaç tane köpek var ve kaçı patlayıcı arama köpeği?

Kerem G.Ö.: Bu rakam eğitimler nedeniyle sürekli değişiyor. Merkezimizde şu anda eğitim programları devam ediyor, bittiğinde bu köpekler de teşkilata katılacak ama o esnada emekliye ayrılanlar olacaktır. Yani yaklaşık bir şey söylemek gerekirse 300 tane köpeğimiz var, bunların 70’e yakını patlayıcı arama köpeği.

-Köpeğe birden fazla branşta eğitim vermeniz mümkün mü?

Kerem G.Ö.: Başka ülkelerde bu tarz uygulamalar var ama bizler zorunda olmadıkça bir köpeğe alanı dışında eğitim vermeyi tercih etmiyoruz. Çünkü köpek iki branş arasında kalarak asıl görevini aksatabilir.

-Dedektör köpek, branşı dışında gelişen bir olayda idarecisini korumak için refleks gösterir mi?

Orkun K.: Dedektör köpeklerde böyle bir şey yok. Çünkü onlar sosyal köpekler. Öte yandan idareci ya da köpekle çalışan personel bu risklerin oluştuğu yerlerde arama yapmaz. Arama yapmak için belli standartlar var. Alan, arama için güvenli hale getirilmek zorundadır. Trafiğin aktığı, arabaların olduğu bir yerde arama yaptırılmaz köpeklere.

“Köpeğin hastalığından ziyade psikolojisine dikkat etmek gerekir”

Mehmet Akİf Yılmaz (Veteriner Hekim)

-KEM’e bağlı tüm köpeklerin sağlığından buradaki klinik sorumluymuş, doğru mu?

Köpeklerin doğduğu andan emekli olana kadar tüm sağlığından biz sorumluyuz. Burada veya taşrada, hatta yurt dışında bile olsa onun sağlık problemlerini bir şekilde burası çözüyor. Bulundukları yerlerdeki veteriner kliniklerle ya da fakültelerle anlaşmamız var ama genel eylemimiz buraya getirilmesi yönünde.

“Sahibini çok sevdiği için hastalığını saklayabiliyor”

-Görev köpekleri her veteriner kliniğinde tedavi göremiyorlar o halde.

Bizim kliniğimizin diğerlerinden bir farkı var. Biz görev köpeği kliniğiyiz. Tedavi ettiğimiz köpeklerin duygusal bir zekası var. Yaptığımız bir hata köpeğin bütün eğitimini bozabilir. Bu hayvanlar çok zekiler fakat insan ortamını bilmedikleri için bazen yanlış anlayabilirler. Biz normalde önlük giymeyiz. Ben sizin için giydim. Köpek bizi yanlış anlayabilir. Ben önlükle onun kulağını muayene etsem daha sonra beyaz gömlekli herkesin onun canını yakacağını düşünebilir. Hastalıklarından ziyade psikolojilerine çok dikkat etmek gerekir. Fiziksel hastalıklar bir şekilde tedavi ediliyor ancak psikolojisi bozulan köpeğin tedavisi çok zor oluyor. Mesela hasta oluyor ve sahibini çok sevdiği için hasta olduğunu saklıyor. Ya da tam tersi olabiliyor. Hastaymış gibi davranabiliyor.

“Hayır, narkotik köpeğine uyuşturucu vermiyoruz”

“Köpeklerden daha iyi sonuç veren bir dedektör yapılamadı”
-Tüm branşlardaki köpeklere nasıl bir koku tanıma eğitimi veriyorsunuz?

Çetin E.: Önce şunu söyleyelim.... Toplumda uyuşturucu arayan köpeklere uyuşturucu verdiğimize dair yanlış bir algı var. Tabii ki narkotik köpeğine uyuşturucu vermiyoruz. O halde, patlayıcı köpeklerine de patlayıcı madde vermemiz lazım, insan arayan köpeklere de insan yedirmemiz lazım. Bu sistem böyle çalışmıyor. Biz öğretmek istediğimiz kokuyu, köpeğin avlanma güdüsünü kullanarak oyuncakla bağdaştırıp şartlandırıyoruz. Köpek aslında aramayı yaparken ya da arama sonucunda uyuşturucu veya patlayıcı bulduğunda onun farkında değil. Oyuncağını bulduğunu zannediyor. Tepki verdiği zaman köpek fark etmeyecek şekilde hemen oraya oyuncağını atıyoruz. Kokuları öğretirken çok farklı sistemler kullanıyoruz. Bazen çok az bir uyuşturucu maddeyi 3-5 kat naylona sararak oyuncağının içine koyuyoruz, ve uygun alana saklıyoruz. Belli bir pratikten sonra oyuncağını bulan köpek uyuşturucu bulmuş oluyor. Kendi oyuncağını bulduğunu sandığı için tarafımızdan ödüllendiriliyor.

Kerem G.Ö.: Köpekler kendileri için önemli olan şeyleri asla unutmazlar. Oyuncu bir köpekse eğer, oyuncağı onun her şeyidir. Hayatı boyunca oyuncağını ve onunla eşleşen kokuyu unutmaz. Bir de köpeklerin koku hücreleri çok yüksek. Bizde 4-5 milyon koku hücresi var, köpeklerde bu rakam 220 milyon civarında.

Çetin E.: Örneğin patlayıcı yapımında kullanılan birçok madde aynı zamanda günlük hayatımızdaki (ilaç, tekstil, gıda gibi) olmazsa olmazlarımızdandır. Örneğin sodyum benzuat patlayıcı bir madde olabileceği gibi aynı zamanda raf ömrünü uzatan koruyucu bir maddedir. Köpekler bunlara tepki verebilir. Biz köpek için doğru bizim için yanlış olan bu hassas tepkinin önüne geçebilmek için çelişki eğitimleriyle belli bir miktarın altındaki maddelere tepki vermesini engellemekteyiz.

“İyi eğitilmiş bir köpeğe yüzde 98 güvenirim”

-Patlayıcı madde arama köpeğine verilmesi gereken en önemli eğitim nedir?

Çetin E.: Pasif alarm işaretidir. Patlayıcı kokusunu aldığı zaman oturması gerekir. Her bombanın düzeneği farklıdır. Sese duyarlı bir bombaysa köpeğiniz havladığında patlar. Harekete duyarlı bir bombaysa pati attığında patlar. Dolayısıyla kokuyu aldığı zaman bir adım geriye atarak oturması gerekir.

-Peki nasıl yüzde 100 güvenebiliyoruz, ya oturmazsa ya da yanlış alarm verirse?

Çetin E.: Teknoloji o kadar gelişti ki uzaya bile gidebiliyoruz ancak patlayıcı madde ararken henüz köpeklerden daha iyi sonuç veren bir dedektör yapılamadı. En iyi teknolojiyi kullanan ülkeler bile köpek olmadan adım atmazlar. Ayrıca tek bir köpekle çalışılmaz. Bir köpek bir noktada işaret veriyorsa aynı alan ikinci köpek ile teyit edilir. Mutlaka yüzde 100 diyemeyiz ama iyi eğitilmiş bir köpeğe yüzde 98 güvenirim.

Kerem G.Ö.: Canlı varlık olduklarını da unutmamak gerekiyor. Yorgun ya da hasta olabilir. İdarecinin ona göre davranması gerekiyor.

Orkun K.: Zatenbiz de idareciyi bu yönde eğitiyoruz. 14 haftalık kurs programında biz köpekleri belli bir seviyeye getiriyoruz. İdareciyi yetiştirmek, köpek ve idarecinin adaptasyonunu sağlamak ve arama psikolojisini idareciye öğretmek zaman alıyor.

-Yani bir köpek idarecisini yetiştirmek, bir köpeği yetiştirmekten daha uzun zaman alıyor...

Orkun K.: Tabii, aynen öyle.

-Aranızda sıkı bir bağ kuruluyor köpeklerle öyle değil mi?

Orkun K.: Benim iki tane çocuğum var, üçüncüsü de köpeğim. Görev yaptığım köpeklerimin hepsi benim üçüncü çocuğum gibi olmuştur. Çocuklarımı göremediğim günler oluyor ama köpeğimle her zaman beraberim.

Kerem G.Ö.: Bazı köpek idarecilerinin köpekleri öldüğünde bilgi vermek için beni ararlar. Kaç defa hıçkırarak ağladıklarına şahit oldum. Evladını kaybetmiş gibi üzülürler.

“İdareci, emekli olan köpeğini bırakmaz ve evine götürür”

-Görev süresini dolduran köpekler
ne oluyor? İdarecileriyle kalabiliyor mu?

Kerem G.Ö.: Evet tabii, ilk başta onlara sorarız çünkü onların arasında gelişen duygusal bir bağ var. Birçok idareci de bırakmaz zaten köpeğini, mutlaka alır ve evinde, bahçesinde bakar. Düşünsenize 9 yıl her gün beraberler, mümkün değil başkasına vermez, veremez...

Çetin E.: Görev yapmasalar dahi imkanlarımızı zorlayarak sahipleniyoruz. Ben mesela kendi iki köpeğime ilaveten KEM’de elime doğan ama testlerden geçemeyen iki köpeği daha sahiplendim. Dört tane oldular.

-Eşiniz bir şey demiyor mu?

Çetin E.: Eşim de çocuğum da köpekleri çok seviyor imkanımız olursa 10 tane de isteriz.