Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler, sadece bölgeyi değil tüm dünyayı etkileyen sarsıcı olaylara sahne oluyor. Bu olayların en çarpıcılarından biri de etkileri hâlâ süren 7 Ekim 2023 saldırılarıydı. Hamas’ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları tarafından 'Aksa Tufanı Operasyonu' adıyla başlatılan saldırılarda, aralarında yabancı uyrukluların da bulunduğu binden fazla kişi yaşamını yitirdi, 200’den fazla kişi ise esir alınarak Gazze’ye götürüldü. İsrail’in bu saldırıya cevabı ise son derece sert oldu. 7 Ekim’den bu yana süren operasyonlarda on binlerce Filistinli hayatını kaybetti. İsrail ordusunun karadan Gazze’ye girmesiyle birlikte bölgedeki sivil yerleşimlerin büyük kısmı yok edildi. Yoğun bombardıman nedeniyle insani yardım ulaştırılamayan Gazze’de ağır bir insani kriz patlak verdi. İsrail’in saldırıları, birçok çevre tarafından savaş suçu ve hatta soykırım boyutuna ulaşan bir yıkım olarak tanımlandı.
Bu gelişmelerin arasında, üçüncü tarafların araya girmesiyle zaman zaman esir takasları gerçekleştirildi. Bu takaslar sırasında dikkat çeken en önemli detaylardan biri ise Hamas’ın elinde bulunan yabancılar arasında Tayland vatandaşlarının sayıca en fazla olmasıydı. Peki, binlerce Taylandlının İsrail’de ne işi vardı?
Savaşın başladığı 7 Ekim 2023’te en az 31 Taylandlı rehine esir alınmış, Tayland Dışişleri Bakanlığı’na göre çatışmalar sırasında toplam 46 Taylandlı öldürülmüştü. Tayland vatandaşı rehinelerin önemli bir kısmı, Türkiye, Katar ve İran gibi ülkelerin devreye girmesiyle yapılan müzakereler sonucunda serbest kalarak ülkelerine dönmüştü. Konuyla ilgili son gelişme geçen cuma günü yaşandı. İsrail ordusu, 7 Ekim 2023 saldırısı sırasında Gazze’ye kaçırılan 35 yaşındaki Taylandlı rehine Nattapong Pinta'nın cesedinin bulunduğunu açıkladı.
İSRAİL’DE 30 BİNDEN FAZLA TAYLANDLI VAR
İsrail’de yaşayan Taylandlılar 7 Ekim saldırılarında gündeme gelmiş olsa da aslında bu durum yeni değil ve geçmişi 1987 yılına kadar uzanıyor. 1987 yılı sadece Taylandlı işçiler için değil, Orta Doğu için de önemli bir tarih ve bu iki durum birbiriyle bağlantılı olarak biliniyor. İsrail, geçmişte tarım başta olmak üzere birçok sektörde Filistinli işçilere bağımlı bir ülkeydi ve ülke içinde bu sebeple birçok iş sektöründe Filistinlilere denk gelmek mümkündü. Ancak bu durum 1987 yılından sonra değişmeye başladı. Çünkü bu yıl Filistin direnişi için de oldukça önemli olan birinci intifada başladı. Filistin halkı, artan baskıyla ilk defa bir bütün olarak İsrail’e karşı sivil direniş başlattı. Binden fazla kişinin hayatını kaybettiği olaylar sonucunda ABD başta olmak üzere Batılı ülkeler, Filistin halkını tanıdı ve 1993’te Oslo Anlaşmaları imzalanarak İsrail’in 1967'de işgal ettiği topraklardan çekilmesini ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulması kararlaştırıldı. Tayland vatandaşlarının İsrail’e gelmeye başlaması da bu dönemde yaşandı. İsrail, tarım sektöründe Filistinlileri çalıştırmak yerine Tayland’dan getirilen işçileri kullanmaya başladı. Bu sayı 1987’den sonra her yıl giderek arttı. 7 Ekim 2023 yılında yaşanan ‘Aksa Tufanı Operasyonu’ öncesinde İsrail’de 30 bin Taylandlı tarım işçisi bulunuyordu.
Tayland'dan gelen işçiler bugün İsrail'deki en büyük yabancı tarım işçisi grubunu oluşturuyor. Bu kişiler kendi ülkelerinde kazanabileceklerinden çok daha fazla kazanıyorlar. İki ülkenin bu konuda teşvik oluşturmak amacıyla 10 yıl önce ikili bir anlaşma imzaladığı biliniyor.
ÇALIŞMA VE BARINMA ŞARTLARI ELEŞTİRİLİYOR
İsrail’de çalışan Tayland vatandaşlarının çalışma koşulları zaman zaman ciddi eleştirilere maruz kaldı. 2015 yılında yayınlanan bir İnsan Hakları İzleme Örgütü raporunda, bu işçilerin genellikle geçici ve yetersiz konaklama yerlerinde barındırıldığı ve "yasal asgari ücretin çok altında maaşlar ödendiği, yasal azami ücretin çok üzerinde uzun saatler çalışmaya zorlandığı, güvenli olmayan çalışma koşullarına tabi tutulduğu ve işverenlerini değiştirme haklarının reddedildiği" gibi tespitlere yer verildi. 2020 yılında yapılan bir başka çalışma, İsrail’de çalışan Taylandlıların en az yüzde 83’ünün halihazırda yasal asgari ücretin altında ücret aldığını ortaya koydu.
‘Aksa Tufanı Operasyonu’ öncesinde İsrail'de çoğunlukla çiftliklerde çalışan yaklaşık 30 bin Taylandlı işçi bulunuyordu. Saldırının ardından yaklaşık 7 bin kişi, çoğunluğu Tayland hükümetinin tahliye uçuşlarıyla ülkelerine döndü. Ancak İsrail’de daha çok para kazanacağını düşünen çok sayıda Tayland vatandaşı İsrail’e gelip çalışmaya devam etti. Tayland'ın İsrail Büyükelçisi Pannabha Chandraramya, yakın zamanda yaptığı bir açıklamada, İsrail’de 38 binden fazla Taylandlı işçinin bulunduğunu söyledi.
İSRAİL YABANCI İŞÇİLERİ ÇEKMEK İÇİN TEŞVİK AÇIKLADI
7 Ekim’den sonra İsrail’den çok sayıda Taylandlı işçinin ayrılması, ülkenin tarım sektöründe ciddi bir iş gücü sıkıntısı oluşturdu. İsrail Tarım Bakanlığı, bu duruma karşı önlem olarak işçi sıkıntısı yaşanan bölgelere yabancı işçileri geri çekmek için teşvikler verildiğini duyurdu. Bu teşvikler yabancı işçilerin çalışma izinlerinin uzatılması ve 500 dolarlık ikramiye gibi detayları barındırıyordu.
Tayland Çalışma Bakanlığı, 2024 yılında 3 bin 966 Taylandlı işçiye İsrail'de çalışma izni verdi. Böylece İsrail, geçen yıl Taylandlıların yurt dışında çalışmak için tercih ettiği ilk dört ülke arasında yer aldı. Çoğu Tayland’ın yoksul bölgelerinden, özellikle de kuzeydoğu Tayland’dan gelen işçiler için bu teşvik paketi önemli bir kazanç anlamına geliyordu. Teşvik duyurusundan önce bile İsrail'deki işlerin maaşları, Taylandlıların kendi ülkelerinde kazanabileceklerinden çok daha fazlaydı. Bu sebeple teşvik paketi beklenen etkiyi oluşturdu ve gidenlerin yerine çok sayıda Tayland vatandaşı çalışmak için İsrail’e gitti.
Tayland Çalışma Bakanlığı, 2024 yılında 3 bin 966 Taylandlı işçiye İsrail'de çalışma izni verdi. Böylece İsrail, geçen yıl Taylandlıların yurt dışında çalışmak için tercih ettiği ilk dört ülke arasında yer aldı.
Taylandlı işçilerin, İsrail'deki tarım sektöründe çalışarak ortalama bin 500 ila iki bin dolar arasında maaşlar kazandığı tahmin ediliyor. Bu miktar, Tayland'da ortalama 300 ile 500 dolarlık ücret alan bir işçinin kazanacağı maaştan daha fazla olduğu için birçok Taylandlı için İsrail’i daha cazip hale getiriyor.