"İkinci Bahar"ın nasıl bittiğini bilen mutlu azınlıktan biri olan Sulhi Dölek, dizinin tiryakilerine üzülmemelerini söylüyor: "Nasıl olsa kısa sürede taklitleri çıkacaktır..." ‘Kötü bir senaryoyu Fellini bile kurtaramaz’Her bölümü günlerce televizyon izleyicisinin gündemini meşgul eden "Süper Baba" ve "İkinci Bahar"ın senaryosunu o yazdı. Ama yazar ve senarist Sulhi Dölek ne Hanım ne de Ali Haydar kadar tanınıyor!Mefaret AktaşSulhi Dölek, Türkiye’nin en çok izlenen iki dizisini "İkinci Bahar" ve "Süper Baba"yı yarattı. İnsanlar onun yazdığı karakterleri gerçek sanıyor, daha kendi dertlerini çözemeyenler, "İkinci Bahar"ın her bölümünün ardından oturup, "Ali Haydar’a nasıl yardımcı olabiliriz" diye düşünüyor, diğer karakterler için durum değerlendirmeleri yapıyorlar. Tabii bu arada sonraki bölümde neler olacak diye meraktan çatlamayı da ihmal etmiyorlar. Ali Haydar ve "ailesi" o kadar önemseniyor ki, Radikal köşe yazarı Hakkı Devrim, "Acaba Ali Haydar Alevi mi," diye uzman görüşü alıyor. Diziler hakkında çıkan tonla yazıya, oyuncularla yapılan onlarca röportaja rağmen senaryoyu yazan, "esas adam" Sulhi Dölek ne Ali Haydar kadar ne de hasmı Şecaettin kadar tanınıyor. Oysa Dölek’in dediği gibi ‘Kötü bir senaryoyu Fellini bile gelse kurtaramaz.’
"İkinci Bahar"ın bütün hikayesinin giriş, gelişme ve hatta sonuç olarak, en baştan belli olduğu doğru mu?
Evet, kesinlikle. 30 bölüm olarak planlandı, ekonomik kriz başgösterip reklamlar kesilince böyle pahalı bir dizinin yayınlanması durduruldu tabii. Tam bir yıl sonra tekrar başladı ve en
son 37 bölümü tamamladık.
Baştan sorayım da içimiz rahat etsin. Beklenen sonu öğrenme ihtimalimiz var mı?
Söylemem, gazetecilere güvenmiyorum.
İlginin azalması ihtimalini düşünerek mi insanlar doymadan dizi bitiriliyor?
Devam edebilir. Çok daha az gerilimli bir noktadan başlayıp yıllarca süren diziler var isterseniz. Ayrıca çok özenli bir yapım, oyuncular iyi, her satırına dikkatle eğiliyoruz. Yani isteseydik sürerdi. Ama birincisi baştan öyle planlandı, ikincisi uzarsa zorlamalar başlayacak, tekrarlar olacaktı: Ayrıca bitmesi de kimseyi üzmemeli. Çünkü "Süper Baba" bitti, taklitleri başladı. "İkinci Bahar"ın da taklitleri olacaktır. Seyirci değer yargılarını sağlamlaştırmadıkça bunlar hep olacaktır.
Yeni dizi "Devletliler" Amerikan dizilerinde olduğu gibi, "İkinci Baharödan da herhangi iki karakteri alıp başka bir dizinin kahramanı yapmak söz konusu olsaydı hangi karakterleri seçerdiniz?
Bu çok tehlikeli bir soru, spekülasyonlara neden olabilir. Öyle bir niyet yok. İki muhteşem başrol oyuncusuyla ve yan rollerdeki tüm oyuncularla tabii ki başka projelerde çalışmak isterim ama ben bu dediğinizi hiçbir oyuncu için yapmazdım. Bu tutulan bir şeyin rantını
yemek oluyor. Hiçbirimizde böyle bir niyet yok. Hem yeni bir hikayeye başlamak daha heyecan verici.
İyi karakterleriniz çok iyi oluyor da, neden kötüler sonuna kadar kötü olamıyor?
Hayatta koşulların etkisini hesaba katmak lazım. Sizce tamamen simsiyah veya tamamen bembeyaz birivar mı? Belki gizli mesaj "kimse tam anlamıyla kötü değildir, kötüyse bunda toplumun payını aramak lazımödır. Kötülüklerimizin çoğu kendimizi tehdit altında hissettiğimizde çıkar. Kendine güvenenler pek kötü olma gereği duymazlar.
Şimdi yeni proje var mı?
Var tabii. "Troya Katırı" diye bir romanımı TRT için, Umur Bugay’ın yapımcılığında televizyona uyarlıyoruz. Şubatta yayına girecek. Adının "Devletliler" olmasını düşünüyorduk ama değişebilir. İlk kez çekiyoruz böyle bir diziyi, bir politik hiciv... Bir de bitmek üzere olan kabare oyunum var. Belki Mustafa Oğuz yapacak prodüksiyonunu. O genç oyuncularla olacak... İşte bu projede "İkinci Bahar"ın kadrosundan da yararlanılabilir.
Siz "İkinci Bahar"ın böyle fenomen haline geleceğini biliyor muydunuz?
Bu işlerde kesinlik yok. "Süper Baba"ya başladığımızda ilk 13 bölüm kimse bizi fark etmedi. Hata ikinci on üçün sözleşmesi bile imzalanmayacaktı. Her şey zamanla oldu. Televizyon büyük bir curcuna.
Kendi senaryonuzdan izleyici gibi etkilendiğiniz oluyor mu?
Evet, geçen gün karıma ve çocuklarıma da söyledim. Gülmek daha kolay. Eskiden beri komik bir şey yazarken bilgisayarın başında deli gibi gülerim. Ama bu dizide ilk defa yazarken hüzünlendiğimi hissettim. Mesela Ali Haydar’ın arabasının parçalanması sahnesi. Düşünsenize, insanın bütün umutlarının yatırımı yok oluyor.
Türkiye’de diziler ağlatabiliyor ama güldüremiyor. İyi "sitcom" yok gibi...
Çok fazla deneme de yok zaten. Bizim "sitcomölarımızın en büyük sorunu yeterince güldürü yoğunluğu olmaması. Ben "Evli ve Çocuklu"nun bütün bölümlerini izlerim. Hiç boş replik yok. Güldürü efekti kullanıyorlar ama zaten o efektler, olmasalar bile güleceğiniz yerlere konuluyor.
Hızlı algılayamıyoruz En beğendiğiniz ‘sitcom’ hangisi?
Can Barslan’ın yazdığı, Haluk Bilginer’le Selim Naşit’in oynadığı bir tane vardı adını hatırlayamıyorum... ("Gülşen Abi" adlı diziden bahsediyor.)
"Şu çok güzel keşke ben yapsaydım," dediğiniz var mı hiç?
Burada pek tutulmadı am "Emergency Room / Acil Servis" iyi bir dizi. "Evli ve Çocuklu", "Hadi Vur Beni" ve "Çıplak Gerçek" gibi dizileri seviyorum. "Sitcom"u Amerikalılar çok iyi beceriyorlar. Fransızlar da deniyorlar, ama olmuyor. Belki toplumun yapısıyla ilgili. Hızlı düşünmeyi gerektiriyor.
Amerikalılar da dünyanın en akıllı, düşünceli milleti olarak bilinmezler ama...
Haldun Taner bana "Bir güldürüde bazı espriler çok incedir ve onları yakalayanlar ötekilere ‘ben anladım, sen anlayamadın’ der gibi üstünlük duygusuyla gülerler" demişti. Amerikalıları savunur duruma gelmekten nefret ederim ama biz çok hızlı algılayamıyoruz bence. Nasreddin Hoca’nın çocuklarıyız ama bakın televole esprilerine, bunlar incelikli mi? "Algılama" sözünü geri alayım, "beğeni düzeyi" çok yozlaşmış.
Türkiye’de neden iyi senarist az?
Bu konuyu açtığınız iyi oldu. Benim çok dolu olduğum bir konu. Hem televizyonda, hem sinemada, yapımlarda herkesin payı vardır. Ama nedense hiçbir yazıda, röportajda küçücük de olsa yazarın adı geçmez. Siz kaç yazıda, röportajda gördünüz? Oysa, iyi bir senaryoyu kötü bir yönetmen çekebilir ve seyredilir ama kötü bir senaryoyu Fellini gelse kurtararamaz.
Ali Haydar Alevi mi bilmiyorum Hakkı Devrim bir yazısında "‘İkinci Bahar’ı sevip benimseyişimizde, ‘muhabbet sofrasında Cem olma’nın da dahli ve tesiri var mıydı acaba," diye sordu. Ve dizide Alevîlik’ten esintiler olduğunu yazdı. Ali Haydar Alevi mi?
Bilmiyorum, aklımdan bile geçmedi.
Siz Alevi misiniz?
Hayır. İnsanın dinsel kimliğini ortaya çıkarması benim hiç hoşuma gitmiyor. Böyle bir mesaj yok. Ama isimler de rastlantı olabilir. Bilmiyorum, belki ekipte Alevi olan da vardır. Daha doğrusu Güneydoğu’da zaten sık rastlanan isimler bunlar. Hakkı Devrim’in üstüne gittiği konu, bıyıklar, Zülfikar ve Ali Haydar adı... Bir de Aleviler aydınlık görüşlü olur diyor. E, Sünnilerde yok mu aydınlık görüşlü olan? Bu biraz zorlama bir değerlendirme bence. Öncelikle böyle değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Zaten yeterince parçalanmış bir toplumuz. Aleviliği öne çıkarınca ister istemez Sünni değerlerini de öne çıkartmış oluyorsunuz. Diyalektik bu yaa işte, bir şeyi ortaya koyarsanız onun karşıtını da koyarsınız. Onun için kesinlikle reddediyorum.
PAZAR