Pazar Küçük Prens Kitap Müzesi

Küçük Prens Kitap Müzesi

12.07.2020 - 03:03 | Son Güncellenme:

Dünyanın en çok basılan kitabı Küçük Prens’in Eskişehir’de artık bir müzesi var, felsefe öğretmeni Ali Lidar’ın Küçük Prens tutkusunu konuştuk

Küçük Prens Kitap Müzesi

Antoine de Saint  Exupery’nin 1943’te dünyaya armağan ettiği masalı Küçük Prens yayımlandığı ilk günden bu yana okurlarını etkilemeye devam ediyor. Birçok evin kitaplığında farklı yerlerin altı çizilmiş, sayfaları sıkça çevrilmekten yıpranmış bir Küçük Prens vardır. Bazen sadece içimizdeki çocuğa sarılmak için bile başlarız sayfalarını çevirmeye… Kim bilir belki de yazarın dediği gibi “Sadece çocuklar ne aradığını bildikleri” içindir kitabın da hep çocuk kalışı… Edebiyat dünyasının başyapıtlarından biri olan bu uzun masalın Eskişehir’de artık bir müzesi var. Kitapları ve farklı dergilerde yazdığı yazılarla tanıdığımız  Eskişehir Anadolu Lisesi Felsefe öğretmeni Ali Lidar, Küçük Prens tutkusunu masalın peşinden gitmek isteyenler için bir müzeye çevirdi. Biz de Ali Lidar’la masalın ardına düşüşünü ve Küçük Prens Kitap Müzesi’ne evrilişini konuştuk. 

Haberin Devamı

Küçük Prens Kitap Müzesi’ne evrilen yolculuğun başında kitabı ilk kaç yaşında okumuştunuz?

İlkokul zamanlarında okumuştum. Sevmiştim tabii ama o zamanlar beni şimdiki kadar etkilediğini söyleyemem. Koleksiyon yapma fikri çok daha ileriki zamanlarda ortaya çıktı.

Masalda sizi en çok etkileyen ve yüzlerce farklı dilde kitabı toplamaya iten şey neydi?

Masal demek çok doğru değil bence. İlla bir türe dahil edeceksek roman dememiz daha uygun olabilir. Kitabın hem yetişkinlere hem de çocuklara hitap etmesi, verdiği evrensel mesajlar ve dünyanın en çok çevirisi ve baskısı yapılan kitabı olması beni çok etkiledi. Yaklaşık 400 farklı dilde 2 bin kitap var müzemizde ve bu sayı her geçen gün artmakta. Müzemiz tamamen bağışlarla kurulan bir müze esasında. Yüzlerce insan başlatmış olduğumuz kampanyaya bağış yaparak destek oldu. Müzede sergilenen kitapların da pek çoğu dostlarımızdan gelen hediye kitaplar. Bu yönüyle de ülkenin en kolektif müzesi olduğunu söyleyebiliriz. 

Haberin Devamı

Herkesin sıkça alıntıladığı bir bölüm vardır kitapta, sizin altını en çok çizdiğiniz yer neresi Küçük Prens’te?

Büyükler gerçekten de çok tuhaf.

Bir felsefe öğretmeni olarak Küçük Prens’in öğretisini yaymak, öğrencilerinize bu kitabı sevdirmek gibi çabalarınız var mı?

Elbette... Sadece kendi öğrencilerime değil ulaşabildiğim herkese kitabın felsefesini ve vermek istediği mesajları iletmeye çalışıyorum.

Müze çalışmalarına dönecek olursak, nasıl karar verdiniz bu koleksiyonun bir müzeye dönüşmesine?

Koleksiyon çok ciddi bir rakama ulaşınca bir mekan şart oldu. Daha önce çeşitli sergiler açmıştık ama kalıcı, insanların 12 ay gezebilecekleri bir müze hayalimiz hep vardı. 2019 Ağustos’unda okuldaki eski lojman binasını kullanmak için İl Milli Eğitim Müdürü’nden de izin alınca kolları sıvadık ve müze kurulum çalışmalarına başladık.

“İmzalı ilk baskıyı edinmek istiyoruz”

Müze hangi gün ve saatlerde ziyaret edilebiliyor?

Pandemiden dolayı resmi açılışı henüz yapamadık. Ama müzemiz ziyarete hazır. Çok kalabalık olmamak koşuluyla okulumuza ulaşıp randevu alarak müzeyi gezebilir konuklarımız. Bir aksilik olmazsa okulların açılmasıyla beraber resmi açılışı da yapmayı planlıyoruz.

Haberin Devamı

Peşinde olduğunuz başka Küçük Prens’ler var mı?

Eksik birkaç kitap var peşinde olduğumuz. Kısa süre içinde onlara da ulaşacağımızı umuyoruz. İmzalı ilk baskı yok mesela onu edinebilmeyi çok istiyoruz. Bir de Ömer Koç’un koleksiyonunda Exupery’in yaptığı orijinal bir çizim var. Bu tür kitap ve objelerin müzemize çok yakışacağına inanıyoruz.

Müze açıldığından bu yana sizi en çok şaşırtan ne oldu?

Müzeyi gezen istisnasız herkesin çok beğenmiş olması bizi en çok gururlandıran şey oldu.