Midilli’de lezzet peşinde

Her ne kadar çoğunda adım başı bir Türk’e de rastlasak, “ne kadar ucuz” diye diye fiyatların artmasına vesile olmuş da olsak Yunan adaları birkaç günlük tatillerde alternatif kurtarıcılarımızın başında geliyor. Yunanistan’ın en büyük üçüncü adası Midilli de bunlardan biri. Dolayısıyla yoğun tatil dönemlerinde bile elini sallasan bir Türk’e çarpacak kıvamda olmuyor.

Kekik ve mercanköşk yiyorlar

Midilli’ye ait en özel lezzet Ladotyri peyniri. Ada deyince aklımıza sadece deniz ürünleri gelse de yeşilliği ve suyu bol adalarda hayvancılık da göz ardı edilemeyecek derecede önemli. Midilli’de küçükbaş hayvancılık yaygın. Kekik ve mercanköşkle beslenen hayvanların et ve sütleri oldukça lezzetli. Ladotyri peyniri adanın iç bölgelerindeki mandıralarda üretiliyor. Mandomados (mandıra kelimesinden türemiş) kasabası bu konuda başı çekiyor.

Ladotyri imal edilirken öncelikle sütün yağı alınıyor, bu yağla enfes tereyağları yapılırken kalan sütün içine zeytinyağı zerk ediliyor. Yağsız süt ve zeytinyağı homojenize edilip mayalanıyor. Üç ay bekletilen peynirlerin etrafı mumlanarak satışa çıkarılıyor. Çabuk kuruduğu için mutlaka zeytinyağı içinde muhafaza edilmeli. Bir parmak kalınlığında dilimlenip kızartılarak servis ediliyor.

Şölen gibi yemek 12 avro

Adayı ilk ziyaretimden bu yana istisnasız uğradığım bir lokanta Kalderimi, yani kaldırım. Mitilini’nin merkezindeki bu lokanta adadaki pek çok mekan gibi bir aile işletmesi. İki erkek kardeş, anneleri ve kardeşlerin eşleri tarafından işletiliyor. Mutfakta Efi anne var. İki yıl öncesine kadar hem öğlen hem de akşam mutfağın başında olan Efi anne artık yorulduğu için sadece öğlenleri giriyor mutfağa.

Servisin başında, lokantanın belkemiği gelin Lena bulunuyor. Lena’nın köklerinin Adana’ya dayandığını son ziyaretimde öğrendim. Limon soslu etli yaprak sarma, peynir dolgulu kabak çiçeği kızartması, bütün halde kızartılmış kalamar, çıtır kabak, şarap soslu ahtapot ve tabii Ladotyri ile yapılan peynir saganaki mutlaka tatmanız gerekenler arasında. Kalderimi’deki bu ziyafetin bedeli ise içki hariç kişi başı 12 avro civarlarında.

Yunan adalarında kalamar ve ahtapot bizim alışık olduğumuz gibi lokum kıvamında olmuyor. Çok taze tüketiyorlar, yumuşatmak için ekstra bir işlem uygulamıyorlar. Kalamarı karbonatla yahut sodayla yumuşatmaya kalkışmak ona yapılan bir hakaret olarak görülüyor. Bütün halde kızartılan kalamarlar oldukça lezzetli olmakla birlikte ağızda biraz daha uzun süre mücadele gerektirecek kıvamda sertler. Ahtapotlar da keza öyle.

Sahil kasabalarının hemen hepsinde çengellere takılı ahtapotlara rastlayacaksınız. Bunlar sabah balıkçılar tarafından tutulup, kayalıklara vurularak yumuşatılıp güneş altında dinlenmeye bırakılanlar. Hiçbir işlem uygulamadan direkt ızgaraya atıyorlar. Alışık olduklarımızdan daha sert fakat haşlama yapılmadığı için denizden gelen tuzuyla birlikte lezzeti daha çok içinde kalıyor.

Yediğimiz pastada milföyler tel tel dağıldı

Kuzeyde bulunan tarihi kasaba Molivos, Türkiye’ye en yakın nokta ve adanın da en güzel yerleşim yeri. Çarşı içindeki kafelerden birine girip minik balkonlarında bir yer kaparak harika manzaraya karşı keyif yapın. Benim tavsiyem Blue Fox. Anne Tenia Karamanolis servisle ilgileniyor, baba ve oğul ise alt katta mutfakta.

Oğul Stratos Atina’da Le Monde adlı gastronomi okulunda patisserie eğitimi almış. Kendi hazırladıkları milföyle yaptıkları pasta inanılmaz, milföyler ağızda tel tel dağılıyor.
El açması baklava, börek ve bizim Laz böreğinin bir çeşidi olan Galaktoboureko adlı geleneksel tatlıları da es geçilmemeli.

Mutlaka yapın

-Kuzeydoğudaki Skala Skamnia adadaki en şirin balıkçı kasabası. Minicik koyda deniz kenarındaki balıkçılarda keyif yapmadan dönmemeli.

-Batıdaki Petrified Forest, fosilleşmiş ağaçlarla enteresan bir bölge.

-Adadaki kadın kooperatiflerinin makarna, reçel, peksimet gibi ürünlerine anne eli lezzetinin değdiği belli. Bakkallarda bulabilirsiniz.

Beraber gezelim

Midilli’yi ziyaret etmemin nedeni, bugün Turkmax Gurme’de başlayacak olan “Lezzet Peşinde” adlı programım. Dünyanın ve Türkiye’nin bambaşka yerlerine yapacağım seyahatlerde sizi farklı mutfak kültürlerine doğru güzel bir yolculuğa çıkaracağım. Umarım izlerken siz de benim çekim sırasında aldığım keyfe ortak olursunuz.