Pazar New York’un en eski kahvesi

New York’un en eski kahvesi

22.06.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Eğer yolunuz New York’a düşerse, kentin ünlü kahvesi Fanelli’s’e mutlaka uğrayın. Memnun kalacaksınız!

New York’un en  eski kahvesi



Bugün sayın okuyucularıma New York’un en eski kahvesi Fanelli’s’ten söz edeceğim. Bu kahve SoHo’da Prince ve Mercer sokaklarının kesiştiği köşenin bir başında... Karşı köşede ise ünlü Mercer Oteli ve lokantası var.
New York’a yolu düşenler mutlaka bu bölgeye gider, sokaklarda dolanır. Ama Fanelli’s kahvenin ne olduğunu bilmeyebilir.
Efendim, Fanelli’s kahvenin kuruluşu 1847 yılına gidiyor. New York’taki en eski dört yiyecek-içecek yerinden biri. Öbürleri 1794’ten bu yana faaliyetini sürdüren Bridge Cafe (279 Water St.), 1871’den bu yana hizmet veren Pete’s Tavern (129 E. 18 St.) ve 1862 yılından bu yana müşteri ağırlayan McSorley’s Old Ale House (15 E. 7 St.).
Daha önceleri de yazmıştım ama hatırlatayım... New York şehri Hudson ve East River isimli iki nehrin Atlantik Okyanusu’na ulaştığı yerde, iki nehrin arasında kalan, uzun bir dile benzeyen yarımadanın üzerinde kurulmuş. Uzun dilin göbeğinde Central Park adı verilen büyük dikdörtgen bir park var. Parkın önüne Yukarı Manhattan diyorlar. Burası lüks yerleşim bölgesi. Lüks mağazalar burada. Dilin en ucu ise Aşağı Manhattan... Orası da Wall Street denilen borsa ve iş merkezinin bulunduğu bölge. 11 Eylül’de uçakların çarptığı İkiz Kuleler de orada idi.
Aşağı Manhattan bölgesini kesen iki büyük cadde var: Houston ve Canal caddeleri. Houston Caddesi’nin güneyine SoHo (South of Houston), kuzeyine NoHo (North of Houston) adı veriliyor. Canal Caddesi’nin alt yanındaki caddelerin üçgen şekilde kesişmesi ile oluşan bölge ise TriBECA (Triangle below Canal) diye adlandırılıyor.
New York şehri Hollandalıların hakimiyetinde iken ve de New Amsterdam adı ile anılırken bu bölge ormanlarla kaplı imiş. Hollandalılar 1640 civarında ormanları keserek çiftlikler kurmuş. Çiftliklerde çalışmak üzere buralara esirler taşımış. Bir süre çalıştıktan sonra azat edilen esirler çiftliklerin çevresinde yerleşmeye ve yaşamaya başlamış. Böylece buralar yerleşim bölgesi olmuş. Bu bölgenin en eski sokakları Prince ve Mercer 1797 yılında açılmış. Prince Sokağı’nın adının nereden geldiği bilinmiyor ama Mercer Sokağı, 1777 Princeton Savaşı’nda ölen General Hugh Mercer’in adını taşıyor.
Bu iki sokağın kesiştiği köşedeki 94 numaralı ahşap binayı Herman Gerkan satın alıp yıktırmış. Ve 1847 yılında bugün içinde Fanelli’s kahvenin faaliyetini sürdürdüğü beş katkı tuğla binayı yaptırtmış. Bu binanın altında bir dükkan açarak çevredeki esirlere yiyecek ve kahve satmaya başlamış.
Daha sonraki yıllarda SoHo devamlı değişim geçirmiş. 1850-1860 sanayileşme döneminde lüks oteller ve mağazalar bu bölgeye taşınmış. New York’un ve de dünyanın en lüks genelevi burada açılmış. Bir süre sonra genelev ve lüks mağazalar ile oteller Yukarı Manhattan’a göç etmiş. Bu defa SoHo tekstil sanayiinin merkezi olmuş. Yüksek tavanlı, çok katlı, demir fasatlı fabrika ve depo binaları yapılmış.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra o koskocaman fabrika ve depo binaları da terk edilmiş. Bölge bomboş kalmış. Bu defa sanatçılar bu terk edilen yüksek tabanlı eski fabrika binalarını ve depoları kiralayarak buralarda yaşamaya başlamış. Derken efendim, zenginler bu eski binalarla ilgilenince fiyatlar o kadar yükselmiş ki, sanatçılar bölgeden kaçmak zorunda kalmış.
Şimdilerde SoHo, New York’un en "moda" bölgesi. En pahalı binalar bu bölgede. Lokantaların, mağazaların en iyileri bu bölgede. Sokaklar 24 saat cıvıl cıvıl...
150 Fanelli’s kuruluşundan bu yana çok el değiştirmiş. İsmini veren Michael Fanelli bu müesseseyi 1922 yılında satın almış. 1982 yılında bugünkü işletmecisine devretmiş. Fanelli’s Kahve iki bölümden oluşuyor. Ön bölümde bar tezgahı var. Arka bölüm kahve ve hafif yiyeceklerin yenildiği bölüm. Günün her saatinde açık. Kapısından girince içinde hayat var.