Pazar Nezaket telaşa yenilmesin

Nezaket telaşa yenilmesin

08.01.2023 - 03:00 | Son Güncellenme:

Gündelik telaşlar, zamanla yarışma, bir şeylere yetişmeye çalışma derken çoğu zaman en temel nezaket ve görgü kurallarını dahi atlıyoruz. Öfkeli bir toplum olmaya doğru hızla gittiğimiz bu yoldan dönmek mümkün. Peki nasıl? Bu soruya cevap aradık...

Nezaket telaşa yenilmesin

AHENK BAYAZIT - Telaşlı, teknoloji odaklı dünyamızda gündelik hayata ayak uydurmaya çalışırken en çok zorlandığımız konulardan biri iletişim. İlişkilerimizde, dijital dünyada iletişim açıkları git gide büyüyor. Nezaketli davranmamak, görgü kurallarını ihmal etmek öfkeli bir toplum olmaya giden yola taş döşemek anlamına geliyor. İletişim ve bağlantı kurmaktan ibaret dünyamızda iletişim araçları çoğaldıkça genel geçer görgü kurallarına yenileri de ekleniyor. İş hayatına atılanlara, ekranlardaki popüler dizilerin oyuncularına, farklı yaş gruplarına bu alanda eğitimler veriliyor. Günümüz toplumunda dünden bugüne görgü kuralları nasıl bir dönüşüm geçirdi? Dijital iletişim çağında nezaket kurallarıyla ilgili açıklar neler? Teknolojinin ilerlemesi ve hızlı iletişim nezaket ve görgü kurallarını çiğnemenin bir bahanesi olabilir mi? Bu sorulara yanıt aradık.

Haberin Devamı

‘Saygı ve nezaket güven oluşturur’

Sibel Savacı - Profesyonel Etiket ve Kurumsal Nezaket Eğitmeni

Nezaket telaşa yenilmesin

“Her kültürde ast-üst, genç-yaşlı, kadın-erkek, aile ilişkilerinde saygı ve nezaket kurallarının temeli, amacı aynıdır ve hep var olmuştur. Zaman içinde gelişen iletişim teknolojisi ve hızı, yaşam şartları, yeni sosyal alanların kuralları ile; birçok yeni davranış ve görgü kurallarına gereksinim ortaya çıktı. Geçmişte saygı ve nezaket, günlük hayatta normal bir davranış olarak görülüyordu. İlkokuldan itibaren ‘görgü dersleri’ öğrenim müfredatımızda ve aile içinde mevcuttu. Bu da tabii ki büyük şans ve edinimdi. Günümüzde ise bu kuralların toplumun sadece elit veya belli bir kesimine ait olduğu algısı mevcut. Şöyle görüşlerle karşılaşabiliyorsunuz; ‘Bunca sorun, sıkıntı ve yaşam telaşı içinde bir de bu kurallarla mı uğraşacağız?’ Evet her kesimin kendine göre zor şartları ve telaşı vardır. Özellikle bu hız çağında çok daha fazla nezakete ihtiyacımız var. İletişim kazalarını aza indirgemek için. Çünkü, düşünceli ve nazik olmak bir faaliyette veya bir topluluk içinde bulunan herkes tarafından bilinir ve uygulanırsa, bu birliktelik veya faaliyet o zaman anlamlı ve başarılı olabilir. Birbirimizi sayar ve en önemlisi güveniriz. Saygı ve nezaket güven oluşturur.”

Haberin Devamı

“Sosyal ve İş yaşamında Görgü Kuralları’ eğitimi hakkında tanımlara açıklık getirmek isterim. Eski dilde ‘Adab-ı Muaşeret’, güncel tanımı ‘Görgü ve Nezaket Kuralları’, uluslararası tanımı ise ‘Etiket’ olarak geçmektedir. Etiket sosyal anlamda bir kişinin toplum nezdinde, iş dünyasında, mesleğinde elde ettiği yere göre uygunluk göstergesidir. Görgü ve nezaket ise; toplu yaşamda yerine ve kültüre göre, iyi ve çözüm odaklı iletişim, ortak yaşam içinde düşünceli, saygılı, hoşgörülü ve empati kurabilmeyi içeren geleneksel ‘Sosyal Davranış kuralları’dır. Ve hepsi bir bütündür.”

‘Dijital izinizi hafife almayın’

“Eğitimlerimizde; farklı kültürlerin geleneksel görgü kuralları, protokol, sofra adabı, giyimden duruşa imaj, doğru hitap, beden dili, tanışma, selamlaşma, toplantı, yazışma ve telefon ile iletişim kuralları ile kişinin hem ailesi ile hem de sosyal iletişimindeki davranışlarında rol model olmasının önemini anlatıyoruz. Kişinin birebir iletişimde nelere özen göstermesi gerekiyorsa tüm bu kurallar dijital dünyada da geçerlidir. Sosyal medyadaki paylaşımlarınız başkalarına yardım etmek, değerli ve keyifli doğru bilgileri aktarmak için arkanızdan bir olarak miras kalmalı. Geride bıraktığımız dijital izlerin gücünü asla hafife almamalıyız. Bu farkındalık olmadığında kişinin itibarını zedeleyecek, dijital ayak izine eklenen ve ileride pişmanlık yaratabilecek paylaşımlar söz konusu olabilmektedir.”

Haberin Devamı

‘Dijitalleşme kural ihlalinin bahanesi değil’

Prof. Dr. Erkan Saka - Bilgi Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü

Yeni Medya Uzmanı Prof. Dr. Erkan Saka, teknolojinin ilerlemesinin ve hızlı iletişimin genel geçer görgü kurallarını çiğnemenin bir bahanesi olmadığını söylüyor. Saka, “Aslında bazı genel geçer kurallar hala geçerli. Bunları dijitali bahane ederek ihlal etmek kabul edilemez. Bununla birlikte her dijital mecra kendine göre kullanım pratikleri ortaya çıkarıyor. Her mecranın bir adabı olduğu gibi o mecraya alışma sürecinde istemeden yanlışlıklar da yapılıyor. O yüzden yeni mecralarda görgü kuralları konusunda daha toleranslı olmak gerek. Yine de bazı evrensel değerlerin çiğnenmesi bahane değil. Telaşlılık ya da daha teknik bir şekilde ifade edecek olursak dijital zamanların dayattığı tempo da bazı hatalar yaptırıyor. Bu durum dijital okuryazarlık seviyesinin yükselmesi ile çözülecektir” diyor. Sanal ortamda trollemeler, ırkçı ve nefret söylemleri, spam, taciz gibi durumlara sıklıka rastlanıldığını söyleyen Saka, “Ancak bu durum teknolojinin ilerlemesi ile değil sosyokültürel kodlarla açıklanabilir dolayısıyla bu tür kutuplaşmalarda interneti suçlamak doğru değil. İnternet sadece bunu daha görünür kıldı. Şunu unutmamak gerekir ki artık hiç kimse sosyal mecralarda anonim değil, otoriterler tarafından kolaylıkla bulunabiliyorsunuz. Dolayısıyla dikkatli olmakta da fayda var” ifadelerini kullanıyor.

Haberin Devamı

Nezaket telaşa yenilmesin

Haberin Devamı

‘Empati nezaketin temelidir’

Ayça Kuru - Zarafet, İmaj ve İletişim Uzmanı

“7 yaştan itibaren herkese zarafet dersleri verebiliyoruz. Ancak ağırlıklı olarak; ergenlik döneminde anne-babalar çocuklarını eğitime yolluyorlar. Evlenmek üzere olan kadın ve erkekler, bir de iş hayatına atılanlar geliyor. Meslek grubu olarak da en çok satış-pazarlama, halkla ilişkiler gibi sektörlerde çalışanlar ders alıyor. Eğitimde en önemli kısım ‘duruş’. İmajda ilk baktığımız şey kadında da erkekte de güçlü ve doğru bir duruştur. Devamında gülümseme, oturma-kalkma adabı, masa adabı, kadın-erkek ilişkileri adabı, iş hayatı adabı gelir. Özellikle iş hayatındaki ilişkiler çok sorunlu. Ast-üst adabı genelde bilinmiyor. Örneğin; belediyede çalışıyorsunuz, amiriniz size doğru geldi ve siz  ‘Amirim günaydın’ diyerek elinizi uzattınız. Ancak amir elinizi sıkmadan devam etti. Siz bunu kabalık sanabilirsiniz. Halbuki ast-üst ilişkisinde üst el uzatır.”

Nezaket telaşa yenilmesin

“Geçmişte adab-ı muaşeret kurallarına daha çok önem veriliyordu. Eskiden bir kahve adabı vardı. Kahve ve su aynı anda sunulur, eğer kişi direkt suyu içiyorsa bu aç olduğu anlamına gelir, kahveden başlıyorsa ‘bir kahve içmeye geldim, kalkacağım’ demektir.”

“Dijital dünyada da büyük bir nezaketsizlik hakim. ‘Klavye delikanlılığı’ diye tabir ettiğimiz bir durum var. Biz insanlardan iki şey istiyoruz; bir gerçekten o kişinin yüzüne karşı bu şekilde konuşabilecek miydiniz? İki o insanı ne kadar tanıyorsunuz da bu yorumda bulunabiliyorsunuz? Bunları düşünerek, empati yaparak iletişime geçmemiz gerekiyor. Empati yalnızca insana mahsus bir yetenekken bunu kullanmamakta ısrar ediyoruz. Empati ve sempati nezaket eğitimlerinin en temelinde yer alan bir unsurdur.”

“Firmalarla, belediyelerle çalışıyoruz, dizi-film sektöründe çalışanlara dersler veriyoruz. Bu eğitimler 7’den 70’e herkese verilmeli ve çok yönlü şekilde düşünülmeli. Zarif bir kadın, centilmen bir erkek sosyal olmalıdır. Hobilerin olması, genel kültürün artırılması, kitap okunması, gazetelerin takip edilmesi, siyasetin ve medyanın bilinmesi gerekir.”

Ortam sanal olsa da davranışların sonuçları gerçek

Erdal Kaplanseren - Teknoloji Yazarı

Nezaket telaşa yenilmesin

Dünya nüfusunun yüzde 70’i internetin sunduğu mesajlaşma, e-posta, sosyal medya ve online oyun gibi imkanları kullanıyor. Günümüzde iletişimin, sosyalleşmenin ve işin büyük oranda dijital ortama taşınmış olması, bazı etik ve davranış kurallarını da gerekli hale getiriyor. Tüm araç ve platformlar için nezaket ve dürüstlük bazı ortak altın kurallar bulunuyor. Ortam sanal olsa da, davranışların sonuçları ve yasal yükümlülükleri gerçek. Tek bir dikkatsiz ve hatalı paylaşım sebebiyle başı belaya girmiş çok fazla insan hikayesi biliyoruz. Farklı şekillerde zor durumda kalmamak, insanlarla daha sağlıklı iletişim kurmak ve iyi bir intiba oluşturmak için dikkat edilmesi gereken bazı genel görgü kurallarını bilmekte fayda var.

SOSYAL MEDYADA ÜSLUBA DİKKAT: Çok sayıda fayda sunan sosyal medya, bir o kadar da sakınca barındırıyor. İnsanları tanımak, iletişim kurmak, haberdar olmak, hayata renk katmak ve bilgi almak için çok büyük nimetler sunan sosyal medyada daha iyi zaman geçirmek için öncelikle dil ve üsluba dikkat etmek önemli. Mahremiyete, yasalara, toplumsal değerlere ve yaşam tarzlarına saygı göstermeye dikkat edilmeli.

Gerçekliğinden emin olmadığınız haberleri paylaşmayın.

Linç kültürünün bir parçası olmamaya dikkat edin.

Aşırı paylaşım insanları sıkar, insanları kendinizden bıktırmayın.

Suçlayıcı veya töhmet altında bırakıcı imalardan kaçının.

Yüz yüzeyken söyleyemeyeceğiniz sözleri sarf etmekten kaçının.

Şiddet içeren ve rahatsız edici görüntü paylaşmayın.

Özel hayatınızı paylaşırken temkinli olun

Kendi aralarında yazışan insanların sohbetine dalmayın.

Troll’lerle ve kavgadan beslenenlerle zaman kaybetmeyin.

Israrcı olmaktan kaçının, tekrar tekrar takibe almak bir nevi tacizdir.

Kişisel konuşmaları ekran görüntüsü alarak ifşa etme suç teşkil edebilir, yapmayın.

İnsanların fotoğraflarını paylaşmadan önce onlardan izin alın.

İçerikleri paylaşırken kaynak belirtin ve atıfta bulunun.

WHATSAPP GRUBUNDA KİŞİSEL SOHBET OLMAZ: 2 milyarı aşan kullanıcı sayısıyla WhatsApp, gündelik hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumda. Özel amaçlı olduğu kadar iş için de kullandığımız bu uygulamayı kullanırken dikkat edilmesi gereken bir dizi görgü kuralı bulunuyor.

Gruplarda bire bir özel konuşma yapmak, en nefret edilen davranış, bunu yapmayın.

Zorunlu olmadıkça sesli mesaj göndermeyin, mecbursanız da 1-2 dakikayı geçmesin.

Çok samimi değilseniz ve aciliyeti yoksa gece geç saatte mesaj göndermeyin.

Hafta sonu veya mesai saati dışında iş mesajlarını mecbur kalmadıkça göndermeyin.

WhatsApp hatırlatma aracı değildir. E-posta gönderip ardından mesaj atmayın.

Kalabalık gruplarda konu dışı absürt paylaşımlardan kaçının.

İş amaçlı gruplarda özel hayatla ilgili konuşmalarda aşırıya kaçmayın.

Alaycı mı yoksa ciddi mi olduğu belli olmayan ifadelerden kaçının.

Mesajın tonunu belli etmek için emoji kullanmak iyidir ama aşırıya kaçmayın.

Size komik veya ilginç gelen her şeyi paylaşmayın.

E-POSTA KURALLARI KAZANDIRIR: Mesajlaşma uygulamaları ne kadar yaygın olsa da özellikle iş amaçlı iletişimde e-posta hâlâ çok iyi bir araç. İnsanlarla e-posta yazışmalarında öncelikle giriş ve bitiriş selamlamaları önemli.

Dilbilgisi kurallarına uyarak, mesajınızı açık ve kısa tutmaya dikkat edin.

Alıcının adı ve hitap ederken kullandığınız cinsiyetten de emin olun.

Uygun bir e-posta imzası oluşturmak ve dikkatlice hazırlanmış bir metin titizliğinizi karşı tarafa gösterir. Tümünü yanıtla derken dikkat edin, kazalardan kaçının. Son olarak yanıt vermekte çok gecikmeyin.

ONLINE OYUNDA EĞLENCE: Online oyun oynarken de mutlaka belirli görgü kurallarına dikkat etmek gerekiyor. En başta hileden kaçınmak şart.

Yeni başlayanlara karşı anlayışlı olun, yardım edin.

Şaka dozunu iyi ayarlayın, kabalıktan kaçının.

Kullanmadığınızda ve gürültülü ortamda mikrofonunuzu kapatın.

Karşı taraf istemediyse yardım etmek için ısrarcı olmayın.

Öfkenizi kontrol edin, sonuçta bu bir oyun, tadını çıkarın.

Kazananları tebrik edin, kaybedenleri cesaretlendirin.