11.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
ÖNAY YILMAZ
Dolmabahçe Sarayı Camlı Köşk’te açılan işadamı Mehmet Gacıroğlu’nun koleksiyonundan oluşan “Son Dönem Osmanlı Paraları Sergisi”, paranın tarihini merak edenlerin mutlaka görmesi gereken bir sergi.
17 Aralık tarihine kadar açık kalacak sergide, ilk kağıt para “Kaime”den tutun da “pul para”lara, İngilizlerin Osmanlı ekonomisini çökertmek için bastığı sahte Osmanlı paralarından, ilk modern sikke olan “Mecidiye”lere ve “el yazması para”lara kadar çeşitli paralar görülebiliyor.
“Para pul oldu”, “iki dirhem bir çekirdek”, “beş para etmez” deyimlerinin de nereden geldiğini son dönem Osmanlı paraları sergisinde daha iyi anlaşılıyor. Sergiyi gezerken paranın pul olmasının nedeninin, 1876 - 1910 yılları arasında bozuk para sıkıntısının çekildiği döneme rastlamış olduğunu, beş paranın da 1876 -1908 yılları arasında tedavüle verilen bakır para olduğunu öğreniyorsunuz. İngilizlerin Gelibolu çıkarması sırasında kullandığı paralar, Enver Paşa’nın kendi eliyle yazarak Trablusgarp’da tedüvüle sürdüğü 1 Osmanlı Lirası, ilk el yazması ve ilk matbu kağıt paralar da serginin ilginç nadir parçalarını oluşturuyor.
Devrim niteliğinde reformların işareti
Küratör ve danışman Güçlü Kayral, serginin amacının
31. Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid’i ölümünün
150. yılında yaşama
geçirdiği yeniliklerin en önemlilerinden olan, devrim niteliğindeki parasal reformlarını anlatarak anmak olduğunu vurguluyor.
Abdülmecid dönemiyle ilgili çeşitli bilgilere de
yer verilen sergide Haldun Akayaz’ın madalya koleksiyonu da görülebilir.
Sergiden
Sergilenen paralar ile
ilgili ilginç bilgiler şöyle:
- Faizli Kaimeler: Kağıt paralar, tanzimat reformlarının finansmanını sağlamaya yönelik bir iç borçlanma aracı olarak düşünülmüştü. Yüzde 12,5 faizli ve sekiz sene süreli olarak çıkarıldılar. Bu paralar, nakit yerine gecen evrak manasında; “kavaim-i nakdiyye-i mu’tebere”, “kavaim-i nakdiyye”, “varaka-i nakdiyye” gibi değişik adlarla anılmaktaydı. Günümüzde kullanılan “kayme, gayme” sözcüklerinin
kaynağı bu paralar.
-El yazması ilk kaimeler ve ilk matbu kaime: İlk kağıt paralar 1840 yılı Ocak ayında, el ile yazılarak üretilip piyasaya sürülmüştü. Üzerinde, sadece devlet tarafından kullanılan ve şifreli bir yazı olan siyakat yazıları vardı.
-Para pul oldu: Kağıt para operasyonlarının yanlış yönetiminin sonuçlarından biri de paraların çoğunlukla yüksek kupürlerde basılması; halkın ihtiyacı olan ve günlük alışverişlerde kullandığı küçük kupürlerin ihmal edilmesiydi. Devlet bir şey yapamayınca, sorunun çözümü mağdurlardan gelmişti. Esnaf, fırıncılar, pazarcılar, ibadet yerleri ve dernekler gibi bazı kurumlar yaşamlarını devam ettirebilmek için kendi çarelerini geliştirmek durumda kalmışlar ve ufak değerli kağıt paralar (kağıt jetonlar, para biletler diye de adlandırılmaktadırlar) tedavüle sürmüşlerdi. Bu küçük para sıkışıklıklarına yönelik devletin karşı uygulaması da damga ve posta pullarının arkalarına karton yapıştırılarak bozuk para haline getirilmesi ve tedavüle çıkarılması olmuştu. ‘Para pul oldu’ deyiminin dağarcığımıza girişinin kaynağı böyle oldu.
-İngiliz Gelibolu işgal paraları: İngilizler Gelibolu’da başarıdan o kadar eminlerdi ki işgalde kullanacakları paraları da yanlarında getirmişlerdi. İngiliz gazilerinin anılarından alıntılara göre, bu paralar dağıtılmış ama çıkarma başarısız olunca bir hafta içinde geri toplanmışlardı.