Türkler uzayda ya da Türkler zaten uzaylı

Hastaları zaten biliyordur, televizyonda falan yayınlandığında katiyen kaçırmıyordur ama "G.O.R.A." belki tekrar gaz verir. Böylece Cem Yılmazın neden Sadri Alışık hayranı olduğuna bir anlam veremeyen mini mini birler ve çalışkan ikiler de "Turist Ömer Uzay Yolunda"yı keşfeder diye... www.imdb.com dan.Turist Ömer: Güle güle Mistır Spak, sivri kulak, biraz da bu tarafa bak, kabakulak, elimi veriyim de fala bak. Mistır Spak: Efendim? Turist Ömer: Zızzt. Mistır Spak: Kompiter cevap verin. "Zızzt" ne demek? * * * Başlangıçta orijinal "Star Trek"ten alınan kapı seslerinin, sonlara doğru herhalde ses teknisyenleri sıkıldığı için insanların ağızlarıyla "şişşt, pişşt" falan yapmaları suretiyle halledilmesi, mukavvaların boyanmasıyla elde edilen bilgisayarlar, Turist Ömer sesi bilmem kaç kat büyüten "fener"i karnına tutunca bu gurultunun uzay gemisinde deprem etkisi yaratması, Turist Ömerin sululuklarından bıkan Mr. Spockın Kaptandan yıllık iznini istemesi... www.eksisozluk.com dan-Ben bunu hiç hatırlamıyorum ama...Turist Ömer: Aman abicim, 30u geçmeyelim ceza yazarlar sonra bize. Mistır Spak: Siz ne diyosunuz Mistır Turist, şu anda 30 milyon kilometre hızla gidiyoruz. Turist Ömer: Hadi len, dünyada o kadar kilometre yok ki. Mistır Spak: Dünyada değil uzaydayız Mistır Turist. * * * Yani bir Türkü alıp tüm Türklüğü ile uzaya götürmüş ve hatta orada "Zızzt Erenköy" yaptırmış, bizi de yıllarca ve hâlâ da güldürmüştür bu film. Fragmanlara bakılırsa uzayda mangal yapan Türk, "Uzay gemisi sağa mı çekiyor?"lar falan; belli ki "G.O.R.A."dan da gülmek isteyene çok ekmek çıkar.* * * Fıkra sevmem. Anlatanı da sevmem. Ama benzeri bir uyuzluk yapacağım şimdi. Yiğit Özgürün bir karikatürünü tarif edeceğim. Zira bir Türkün uzaylı karşısındaki serinliği ancak bu kadar anlatılır. Adam bir uzaylıyla selamlaşır. "Merhaba uzaylı." Sonra arkadaşı ona "Konuştun mu uzaylılarla?" diye sorar. Bizim adam -biraz da sinirli falan ama serin yani- cevap verir: "Ne konuşucam? Meraba, meraba; o kadar!"* * * Türk mü, Türkiyeli mi, Anadolulu mu... Geçiniz. Uzaylıyız hepimiz! G.O.R.A.yı izleyemedim diye yazmayayım mı? Yazmayayım. Fakat kim tutar beni! İftiharla sunarım: "G.O.R.A." münasebetiyle, "Turist Ömer Uzay Yolunda"-Sene: 1973. Ben çocukken "Ziyaretçiler"i izlemiş, etkilenmiş, aramızda insan kılığında uzaylıların dolaştığına ve onların fare yediğine ikna olmuş bir kimseyim. Çoğunuz "Ziyaretçiler"i hatırlamıyorsunuz bile, değil mi? Bunları yazıyorum, sonra da yine yaşım ortaya çıktı diye depresyondan çıkamıyorum. Yaşlıyım. Depresyondayım. manik depresif köşe "Turist Ömer Uzay Yolunda"nın uyarlamasını Ferdi Merter yapmış. Orijinal senaryoya Turist Ömeri katıp da, Mistır Turiste tüm o absürd cümleleri söyleten adam herhalde Ferdi Merter. Bir nevi o dönemin Cem Yılmazı yani. Filmde Dr. McCoyu canlandırıyor. Zaten dizide de Dr. McCoyu o konuşuyormuş. Şimdi şu fotoğrafa bakınız. Adam gülüyor. Adam zaten film boyunca Turist Ömerin her söylediğine, başını önüne eğip kıs kıs gülüyor. Sadece Cem Yılmaz da değil yani; Jerry Seinfeld gibi, o da ha bire kikirder ya "Seinfeld"de, kendini tutamaz. Biraz geç oldu ama... Yazayım dedim: Ferdi Merter de gayet komikmiş. Dr. McCoy niye kendini tutamayıp kikirdiyor? Kubrickin 1968 tarihli "2001: A Space Odyssey / 2001: Bir Uzay Macerası" filmini daha iki gün önce izledim. Ne desem boş zira bir halt anlamadım. Kubrick amcanın kafası iyi, bizimle de kafa buluyor diye düşündüm. Gıy gıy gıy, klasik müziği dayamış amca; uzay gemileri böle 10 dakika süzülüyor, ben baygınlık geçiriyorum, filmde kimse konuşmuyor, ben konuşuyorum, Yeşim bana sus diyor... Hakikaten çok güzel film ama! Madem anlamadın, neresi güzel diyeceksiniz. Bir kere artık karşılıklı satranç oynadığım bilgisayarıma başka gözle -kötü gözle!- bakıyorum. Demek ki bu film çok etkili bir eser.Ayrıca da internet niye var: www.kubrick2001.com da, hem de Türkçe, üstelik görüntülü mörüntülü, bu filmin açıklamasını okuduk herhalde. Ben anlamasam kaç yazar -zaten Kubrickin de anlaşılma kaygısı yok esasen- tüm bir insanlık tarihi ile ilgili aletin keşfi, aletle savaş, neler neler anlatmış film. Orada da bırakmamış. Öldükten sonra da insan ruhundan üst-insan falan yaratmış. Hazır uzay filmi moduna girmişken "2001: A Space Odyssey"yi de izlersiniz, belki bir daha, bir daha izlersiniz. Sanat manat işte, ondan da nasiplenelim di mi? Ben anlamadım ama çok güzel bir film! "Eğer Leonardo Da Vinci, Mona Lisa tablosunun altına şöyle yazsaydı ona nasıl değer verebilirdik? Hanımefendi gülümsüyor çünkü sevgilisinden sakladığı bir sır var. Bu izleyiciyi gerçeğe zincirlerdi ve ben bunun 2001e (Space Odyssey) olmasını istemiyorum." (Stanley Kubrick) tubakyol@yahoo.com