Pazar “Umarım ne Fenerbahçe ne de Galatasaray şampiyon olur”

“Umarım ne Fenerbahçe ne de Galatasaray şampiyon olur”

24.08.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Futbolda yeni sezon cuma akşamı başlıyor. Duayen spor yazarı Atilla Gökçe, Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki gerginlikten rahatsız, ikisinin de şampiyon olmasını istemiyor. Uğur Meleke ise devamlılığından ötürü en hazır takımın Beşiktaş olduğunu söylüyor.

“Umarım ne Fenerbahçe  ne de Galatasaray şampiyon olur”

Her yılın ağustos ayında futbolseverlerin içini bir heyecan kaplıyor. Nasıl kaplamasın? Yeni bir futbol sezonu kapıda! Yine dev derbiler, kıran kırana maçlar, belki de kendi takımlarının da dahil olacağı başa baş bir şampiyonluk yarışı izleyecekler. Bütün yaz takip edilen transfer haberleri, dost meclislerinde alevlenen tartışmalar, kağıt kalemi alıp takımının ideal 11’ini çıkarma gayreti hep yeni sezona hazırlık aslında...

Biz de 2014-2015 sezonunun başlamasına bir hafta kala Milliyet gazetesinin iki usta spor yazarı Atilla Gökçe ile Uğur Meleke’yi aradık ve Kalamış’ta buluşmak için sözleştik. Bizi kırmayıp ardı arkası kesilmeyen sorularımı cevapladılar. Yeni teknik direktörlerden yapılan transferlere ve sezonun parlama ihtimali olan yıldızlarına kadar her şeyi konuştuk.

Haberin Devamı

Fenerbahçe ve Galatasaray yarın Süper Kupa için sahaya çıkacak. İlk önce bu maçla başlayalım isterseniz...

Atilla Gökçe: 2011 yılının Süper Kupa finali oynandı mı? Oynanmadı. Yani yarınki maç kopuk bir zincirin üçüncü halkası olacak. Ben isterdim ki 2010-2011 sezonunun şampiyonu Fenerbahçe ile aynı sezonun kupa galibi Beşiktaş arasındaki final bir şekilde oynansın. Bu nedenle Süper Kupa’ya ben kırık bir kalple bakıyorum. Öte yandan bu iki ezeli rakip 20’nci şampiyonluğa yani dördüncü yıldıza fena halde kilitlendiler. Fakat ben iki takımının da şampiyonluğu kaybetmesini istiyorum. Tanrı’dan şampiyon olamamalarını diliyorum. Çünkü biri kaybeder diğeri kazanırsa yine kıyamet kopacak.

Uğur Meleke: Özhan Canaydın’ı bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisinden önce kaybetmiştik. Üstelik o maç tarihin en gerilimli derbilerinden biri olmaya adaydı. Fakat o derbi son zamanların en sakin derbilerinden biri oldu. Şimdi de Süleyman Seba’yı kaybettik. Ben Süper Kupa finalinin “Seba yılı” etkisi altında olacağını düşünüyorum. Zaten sezon da “Seba yılı” etkisi altında olacak. Futbolcular da sanki Seba onları izliyormuşçasına beyefendi davranmalı.

Haberin Devamı

“Başkan da, teknik direktör de, santrfor da Aziz Yıldırım olsun”

Lafa Fenerbahçe ve Galatasaray’dan başlamışken... Fenerbahçe’nin yeni hocası İsmail Kartal hakkında düşünceleriniz nedir? Aziz Yıldırım’ın yardımcısı olacağı yönünde eleştiriler var...

Atilla G.: Aziz Yıldırım yönetimlerinde, hangi teknik direktör görevde olursa olsun teknik ekibin içinde genellikle Yıldırım’a yakın bir insan oluyor. Bu işi son derece dengeli yapan Önder Özen örneği vardı. Şimdi de İsmail Kartal var. Yıldırım işbaşına getirdiği teknik direktörlerden çok bu tip insanlara güveniyor. Kartal özelinden bakacak olursak ben ona hem futbolculuk hem de teknik adamlık kariyeri boyunca hep saygı duydum. Kendisine başarılar diliyorum. Umarım Türkiye’de teknik direktör yardımcısı pozisyonunda çalışan birçok adamın da önünü açar. Bir de ben Fenerbahçe’de futbolcuların antrenör kaderi üzerinde çok etkili olduğunu düşünüyorum. Bu Aziz Yıldırım’ın kendine yakın gördüğü adama destek vermesi anlamında da kendini belli ediyor.
Uğur M.: Ben de Atilla ağabey gibi ikinci adamlığın teknik direktörlük yolunu açmış olmasından mutluyum. Türkiye’de çok yaygın bir uygulama değil. Fakat dünyada çok da başarılı örnekleri vardır. Umarım İsmail Kartal örneği Türkiye için bir model olur. Fakat Ersun Yanal’ın gönderilişi metot anlamında çok yanlış oldu. Aziz Yıldırım’ın bu süreçle ilgili açıklamaları da rahatsız ediciydi. “Ersun Yanal, Aykut Kocaman, Daum, Zico bu takımı şampiyon yapmadı” dedi. Anladığımız kadarıyla bu takımı şampiyon yapan Aziz Yıldırım. Tabii bu durumda benim aklıma şöyle bir soru geliyor: Tamam altı şampiyonluk senin başarın.
Peki 17 yıllık başkanlık süresindeki 11 kaçırılan şampiyonluk kimin eseri? Bence şampiyon olamadığın 11 sezonun vebali de senindir. Fenerbahçe ve Türk futbolunun rahat etmesi için bir sene Aziz Yıldırım başkan, teknik direktör ve santrfor olarak görev yapmalı; rahatlar böylece. Biz de neticesine bakalım.

Haberin Devamı

Şimdiye kadar üç maçla en fazla Beşiktaş’ın resmi maçını izledik. Açıkçası Beşiktaş futbolseverleri de şaşırttı biraz. Beşiktaş hakkında neler söylenebilir?

Uğur M.: Beşiktaş dört büyükler içinde antrenörünü koruyan tek takım. Bunun meyvelerini de alıyor. Beşiktaş’ın başarısında etkili olan faktörleri sıralasak ben ilk sıraya devamlılığı koyarım. Hem teknik kadroyla devam ettiler hem de Arsenal karşısında sahaya çıkan 11’e baktığımızda sadece bir tane yeni transfer görüyoruz. Onun da derde deva bir santrfor olduğu ortaya çıktı zaten. Beşiktaş’ı önde tutmayı başaran, adaptasyon sorunu yaşamayan bir oyuncu. Nokta atışı bir transfer oldu Demba Ba.

Haberin Devamı


Uğur Meleke: “Gol çizgisi teknolojisi için geç kalınmış”

2014 Dünya Kupası’nda teknolojinin çok iyi kullanılabildiğini gördük. Süper Lig için de bu yenilikler düşünülmeli mi?
Gol çizgisi teknolojisinin Dünya Kupası’nda ne kadar faydalı olduğunu gördük. Tabii ne kadar geç kalındığını da anladık. Bütün dünyayı etkileyecektir. Fakat gol çizgisi teknolojisi kullanılsa da çizgi hakemlerinden vazgeçileceğini düşünmüyorum. Çizgi hakemleri zaten ceza sahası pozisyonlarıyla ilgili.

Haberin Devamı


Atilla Gökçe: “Bana göre lafından rahatsızım”

Spor yorumcuları nasıl etkiliyor futbolu?
Ben televizyona çıkanlara spor yorumcusu denmesinden son derece mutluyum. Çünkü bir ara yorum yapan herkese spor yazarı dendi. Spor yazarlığının ne olduğunu bilmiyor, bilmek de istemiyorlardı hem de... Televizyonda herkes yorum yapar. Spor yazarı olmaya gerek yoktur. Benim en rahatsız olduğum şey “Bana göre, bana göre” diyerek yorum yapanlar. Çünkü futbolda “Bana göre” diye bir şey olmaz. “Kurala göre” olur. “Bana göre penaltı değil” ne demek, hiçbir fikrim yok.

“Demba Ba, Almeida’yı çöpe attı”

Galatasaray da yeni bir teknik adamla lige başlayacak. Uğur abi, siz Galatasaray’ın şansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Tabii bir de Sabri Sarıoğlu konusu var... Drogba ayrıldı, Almeida ile görüşüldü...

Uğur M.: Başkan Ünal Aysal, Hugo Almeida’nın kendileriyle görüşmek istediğini açıkladı. Beşiktaş’ın Almeida ile yolları ayırmakla ne kadar doğru bir karar verdiği oynadığı iki resmi maçla ortaya çıktı. Bence Demba Ba, Arsenal maçının 10’uncu dakikasında Almeida’yı çöpe attı. Prandelli’ye gelirsek... Çok çalışkan olduğunu biliyoruz. Kalender de... Roma’da dikkat çekmişti. Fiorentina’da muhteşem sezon geçirdi. İtalya milli takımında da hep problemlerle mücadele etti. Aslında bütün kariyeri problemlerle baş etmek ve başarmak üzerine kurulu. Sadece zamana ihtiyacı var. Sabri Sarıoğlu ile yollarını ayırması da ne kadar çalışkan bir adam olduğunun göstergesi; maç videolarını izlediğini anlıyoruz.

“Sabri’yle yolların ayrılması hoş değil”

Atilla abi, Prandelli’nin Sabri ile yolları ayırması diğer oyunculara bir mesaj mı?

Atilla G.: Bence bu tamamen bir Prandelli kararı değil. Yönetimin gençleşme isteğini de yansıtıyor. Sabri ile ilgili teknik eleştiriler yapılabilir. Fakat bence Sabri takımının ruhunu yansıtan oyunculardandı. Yolların böyle ayrılması hoş değil.

“Umarım ne Fenerbahçe  ne de Galatasaray şampiyon olur”

“Pasta büyük ama çürük”

Bu yıl büyük takımlar açısından kombine satışları umulduğu gibi gitmedi. Keza sponsor bulma konusunda da zorlananlar oldu. Sizce bu durumun nedeni nedir?

Atilla G.: Endüstriyel futbolun pastası büyüdü ama aynı zamanda çürüdü. Meyveler koktu, krema ekşidi, kek kurudu... Fakat hâlâ pastayı süslemeye çalışıyorlar. Türkiye’de sağlıksız bir futbol hayatı var. İyi niyetli yöneticiler yanlarına iyi niyetli siyasetçileri de alarak bu pastayı kurtarmaya, hiç olmazsa kokusunu yok etmeye çalışıyor. Fakat olmuyor. Gerçeği ilk önce sponsorlar gördü. Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un formasındaki reklam uçtu gitti. Beko basketboldan desteğini çekti. Çünkü basketbol liginin final serisinin son maçı oynanamadı! Beko da daha fazla para vererek Barcelona formasının koluna reklam verdi. Yöneticiler bu yaşananlardan yeterince ders çıkarmadıkları gibi Aziz Yıldırım hâlâ “Benim sponsorum taraftarlardır” diyor. Görüyorsunuz değil mi, bazı siyasetçilerle Aziz Yıldırım arasındaki paralelliği...

“Gerginlikten etkilenen taraftar evinde otursun”

Uğur abi, basketbol liginin final serisindeki son maçın oynanaması büyük bir olay. Ben bununla ilgili bir haber yapmış, Mehmet Demirkol’un da görüşlerini almıştım. Demirkol “Fenerbahçe ve Galatasaray en azından beş yıl hiçbir müsabakada karşı karşıya gelmemeli” diyordu. Çözüm sadece bu mudur?

Uğur M.: Sporcuların günahı ne? Oynamak ve finale çıkmak dışında ne yaptılar? Ben finali neden oynamadılar anlamadım. Kim suçluysa onu cezalandırmak lazım. O yöneticileri, stadı bırak semte sokmamak gerek. Eğer seyirci hadise çıkarıyorsa onu cezalandıracaksın. Her karşılaştığımız olayda bunu dünyada ilk defa biz yaşıyormuşuz gibi davranmaya gerek yok. Paris Saint Germain-Marsilya maçları yıllarca rakip seyirci olmadan oynandı. Haberimiz bile olmadı. Galatasaray-Fenerbahçe basketbol finalinin oynanmaması skandaldır. Birinci ya da ikinci maçtan itibaren yöneticiler uzun süre cezalandırılırdı ve final gerekirse seyircisiz oynanırdı.

Gerginlik yeni sezonda taraftara yansır mı?

Uğur M.: Gerginlikten etkilenen taraftar evinde otursun. Sporcuların oyun oynamak için gergin taraftarlara ihtiyaç duyduklarını sanmıyorum.

“Furkan ve İshak bu yıl yıldızlaşabilir”

Bu sezon parlayabileceğini düşündüğünüz futbolcular ve sürpriz yapabilecek takımlar var mı?

Uğur M.: Trabzonspor’un yeni transferleri İshak ve Sefa oynarlarsa çıkış yapabilirler. Bence çok isabetli transferler. Galatasaray Furkan’ı son hazırlık maçında sağ bekte kullandı. O da hakkını alamamış yetenekte bir oyuncu. Furkan da şans bulursa adından söz ettirir. Şampiyonluk yarışında maalesef başaltı takımların güçlü olmadığı bir yıl.

Atilla G.: Furkan’ı son maçta ben de çok beğendim. İshak’ı da keza. Uğur’un söylediği isimler bunlar. Zaten Uğur benden bu anlamda birkaç adım öndedir. Genç yetenekleri keşfeder. Umarım ki onun da atladığı yeni isimler çıkar.