Yeşilçam’ın otelleri ‘yabancı’ya gidiyor

1960’lı yıllar... Geçirdiği yangın sonrası yerle bir olan Tarabya’daki Tokatlıyan’ın külleri üzerinde beyaz sıvalı, beton bir otel yükseliyor. Emekli Sandığı’na bağlı otel biraz hantal; hatta köşklerin, konakların, Boğaz’ın maviliği arasında biraz tuhaf duruyor ama tabelasına eklenen "5 yıldız"ıyla ağır bir süksesi var. Üstelik çok değil sekiz yıl sonra ona Maçka’da açılan bir başka otel, sükseli bir başka "kardeş" daha katılıyor. Rekabet kızışıyor.
Büyük Tarabya ve Maçka, yetmişli yıllar İstanbul’unun iki önemli oteliydi. Dönemin politikaları sonucu turizmin önemli bir sektör haline gelişi ikisinin de "yıldız"ını iyiden iyiye parlattı. Ve kısa sürede hem Büyük Tarabya hem de Maçka, kafeleri ve lokantalarıyla İstanbullular için de şık ve "trendy" mekanlara dönüştüler.

Tabii bu modaya Yeşilçam da kayıtsız kalmadı ve zengin oğlanla yoksul kızın yürek parçalayan öyküleri bu otellerde çekilmeye başlandı. Özellikle Büyük Tarabya Oteli’nin salonları aynı tezgahtan çıkmışçasına birbirine benzeyen senaryoların replikleriyle yankılandı. "Esas oğlan"ın uzun saçlı arkadaşları dans etmeyi bilmeyen "yoksul kız"ı dalgaya alınca, o da hıçkırıklar içinde hep Büyük Tarabya’nın kapısından çıkarken lanet okudu "kader"ine.
Ve bir röportajında Perihan Mağden’den öğrendiğimize göre Türkan Şoray-Rüçhan Adlı aşkı da Büyük Tarabya Oteli’ndeki tanışma sonrası başladı. Adlı belki de ilk kez otelin denize bakan bir masasında vuruldu o bir çift siyah göze. Atilla Dorsay bu otelin balo salonunda evlendi, Fransız turistlere rehberlik yaptığı yıllarda bu otelde konakladı.
Uzun süren tartışmalardan sonra bu hafta eşyaları satılıp tahliye edilen ve uluslararası iki ünlü otel zincirine kiralanan Büyük Tarabya ve Maçka otellerinin öyküsü bu.
Son yıllarda Emekli Sandığı’nın ilgisizliği sonucu bakımsızlıktan cazibelerini yitiren ve odalarını ancak yarı yarıya doldurabilen oteller artık eskisi gibi olmayacaklar şehrin hayatında. Tarabya iki yıl sürecek bir restorasyondan sonra isim değiştirecek, Maçka Oteli ise yıkılıp yeni bir binaya bırakacak yerini.
Geriye de belki "Ünlü romancı Adalet Ağaoğlu, Ankara’dan İstanbul’a geldiğinde hep Maçka Oteli’nde kalırdı; Yeşilçam 70’li yıllarını Büyük Tarabya Oteli’nde geçirdi" gibi sözler kalacak. Ve tabii bir de beş yıldızlı otellerini büyük gürültülerle açıp, aradan 30 yıl bile geçmeden onları musluklarından paslı sular akan viranelere dönüştüren bir devletin otelcilik zihniyeti. Bu da herkes için iyi bir tecrübe olacak mutlaka.

Emekli Sandığı’na bağlı Büyük Tarabya ve Maçka otelleri, Türk sinemasının vazgeçilmez platolarıydı. Başrollerini Türkan Şoray ile Ekrem Bora’nın paylaştığı "Kadın Severse" Büyük Tarabya’da, Ertem Eğilmez’in Emel Sayın ile Tarık Akan’ı buluşturduğu "Mavi Boncuk" filmi ise Maçka Oteli’nde çekildi.

Maçka Oteli’nin yeni işletmecisi, oteli 15 yıllığına kiralayan dünyaca ünlü oteller zinciri Radisson SAS, 57 ülkede 616 otel işletiyor.
115 bin oda kapasitesine sahip olan oteller zincirinin bünyesinde ayrıca birçok seyahat grubu, yolcu gemisi ve restoran da bulunuyor.
13 ülkede 117 otel ve 30 bin 250 oda kapasitesine sahip Millenium&Copthorne ise önümüzdeki yıllarda Büyük Tarabya Oteli’ni işletecek. 6 yıldır Londra Borsası’nda işlem
gören şirket Türkiye’ye ilk kez geliyor.

Emekli Sandığı’na bağlı Büyük Tarabya, Maçka, Büyük Efes, Büyük Ankara, Çelik Palas ve Stad otelleri son birkaç yıldır yüzde 50 kapasiteyle çalışıyordu. Bakımsızlık ve donanım eksikliğinden dolayı büyük prestij kaybeden oteller 2000 yılını ancak 490 milyar kârla kapattılar. Bu rakam yine Emekli Sandığı’nın mülkü olan ancak özel sektörce işletilen İstanbul Hilton’un kârının ancak 10’da biriydi. Başka bir deyişle özel sektörün işlettiği İstanbul Hilton’un 2000 yılı kârı, devlete bağlı 6 otelin toplam kârının tam 10 katı oldu.

Yazar Adalet Ağaoğlu, Ankara’dan İstanbul’a her gelişinde Maçka Oteli’nde kaldı (üstte). Atilla Dorsay’ın düğünü ise Büyük Tarabya’da yapıldı.
Türkan Şoray ile Rüçhan Adlı (üstte) Büyük Tarabya Oteli’nde tanıştı. Onların aşkı mazi oldu ama otel yıllar sonra Demet Şener ve İbrahim Kutluay’la medyatik bir aşka daha ev sahipliği yaptı.

Büyük Tarabya Oteli, sonuncusu 1999 yılında oynanan TSYD Turnuvası’nın doğuşuna da ev sahipliği yaptı. Turnuvanın düzenlenmesi için dönemin Fenerbahçe ve Galatasaray kulübü başkanları yetkililerle bu otelde görüşüp "ikna edildiler". Otel ayrıca kulüplerin yaz kampı için şimdiki gibi İsviçre, Avusturya yollarına düşmediği günlerde birçok futbol takımını da ağırladı.