Pazar “Yıllar önce ‘Burası bizim olsa’ diyorduk”

“Yıllar önce ‘Burası bizim olsa’ diyorduk”

06.09.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Babylon Bomonti kapılarını 10 Eylül’de açıyor. Mekanın Asmalımescit’ten Bomonti’ye uzanan hikayesini yaratıcılarından Ahmet Uluğ’a sorduk. Uluğ yıllar önce Bomonti Bira Fabrikası’nın önünden geçerken “Burası bizim olsa” diye iç geçirdiğini anlattı

“Yıllar önce ‘Burası  bizim olsa’ diyorduk”

Babylon, İstanbul’un en önemli mekanlarından biri. En büyük özelliği Türkiye’deki müzikseverler arasında yeni bir nesil yaratması belki de. Bir de tabii ki açıldığı günden itibaren Asmalımescit’in çehresini değiştirmiş olması. Babylon şimdi Bomonti’de devam edecek hayatına. Açılmasına günler kala mekanın yaratıcılarından Ahmet Uluğ’la buluşup Babylon’un hikayesini dinledik.

Haberin Devamı

-Asmalımescit’teki Babylon açılalı 16 sene kadar olmuş. Babylon bu sürede nereden nereye geldi?

Pozitif 26 senelik bir marka. 1989’da kuruldu. İlk önce caz ve avangart caz konserleri yaparak başlamıştık. Ardından tekil konserler festivallere dönüştü. Daha sonra festivaller için özel projeler yapmaya başladık. Müzisyenler hep konserden sonra gidip çalacakları bir mekanın ihtiyacı içindeydi. Hani şimdilerde herkes “Bir kafem olsa keşke” der ya, biz de dünyamız müzikle dolu olduğu için bir kulüp isterdik. Pozitif’le biraz para kazandıktan sonra yeni bir ofise geçmek istedik. Asmalımescit’teki bu marangozhaneyi aldık. Alır almaz da orada bir ofis yapmaktan vazgeçip kulüp açmaya karar verdik.

-Asmalımescit nasıl bir yerdi o zamanlar?

Haberin Devamı

Karanlık bir yerdi. Çok düşündük insanlar gelir mi gelmez mi diye.

“Doğru mekan, doğru müzik ve doğru kitle”

-Babylon semtin de çehresini değiştirdi...

Tabii. O zamanlar Babylon’dan çıkıp sol tarafa gidemezdik korkudan. Galatasaray’dan sonrası karanlıktı zaten. Fakat bir süre sonra semtin çehresi değişti. Hatta hızlıca tüketildi.

-Babylon’un müzikseverler arasında yeni bir nesil yarattığına inanıyorum. Siz buna katılır mısınız?

Katılıyorum ama kendi adıma konuşmak gerekirse “yarattı”, “dönüştürdü” gibi kelimeleri sevmiyorum. Bunlar çok büyük kelimeler. Fakat büyük katkımız olduğunu da inkar edemem. İnsanlar Babylon’da bir sürü şey gördü. Doğru mekan, doğru müzik ve doğru kitleyi buluşturduk demek lazım. Bu da insanları kalplerinden yakaladı.

-İlk başlarda “İnsanlar gelir mi buraya?” diye düşündüğünüzü söylediniz. Bu endişeler ne zaman ortadan kayboldu?

Bu, zaman içinde oldu. Bu kolay alınacak bir ders değil. Bir festival yaptığınızda ilk sene değil, ikinci de değil ancak beşinci senesinde taşlar yerine oturuyor. Kulüpler için de aynısı geçerli. Her şey kulübü açtığımız anda başlamadı. İçki ruhsatımız bile yoktu; kola satıyorduk. Havalandırma iyi değildi... Sonradan sonradan insanlar gelmeye başladı. Çok ilginçtir ilk önce kadınlar geldi. Gelip bir kontrol ettiler sanırım.

Haberin Devamı

"Babylon’dan büyük Bomontiada var"

-İlk adım nasıl atıldı Bomontiada için?

Aslında ilk teklif Efes’ten geldi. Bomonti Bira Fabrikası’nı bir kültür merkezine dönüştürme hayali... Sonra değişiklikler oldu tabii. Aslında biz yıllar önce orada, fabrikadaki depolarda Fuji Film World Days adlı bir festival yapmıştık.
O dönemler ne zaman fabrikanın önünden geçsek, herkes gibi, “Burası bizim olsa” diyorduk. Büyüleyiciydi.

-Başka biri bu işe girişseydi ne hissederdiniz?

Alkışlardım ne yapalım. AVM olsa üzülürdük ama.

-Babylon, Bomonti semtini Asmalımescit gibi değiştirir mi?

Bu projede Babylon’dan büyük Bomontiada var. Bunu baştan söylemek lazım. Hem fiziksel hem de enerji olarak. Bu nedenle oraları değiştirecek olan Babylon’dan önce Bomontiada’dır.

-Bir röportajınızda “Merak etmeyin, yetişecek” demişsiniz. Fiziki durumdan bahsediyorsunuz sanırım. Fakat ben izinlerle/ruhsatlarla ilgili bir sorun varmış gibi duydum.

Buna söyleyebileceğim bir şey yok. Herhalde içten içe böyle bir şey yaşansın da olmasın bu iş diye düşünüyorlar. Ruhsatlarla ilgili bir sorun yok.

Haberin Devamı

-Babylon Bomonti konser izleme deneyimini nasıl değiştirecek?

Yüksek tavan, tek zemin... İnsanlar bir arada olduklarını daha güçlü hissedecek. Sahne ve müzik odaklı bir mekan oldu. Akustik çok iyi. Kendi sınıfındaki kulüplerin, dünya çapında en şıkı olacak. Dünyada da çok beğenilecek

“Aynı fikirdeki insanların nefes alma alanı”

Bomontiada başlı başına farklı bir şey. Babylon’a ev sahipliği yapacak. Farklı kültürleri temsil eden farklı markalar da olacak. Yemek kültüründen tutun da tasarıma kadar... Aynı fikre sahip insanların birlikte nefes alacağı bir alan olarak düşünüyoruz biz Bomontiada’yı. Komşularımız geldikçe program daha da belli olacak. Güzel bir ahali olacağına inanıyoruz.
En güzel yanı Taksim’den yürüyerek geçilecek bir mesafede olması. Zamanla daha farklılaşacak. Dikey bahçe de olacak mesela.