Allah aşkına kaç yabancı

Ligin başlamasına 45 gün var...Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi eleme maçına sadece 1 ay var... Ve Trabzonspor'un Intertoto maçına sadece 12 gün... Ve, önümüzdeki sene Türkiye'de bir takımda kaç yabancı oynayabilir kimse bilmiyor. Biliyorsa bir tek Haluk Ulusoy biliyor. Sadece o.Bir umut, belki bu yazı yayınlandığında açıklanmış, haşmetmeapları aciz kullarına bir bilgi vermiş olur.Senelerdir futbolun içinde olan, belki hayatta yaptığı tek iş bu olan, kendi deyimiyle "Türkiye'yi Dünya 3.'sü yapan" yine "Türkiye'ye UEFA Kupası onun döneminde gelmiş olan", tek amacı futbola hizmet etmek olan Haluk Ulusoy.Yeniden başkan olmak için yırtınan, başkan kalmak için yırtınan Haluk Ulusoy. Ne diyor koltukta kalma gerekçesi olarak? "Benim tecrübem var, ben bu işi biliyorum." 25 Haziran 2007 Pazartesi. Saat 15.45. Resmi transfer başlayalı 2 hafta oldu. İmzalar atılıyor. Flaş transferler, sessiz transferler. Kabul. En deneyimli yöneticilerden biri Ulusoy. Futbol tarihinde adı olacak. Kapkalın harflerle. Peki böyle bir isim, yanında müthiş maaşlarla çalışan onca hocaların, onların da hocaları ve hatta onların da hocaları varken... Ülkenin en iyi hocası olarak kabul edilen Terim her şeyin başındayken... Nasıl olur da bir yıl boyunca karar verememiş olabilirler kaç yabancı olacağına!Bilirsiniz, herhangi bir doğru yönetilen ülkede ve tabii UEFA ve FIFA gibi örgütlerde, bu tip kararlar alındığında, 1 yıl sonra uygulamaya koyulur karar. Basit bir kural değişikliği, bir nüans dahi olsa bir yıl sona yürürlüğe girer yeni karar. Çünkü herkese zaman tanınması gerekir.Ama ülke Türkiye olunca bu olmuyor.Söyler misiniz bana, bir takımda kaç yabancı oyuncu olabileceğinin kararı, o ülkenin büyüklerinden biri Avrupa'ya çıkmadan 12 gün önce belli olmayabilir mi?Bunun hangi takımların ligde oynayacağının bilinmemesinden ne farkı var? Ya da eğer yabancı sayısı karara bağlanacaksa, Haluk Ulusoy, "Hayır kardeşim, yabancılar bu ülkeye zarar veriyor. Sayıyı azaltıyorum. Artık 4 yabancı oynayacak diyemez mi?" Ne farkı var, ha 2 artırmışsın, ha 2 azaltmışsın. Bu kararı verse söylecek bir şey yok. Çünkü o yönetiyor futbolu ve kendisinin de söylediği gibi en iyisini, o ve şahane ekibi biliyor.E peki böyle bir karar çıkarsa ne olacak.Şimdi, bırakalım takım tutar, parti tutar gibi başkan tutmayı.Bütün bunlara bir Allah'ın kulunun "Kardeşim bizimle kafa mı buluyorsunuz? Bir senedir ne yaptınız?" dememesine ne diyeceğiz.12 gün var. Ve hiçbir şey belli değil. Haydi alalım başkanı omuzlara. Sadece 12 gün var! Adam meslek sahibi. Diyelim tornacı. Türkiye'de bin YTL kazanıyor. Yetmiyor. Almanya'ya gidiyor. Yabancı olmasına rağmen 3 bin YTL alıyor ayda.Oğlu olmuş futbolcu. Orada 200 bin euro kazanıyor. Oralı olmasına rağmen.Ama Türk pasaportu olduğu için Türkiye'de 1 milyon euro kazanıyor.Böyle bir ekonomi olur mu?Böyle bir pazar ayakta durabilir mi?Volkan Yaman, Ali Bilgin vs, vs. ne kadar eder? Orada ne ediyor, burada ne ediyor.Ve federasyon başkanı neyle uğraşıyor? Futbolun Kuzey Kore'si Tuncay, İngiltere'de. Fevkalade. Umarız büyük futbolunu daha da büyütür. O kendi 21 yaşaltı jenerasyonunda Christiano Ronaldo'yla kıyaslanıyor, hatta kimilerince önde bulunuyordu. Şimdi kendisini gösterme vakti. Yolu açık olsun. Başaracaktır kuşkusuz.Ancak peki ya ekibi! Sürekli profesyonellik, Avrupa, büyük hedefler, büyük stratejiler gibi büyük büyük laflar uçuşurken, yeni kulüp "Kusura bakma" dedi, "Ehliyetiniz yok. Siz FIFA menajeri değilsiniz." E n'oldu şimdi onca laf, kasılmalar, büyük büyük laflar. Altta Ferrari var ama ehliyet yok. Türkiye'de kullanıyorsun o Ferrari'yi çünkü hiç kimsenin umrunda değil. Ancak İngiltere'de bunun cezası, kulübün küme düşmesine kadar gidiyor. Peki şimdi ne olacak? Ya daha da büyürse Tuncay. Chelsea isterse. O zaman ne olacak! Ferrari'si var ehliyeti yok Açık açık söylüyorlar. Birisi Fenerbahçe'de oynamak istiyor, diğeri Galatasaray'da. Hoca zaten çoktan Beşiktaş'ta. Farkında değiller, Kayseri'de şampiyon olmanın ne demek olduğunun! Büyüklerin sıra topçusu olmaya razılar.Peki bunun suçlusu onlar mı? Kayseri'yi yönetenlerin bir günahı yok mu?"İstemiyorum. Gideceğim" diyor topçu. Açık seçik!Hocaya "Başım üstüne, git gurur duyduk." Oyunculara hain hatta daha kötüsü saf çocuk muamelesi."Aklını çeliyorlar Gökhan'ın..." Aklı bu kadar kolay çelinen oyuncunun size ne faydası olur ki!Kusura bakmayın. Çok şey yapabilirdiniz Türk futbolu için ama belli ki olmuyor. Kayseri de olmadı Lincoln daha gelmeden patlattı bombayı. "Brüt 7 milyon euro alacağım" Ne bilsin? Burayı Almanya sanıyor. Sanıyor ki alacağı net 4 milyon euronun vergisi olacak. Ve sanıyor ki, alacağı para tam olarak bildirilecek federasyona. Sanıyor ki Türkiye'de büyükler Maliye'den korkar. Bir bilse, Türkiye'deki kulüplerin yüzde 99'u yaptıklarının yarısını İtalya'da, Almanya'da yapsa amatör kümeye düşürülür.Ama en acayibi Adnan Sezgin'in açıklaması... "Lincoln hesap hatası yapmış." Yanlış değil, doğru. Bir hata yaptığı açık. Ama onunki masum bir hata. İyi niyetli. Peki sizinki! Hâlâ Petkov'un transferinden İstanbulspor kaç para aldı, niye aldı, nasıl aldı bilmiyoruz biz, misal. Biz yapamıyoruz hesabı, daha Lincoln gelmeden nasıl yapsın? mdemirkol@milliyet.com.tr Lincoln'ün hesap hatası