Tenis Alp Ustaoğlu yazdı: Değişim ve gelişim kazandı

Alp Ustaoğlu yazdı: Değişim ve gelişim kazandı

16.07.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

Wimbledon’da bu sezon hem kadınlar hem de erkeklerde finale kadar gelen isimlere bakıldığında, hepsinin çağın değişimlerine ayak uydurmayı başaran ve sürekli kendisini geliştirmeye odaklanan sporcular oldukları göze çarpıyor.

Alp Ustaoğlu yazdı: Değişim ve gelişim kazandı

Hayatta olduğu gibi teniste de dinamik bir akış var ve bu akışa uyum sağlayarak kendini revize eden oyuncular, kazananlar tarafında bulunuyorlar. Tıp, psikoloji, beslenme, data bilimi gibi unsurların çok geliştiği dijital bir dünyada yaşayan oyuncular için gelişim ve değişim eskiye oranla çok daha kolay. Wimbledon 2023 işte bu revizyonları doğru yapan oyuncuların turnuvası oldu.

“Geçen seneye oranla çok daha fazla fiziksel engelim ve sakatlığım var ancak kontrolüm dışında olan bu gelişmeleri sabırla kabul edip, yapabileceklerime odaklandım. Çünkü fiziksel olarak kötü durumda olsanız bile mental olarak her maçı kazanabilirsiniz, işte son iki maçtır yaptığım da bu”. Yarı final maçından sonra Ons Jabeur finale nasıl çıktığını bu sözlerle anlattı. Tunuslu tenisçi, kendisini geliştirmek adına büyük çaba harcıyor.

Diğer kadınlar finalistimiz Marketa Vondrousova ise 80-90’lar tenisi ile 2000’li yıllar tenisinin karışımı bir stile sahip özel bir oyuncu, daha teknik bir tenis oynayan Çek oyuncu, 2019 Roland Garros finalinde Ashleigh Barty’nin sertliği karşısında çaresiz kalıp maç sonunda kendisi için “Bu seviye benim için fazla geldi” öz eleştirisini yapmıştı. Geçen dört senede sakatlıkları alt ederek ve oyununa sertlik katarak kendini revize eden Vondrousova, çalışmalarının karşılığını yarı finalde çok sert bir oyuncu olan Elina Svitolina’yı yenerek aldı. Wimbledon’da kadınlarda sonuç olarak yeni bir şampiyonumuz oldu ve maç sonunda kupanın üzerine yeni bir isim yazıldı.

Bugün 9. Wimbledon finaline çıkacak olan son 4 senenin şampiyonu Novak Djokovic ise turun en büyük revizyoncusu. Yıllar içinde beslenmeden, psikolojiye ve oyun tekniğine kadar kendisinde pek çok değişiklik yapan Djokovic, bugün 36 yaşındaki yüksek seviyesini bu revizyonlara borçlu. Herkes Sırp oyuncuya biraz uzaylı gözüyle bakıyor ama Djokovic’in başarısının altında gayet insani sebepler yatıyor, bunlar revizyon, çalışma ve oyuna olan tutku.

Haberin Devamı

Alp Ustaoğlu yazdı: Değişim ve gelişim kazandı



Diğer erkekler finalisti Carlos Alcaraz ise aynı şekilde kendini kolay dönüştürebilen bir oyuncu, yeni oluşan şartlara kolaylıkla uyum sağlayabiliyor. İspanyol tenisçi bu sayede Zverev veya Tsitsipas gibi tenisçilerin yıllardır ulaşamadığı seviyelere kısa sürede ulaştı. Final maçındaki sonuç ne olursa olsun bu seneki Wimbledon’ın kazananlarından birisi de Carlos Alcaraz olacak.

Andy Murray ve Stan Wawrinka’ya ise ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Murray 36, Wawrinka 38 yaşında ve hala üst düzey tenis oynuyorlar. Geçmişlerinde her türlü başarıyı kazanmış olmalarına ve yaşadıkları ciddi sakatlıklara rağmen çok çalışıp tutkuyla tenisin peşinden gitmeleri onları çok özel yapıyor. Belki erken turlarda veda ettiler ama hiç önemli değil, iki oyuncu da yeni nesiller için büyük bir rol model.

Haberin Devamı

Oppo İlham Veren Oyuncu Ödülü

Amerikalı oyuncu Chris Eubanks, Wimbledon’da her sene verilen “Oppo İlham Veren Oyuncu” ödülünü bu sene kazanan tenisçi oldu. Daha önce 4 yıl elemeleri geçemeyen Eubanks, bu sene turnuvada çeyrek final oynayarak büyük bir başarı elde etti. Çeyrek finalde de Medvedev’e 5 sette kaybederek yarı finalin eşiğinden döndü. Tüm adaylar arasında oyların %70’ini alarak ödülün sahibi olan Eubanks aslında çok anlamlı bir ödül kazanmış oldu. Aynı ödülü 2019’da Coco Gauff, 2021’de Emma Raducanu, 2022’de Carlos Alcaraz’ın aldığını düşünürsek ödülün ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz. Eubanks aynı zamanda 27 yaşında bu başarıya ulaşarak Oppo Ödülü’nü alan en yaşlı oyuncu oldu.

Moda mağazası

1 numaralı kortun altındaki Wimbledon Mağazası büyük ilgi görüyor. Turnuva ile ilgili her türlü ürünü bulabileceğiniz mağazanın aynı zamanda turnuvanın moda trendlerini ayarlaması açısından da ayrı bir önemi var. Oyuncuları da mağazada sık sık alışveriş yaparken görebilirsiniz. Bu senenin yıldızı ise özel üretim havlular. Yeşille beraber pembenin de beraber kullanıldığı havlulardan bugüne kadar 30 bin adet satıldı. Wimbledon’ın klasik rengi olan beyaz ve yeşilin yanında, ürünlerde pembenin de daha fazla kullanılması ve ilgi görmesinden sonra 2024 yılında pembe daha fazla ön plana çıkacak. Kate Middleton’ın Federer’le tenis oynarken giydiği beyaz ceket ve kolsuz polo tişört de en fazla satılan ürünler arasında.

Haberin Devamı

Sürpriz bir şampiyon

Teniste sezonun üçüncü grand slam turnuvası olan Wimbledon’da tek kadınlar finali dün oynandı. Çek Marketa Vondrousova, Tunuslu rakibi Ons Jabeur’ü 6-4’lük iki set sonucunda 2-0 ile geçti ve şampiyonluğa ulaştı. Kariyerinin ilk grand slam şampiyonluğunu kazanan Vondrousova, Wimbledon tarihinde seri başı olmadan şampiyonluğa ulaşan ilk kadın tenisçi olarak tarihe geçti. Finalin kaybedeni Ons Jabeur ise geçen yılın ardından bir kez daha bu turnuvada final karşılaşmasını kaybetti. Londra’da bugün tek erkekler finalinin heyecanı yaşanacak. 1 numaralı seribaşı Carlos Alcaraz ile 2 numara Novak Djokovic, TSİ 16.00’da karşı karşıya gelecek, TRT Spor ekranlara getirecek.

Alp Ustaoğlu yazdı: Değişim ve gelişim kazandı

Wimbledon gastronomisi

Biraz saha içinden çıkarak Wimbledon’ın daha renkli taraflarına biraz bakalım. Tribünlerde son derece klas ve üst seviye bir gastronomik akış bulunuyor. Maçın hakeminin, ‘Lütfen oyuncular servis atarken şampanya patlatmayın’ anonsunu başka bir turnuvada görme şansınız yok. Kort dışında ise çimlerde veya boş alanlarda piknik ritüelleri var. Bu seneki piknik menüsü; ana yemek olarak sandviç veya salata yanına patlamış mısır veya mısır cipsi, tatlı olarak ise meşhur Wimbledon çileği var. Özellikle çilek bu noktada en az tenis topu kadar turnuvanın yıllardır ikonlarından birisi. İlk 10 günde toplam 2.5 milyon çilek tüketildi.

Oyuncuların yemek yediği “Competitor’s Restaurant”ta ise oyuncuların menüleri hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Öncelikle tüm oyuncular kahveye bayılıyor yanına ise çok kalorili olmayan çikolata veya protein barları tercih ediyorlar. Meyva tercihlerinde muz ilk sırada, 2 haftada oyuncular toplam 3.3 ton muz tükettiler. Ana yemek olarak ise et yemekleri öncelikli, vegan beslenme olarak ise tempeh (soya fasulyelerinin fermente edilmesi ile üretilen bir besin maddesi) ile yapılan köfteler de çok popüler. Mutfak konusunda Andy Murray ve ekibine ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Çünkü bu ekip, tam bir uzakdoğu ve sushi tutkunu, sushi menüleri baş aşçı tarafından yapıldığı için de eski şampiyon bu konuda ayrıcalıklı bir durumda bulunuyor. Adada çok eleştireni olmasına rağmen kraliyet ailesi gerçekten ülke için büyük bir renk.

Örneğin Merkez Kort’taki kraliyet locası ayrı bir dünya, adeta turnuvanın paralel evreni. Her sabah locanın o günkü misafir listesi basına veriliyor, listedeki konukların ağırlık durumuna göre pek çok organizasyon yapılıyor. İngilizlerin meşhur beş çayı saatine denk gelmesi açısından öğleden sonraki maçlar daha kıymetli, kraliyet locasındaki meşhur beş çayı ritüelleri ise dillere destan. Wimbledon zaten tamamen kendine has özellikleri olan bir turnuva, kraliyet kavramı da bu farklılığı biraz daha derinleştiriyor.

Haberin Devamı

Fark yaratanlar

Haberin Devamı

Mirra Andreeva: Andreeva henüz 16 yaşında ve kariyerinin ilk çim kort maçlarını Londra’da oynadı. Rus oyuncu üç maç kazandığı elemelerden gelerek ana tabloda neredeyse çeyrek finale çıkıyordu. Andreeva korttaki kompakt oyununun yanı sıra orijinal karakteri ile de farklı bir oyuncu profili ortaya koyuyor. 4. tur maçından sonra kararlarını beğenmediği hakemin elini sıkmayan, basın toplantılarında ise yaşının çok üzerinde açıklamalar yapan Andreeva’nın ismini önümüzdeki dönemde fazlasıyla duyacağız.

Elina Svitolina: 10 ay önce anne olan ve tenise tekrar bu sene dönen Svitolina, Roland Garros’tan sonra Wimbledon’da da muazzam bir performans gösterdi. Eski sert ve mücadeleci tenisini tekrar yakalamış görünen Svitolina, Londra’da yarı final oynayarak finalin kapısından döndü. Tenise verdiği aradan sonra çok kısa bir sürede bu kadar üst seviye oyunu yakalamak, kesinlikle çok özel bir durum... Bu anlamda Ukraynalı oyuncu şampiyonluğu da fazlasıyla hak etmişti.