01.12.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
Zaten kısa bir süre önce küfrederken yakalanmıştı kameralara ve hakemlerle olan diyaloğu da bozulmaya başlamıştı son dönemde. Zira 4 Ağustos'ta Ankaraspor-Galatasaray maçının ikinci yarısında oyuna girdiği andan itibaren 114 günde 15'i lig, 7'si Avrupa, 4'ü de milli olmak üzere tam 26 resmi müsabaka oynamıştı Arda... Şu aralar, 4 günde bir maç oynayan tek adam o, bu ülkede... Fiziksel, mental, ruhsal her anlamda yıpranmıştı zaten... Rooney'nin veya Messi'nin çıkışından farklı değildi yükselişi. Çok hızlı olmuştu, sorumluluklar birden üzerine binmişti ve maalesef maç oynadıkça yaşı büyümüyordu. Pasaportunun doğum tarihi hanesinde hâlâ 1987 yazıyordu ve sadece 4 yıl olmuştu o nüfus cüzdanına resim yapıştıralı... Bordeaux'da gördüğü kart da, Rooney'nin, Messi'nin, Cristiano Ronaldo'nun ilk dönemlerde gördükleri sayısız karttan farklı değildi... Üzerindeki yük, kaldırabileceğinden çok fazlaydı, hepsi bu...***Bordeaux maçı bitti, Galatasaray Avrupa'ya veda etti, hayaller bir başka bahara ertelendi. Arda muhtemelen yıkılmıştı maç raporuna adı golle değil, kartla geçtiği için... Üstüne üstlük, bu arada bir de kariyerinin ilk ödülü elinden alındı. Hafta sonu Sivas maçına çıktığında, kafasında bu hadiselerin olacağı belliydi. İster çok başarısız olsun Sivas önünde, isterse 4 gol atsın, maç sonunda kendisine sorulacak soru da önceden belliydi. Vereceği anlamsız cevaplar da... Marifet, onu bu sorularla muhatap etmemekti... Bu marifeti gösterecek olan da, Galatasaray teknik kadrosuydu... Arda, son derece yetenekli, bir o kadar da karakterli bir genç... İki sezondur harika maçlar oynuyor, hem ulusal takımın hem de Galatasaray'ın esas adamı konumunda, ayrıca olgun davranışlarıyla da takım içinde sırıtmıyor. Tamam, Şampiyonlar Ligi'nde yaptığı çirkin hareket affedilemez, ama doğrusunu söylemek gerekirse, önceden sinyalleri gelen, -tabiri caizse- beklenen bir hareketti, kabul edelim... Birinci şık, Gerets Arda'yı bu maçta dinlendirerek, kırmızı kart hadisesinin soğumasını bekleyebilirdi. Zaten çocuk üst üste yaptığı müsabakalar neticesinde yıpranmış, üstelik de 4 gün önce acaip bir kırmızı kart görmüş. Yedeği de oynamayı da çok isteyen Carrusca. Arda'yı bu maçta dinlendirmeyeceksin de, hangi maçta dinlendireceksin? Ve de, Carrusca'yı bu maçta oynatmayacaksan hangi maçta oynatacaksın?İkinci şıksa, belki ütopik bir şey, ama benim hayalim... Galatasaray yönetimi, Bordeaux maçının ardından olağan üstü toplanır, UEFA'nın vereceği cezayı beklemeden Arda'yı sportmenliğe aykırı davranışından dolayı 3-4 maç kadro dışı bırakır... Bundan sonra kim bu tarz bir hareket yaparsa onu da... Bir daha yaparsa süresiz kadro dışı... Bir daha yaparsa sözleşmeyi feshedeceğiz dese... Belki de sezonun en önemli maçı olan Fenerbahçe derbisine Arda'sız çıksa... Hayatta 3 puandan daha önemli şeyler olduğunu hatırlasa, hatırlatsa... Fena mı olurdu? Derbiyi kaybederlerdi belki Arda'sız, ama hem esas Arda'yı, hem geleceği kazanmazlar mıydı? Bundan sonra yapılacak benzeri herhangi bir hareket için model oluşturmaz mıydı? Birileri öncülük etmeli... Birileri model olmalı. Çare bu... Başka çare yok. İki seçenek Tarih Müsabaka Dakika04/08/2006 Ankaraspor Galatasaray 45 09/08/2006 Galatasaray Ml.Boleslav 9013/08/2006 Galatasaray Kayserispor 73 16/08/2006 Lüksemburg-Türkiye 8019/08/2006 V.Manisa Galatasaray 90 23/08/2006 Ml.Boleslav Galatasaray 2026/08/2006 Galatasaray Gaziantepspor 90 06/09/2006 Türkiye-Malta 4509/09/2006 Denizlispor Galatasaray 78 12/09/2006 Galatasaray Bordeaux 90 17/09/2006 Galatasaray Beşiktaş 82 22/09/2006 Trabzonspor Galatasaray 90 27/09/2006 Liverpool Galatasaray 85 30/09/2006 Galatasaray Konyaspor 90 07/10/2006 Macaristan-Türkiye 8811/10/2006 Türkiye-Moldova 7214/10/2006 Galatasaray Ankaragücü 90 18/10/2006 Galatasaray - PSV Eindh. 90 21/10/2006 Erciyesspor Galatasaray 90 28/10/2006 Galatasaray Gençlerbirliği 90 31/10/2006 PSV Eindh. Galatasaray 65 05/11/2006 Ç.Rizespor Galatasaray 90 12/11/2006 Galatasaray Sakaryaspor 90 18/11/2006 Antalyaspor Galatasaray 90 22/11/2006 Bordeaux Galatasaray 59 25/11/2006 Galatasaray Sivasspor 76 Arda'nın son 4 ayı Ankaragücü'nü izliyor musunuz? İlk 7 hafta sonunda sadece 4 puanla dipteki takım, son 8 haftanın 5 galibiyet ve 3 beraberlikle lideri konumuna geldi... Üstelik de 15 hafta sonunda kalelerinde gördükleri 13 golle, ligin en az gol yiyen takımı konumundalar... Hem de kimle? Lugano ile, Song'la yada Tomas'la değil... 1985 doğumlu kalecisi Serkan Kırıntılı ile... Savunmada 1984'lü Emre, 1981'li Sedat ve Abdurrahman ile... Orta sahada 1985'li Burak, 1989'lu Murat Duruer, 1980'li Da Silva ile... Yanlarında da Türkiye'de birçoklarının işlerinin bittiğini düşündüğü Ivaylo Petkov, Ceyhun, Mustafa Özkan ve Agali ile...2 hafta önce Sakarya'ya gittiğimde, Ankaragücü hadisesini de irdelemek vardı aklımda... Müsabaka 0-0 bitti, teknik olarak çok fazla bir şey uyanmadı beynimde, ama maç sonu şahit olduğum bir anekdot açıklar gibiydi çıkışı...Genç bir menajer arkadaşımız geldi Hikmet Hoca'nın yanına ve maç berabere bittiği için, "Hocam tebrik mi edeyim, geçmiş olsun mu diyeyim bilemiyorum" dedi... Hikmet Hoca'ysa, gülümseyerek cevap verdi: "Neye geçmiş olsun anlamıyorum. Sahada birisi galip gelecek, birisi mağlup olacak. Oyuncular ellerinden geleni yaptı, biz üstümüze düşeni yerine getirdik. Sonuçta kazanırız ya da kaybederiz, hepimiz, Sakaryalılar ve Ankaragüçlüler, kuru bir tebriği hak ediyoruz bence..."Tebrikler Hikmet Hoca... Gönülden tebrikler... Ankaragücü hadisesi TAKIM G B M PAnkaragücü 5 3 0 18 Galatasaray 5 2 1 17Fenerbahçe 4 3 1 15Gençlerbirliği 5 0 3 15Ankaraspor 3 5 0 14Beşiktaş 3 4 1 13Bursaspor 4 1 3 13Konyaspor 3 3 2 12Denizlispor 3 3 2 12Ç.Rizespor 3 1 4 10Sivasspor 3 1 4 10Kayserispor 2 4 2 10Manisaspor 2 1 5 7Gaziantep 2 1 5 7Antalyaspor 1 4 3 7Trabzonspor 1 2 5 5Erciyesspor 1 2 5 5Sakaryaspor 1 2 5 5 umeleke@milliyet.com.tr Son 8 hafta puan durumu