Aslı Pelit

Aslı Pelit

-

Tüm Yazıları

Türkiye, GS-FB derbisine hazırlanırken, Güney Amerika’da, özellikle de Brezilya’da gözler Japonya’daki FIFA Dünya Kulüpler Kupası finalindeydi. Derbiden birkaç saat önce geçtiğimiz yılın Libertadores Kupası Şampiyonu Corinthians, Şampiyonlar Ligi’ni kazanan Chelsea karşısında en büyük hayali olan Şampiyonlar Şampiyonu olmak için sahaya çıktı. Geçtiğimiz sene takımın ve Brezilya’nın idolü Dr. Sokrates son nefesini verdikten birkaç saat sonra Brezilya Kupası’nı kazanan takım, Doktor’un son isteğini yerine getirebilmenin gururu ile acılarını biraz da olsa dindirmişti: “Öldüğüm gün, Corinthians’ın şampiyon olduğu bir gün olsun!” demişti yıllar önce Socrates. Takım da yıllardır süregelen şanssızlıkları geride bırakıp önce Brezilya, daha sonra Libertadores Kupaları’nı evlerine getirerek taraftarları mutlu etmişti. Büyük rakipleri Sao Paulo ile aralarındaki en büyük kupa rekabetini yaratan Dünya Kulüpler Kupası’nı almadan eve dönmek işte bu yüzden Emerson ve arkadaşları için imkansızdı.
Rakipleri Chelsea olunca herhangi bir Latin Amerika kupa maçına oranla fazlasıyla çekişmeli geçti. Corinthians, Dr. Sokrates’in bir hayalini daha gerçekleştirerek Dünya’nın en büyük kupalarından birini daha evine getirdi. İnanılmaz goller engelleyen Cassio, Sao Paulo’da bir kahraman olarak karşılandı.
Savaşçı anlamına gelen soyadının hakkını veren Guerrero (Peru Milli Takımı’nın da yıldızlarından biri olan Paulo’yu izlememezlik etmeyin derim. Daha şimdiden kalitesini belli ediyor, belki yakında Avrupa’ya transfer olur) golünün ardından ciddi sakatlık geçirmesine rağmen, maçın sonunda stadın çevresinde topallayarak da olsa sırtında Peru bayrağı ile tur atması dikkat çekti.

Haberin Devamı

Zidane ve Ronaldo ziyafeti

Dünya futbolunun iki yıldızı; Birleşmiş Milletler yardım elçileri Ronaldo ve Zinedine Zidane, UEFA destekli Birleşmiş Milletler Fakirlikle Mücadele fonu yararına yapılan dostluk maçı için geçtiğimiz çarşamba buluştular. Takımlarında kimler yoktu ki ! Zidane’ın geleceği konfirme edildikten sonra biletlerin anında tükendiği maçta yıldızlar geçidinin bile üzerinde sayılan 40 futbolcu gönüllü olarak takımlarda yerlerini aldılar.
Ronaldo ve arkadaşlarının takımında Brezilyalı futbolcular: Danlei, Dida, Cafu, Serginho, Rever, Junior Baiano, Roque Junior, Roberto Carlos, William, Lucas, Juninho Paulista, Zinho, Djalminha, Roger, Zico, Denilson, Ronaldo, Neymar, Leandro Damio, Bebeto, Cac· Ferrari, Rom·rio, Edmundo, Paulinho, teknik direktor Carlos Alberto Parreira. Zidane’ın takımındaysa Vitor BaÌa, Juliano Belletti, Brezilya şampiyonu Fluminense’den Diego Cavalieri, Deco, Emerson; Fernando Hierro, MÌchel Salgado, Fernando Couto, Juan Pablo SorÌn, Paolo Montero, Carlos Gamarra, Hidetoshi Nakata, Santiago Solari, Fredrik Ljungberg; Bocalı Juan Rom·n Riquelme, Christian Karembeu, Pedro Pauleta, Sebastian ‘Loco’ Abreu, Hulk, Falco, Mario Jardel, ve sevgili Kaptan Alex de Souza, başlarında ise efsane Luiz Felipe Scolari vardı. Sadece futbol değildi seyrettiğimiz maç, bir bayram havası vardı Noel öncesi Brezilya’nın Porto Alegre şehrinde!
Yıldızlar dışında dikkat çeken futbolu bırakırken fazla kiloları yüzünden eleştirilen Ronaldo’nun bir süredir devam eden zayıflama çalışmalarının başarısıydı diyebilirim. Eski futbolcu gururla 18 kilo verdiğini açıkladı.
Futbolun idolleri ile dolu karşılaşma onlara yakışan bir futbol şöleniydi adeta. Zanetti de muhtemelen haftaya bu yıldızların da bir kısmını davet edeceği dostluk maçını Buenos Aires’de yapacak.

Haberin Devamı

Juninho Amerika’da!
Bence haftanın sürprizi Juninho Pernambucano ya da Reizinho’nun, Amerika’daki New York Red Bulls takımına transfer olmasıydı. Yıllarca Lyon’da oynadıktan ve bu takımı şampiyonluklara taşıdıktan sonra evine, Rio’nun Vasco de Gama takımına dönen Reiz’in, sembolik bir maaş karşılığı futbol hayatına artık orada devam edip, birkaç sene içinde de emekli olmayı planladığını konuşmuştuk. Artık para kazanmak değil zevk için oynuyordu Juninho, hele evinde olmak bambaşkaydı. Brezilya Kupası’nın ardından hızla başlayan transfer sezonunda adı bir anda Atletico Mineiro transferi ile anılınca şaşırmıştım. Fakat daha da büyük sürpriz yaparak NY Red Bulls’a gideceğini açıklayınca ağzım açık kaldı diyebilirim. 37 yaşındaki oyuncu aslında Belo Horizonte’den gelen teklifi çok cazip bulduğunu, ama Brezilya’da başka bir kulübe gitmesinin çok zor olduğunu söyledi. “Eğer Vasco’da kalmazsam, ABD tek transfer şansım” diyen oyuncunun, sevgili takımını bırakma sebebine gelince, sıkıntı finansal ve kulüpteki genel organizasyon eksikliği.

Haberin Devamı

Virrey evine döndü!
Hem de ne dönmek! La Bombonera çarsamba günü öğleden sonra işini gücünü bırakıp “Virrey (Prens)” in görevi kabul etmesinin ardından takımı sahaya taşıyan daracık koridorun merdivenlerinden geçip bir kez daha onunla buluşmayı bekleyen yüzlerce Bocalı ile doluydu. Birkaç hafta süren görüşmelerin ardından, emekli hayatını bırakıp Boca’nın teklifini kabul etti Bianchi. Takımla 3 senelik kontrat imzalayan 63 yaşındaki teknik direktörün, Boca’da yeri ayrı: takımla 3 Libertadores Kupasi kaldıran Bianchi yaptığı açıklamada takımın performasından önce tüm Arjantin kamuoyunu meşgul eden konuya yani Roman Riquelme’nin geleceğine dair konuştu. 10 numaranın kuracağı takımda yerinin hazır olduğunu belirtince tüm Bocalıların olmasa da büyük bir çoğunluğun endişelerini ortadan kaldırdı! Artık top Riquelme’de.
Bu haftalalık da bu kadar! Adios Türkiye!