Altay Attila Gökçe yazdı: Alsancak Stadı değil Mustafa Denizli Stadı

Attila Gökçe yazdı: Alsancak Stadı değil Mustafa Denizli Stadı

21.11.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Kibirden, egoizmden uzak durdu. Sevginin, emeğin ve inancın izini sürdü. Sportmenliğin, barışın ve iyi niyetin elçisi oldu. İşte hep bu örnek kişiliğinden dolayı o stada adının verilmesi gerekiyor. Alsancak Stadı değil... Mustafa Denizli Stadı...

Attila Gökçe yazdı: Alsancak Stadı değil Mustafa Denizli Stadı

ATTİLA GÖKÇE

Haberin Devamı

Yenilenen Alsancak Stadı’nın futbolun hizmetine girmesi için geriye sayım yapılırken, en yoğun beklenti, stadın adıyla ilgili. Bugüne kadar bilinen eski adıyla gündeme gelen stadın, artık yeni bir isimle adlandırılması öneriliyor.
O isim Mustafa Denizli...
Öneri, Milliyet’teki arkadaşımız Cemal Ersen’le geldi. Kısa zamanda gündem oldu. Çeşitli yayın organlarında, gazete, radyo ve televizyonlarda, sosyal medyada desteklendi.
Bu öneri Mustafa Denizli’yi de heyecanlandırdı. Hatırlayalım: Geçen sezon TFF 1.Lig Play Off maçları başlamadan önce Mustafa Denizli, Altay Teknik Direktörlüğü’ne getirildi. Boş sözleşmeye imza atan Mustafa Hoca, “40 yıl sonra evime dönüyorum. Çok mutluyum. Alsancak Stadı benim evim, Altay da benim büyük ailem” dedi.
Altay, Mustafa Denizli ile döndüğü Süper Lig mücadelesini sürdürüyor.
Mustafa Denizli, Altay alt yapısında çocukluk ve profesyonel kadroda 12 yıllık futbolculuk kariyerinden sonra 1980-81 sezonunda Galatasaray’a transfer oldu. Oyunculuğu kısa sürdü. Ancak Jupp Derwall’in 1984’de Alman Milli Takımı’nı bırakıp Galatasaray’ın başına geçmesinden sonra Alman hocanın yardımcısı oldu. Galatasaray, 1987’de 14 yıllık hasretini bitirip şampiyonluğu kazandı. Ertesi yıl Derwall görevi Denizli’ye bıraktı, Galatasaray, 1988’de yeniden şampiyonluğu kazandı.
Sonrası heyecan uyandıran başarı öyküleriyle dolu... Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda Neuchatel’i 5 golle devirerek Türk futbolunda ilk kez yarı final oynadılar... Fenerbahçe’de görev aldı, 2001’de adını yeni bir şampiyonlukla taçlandırdı. 2008-09’da Beşiktaş’ın başına geçti. Sezonu Lig Şampiyonluğu ve Türkiye Kupası’nı kazanarak bitirdiler. Bu sonuçlar Mustafa Denizli’yi Türk futbolunda eşsiz bir konuma getirdi: “Üç Büyükler’i şampiyon yapan tek teknik direktör.”
Arada Milli Takım da var. 1987’de Galatasaray’daki görevinin yanı sıra ay-yıldızlı mesaisi kısa sürdü: 8 ay... Burada verdiği mesajlarla Türkiye’nin futbolda büyük hedeflere koşabileceğini vurguladı. Londra’da İngiltere ile oynadığımız maçtan önce sahaya galibiyet için çıkacaklarını söylemesi çok yadırgandı, gerçeklikle bağdaşmadığı ileri sürüldü. Milli Takım’ın 8-0’lık yenilgisinden sonra ağır eleştirilere uğradı. Sonrasında İzmir’de oynanan maçta Denizli yönetimindeki Milli Takım, İngiltere ile 0-0 berabere kaldı.
1996’da ikinci kez Milli Takım’ın başına geçti. 1998 Dünya Kupası elemelerinde gruptan çıkamadılar.
2000 Avrupa Şampiyonası finallerine katılan Milli Takım, İtalya ile birlikte gruptan çıkmayı başardı. Çeyrek finalde Portekiz’e 2-0 yenildiler.
Mustafa Denizli Üç Büyükler ve iki kez görev aldığı Milli Takım dışında Almanya’da Bundesliga’ya yükselme mücadelesi veren Aachen’i çalıştırdı. 6 aylık kısa çalışma süresine rağmen futbolcular üzerinde beklenmedik pozitif etkiler yarattı. 1994-97’de Kocaelispor, 2002-2004’de Manisaspor, 2004-2005’de İran’da Pas takımlarının teknik sorumluluğunu üstlendi.
Yine İran’da Piruzi, Persepolis takımlarındaki başarılı çalışmalarından sonra 2012’de kıramadığı insanların ricasıyla TFF 1.Lig’de mücadele eden Rizespor’da görev aldı. Yeşil-mavili takımı Süper Lig’e yükseltti. Hazar Lenkeran, Galatasaray, Eskişehirspor, Kasımpaşa, Tractor takımlarında da kısa süreli çalışmalar yaptı.
Denizli’nin kariyer yolculuklarında okunması gereken önemli bir mesaj var: “Kim çağırıyorsa, hangi takımın sana ihtiyacı varsa oraya git. Onların mücadelesine ortak ol. Işığını tut, yol göster, ideallerini paylaş... Onları yalnız bırakma!”
Mustafa Denizli, futbolculuğunda halkın ve taraftarlarının yücelttiği adıyla Büyük Mustafa oldu.
Ülkenin ve dünyanın her yerinde her çağrıya koştu, emeği ve vizyonuyla hizmet verdi. Teknik adamlığı ve liderliğiyle de “Büyük” Mustafa oldu.
Türk futboluna verdiği hizmet, futbola getirdiği vizyon onu yücelten özellikleri. Bir de insani büyüklüğü var.
Kibirden, egoizmden uzak durdu. Sevginin, emeğin ve inancın izini sürdü. Hiç kimseyle kavga etmedi, kimseye küsmedi. Polemikten, kayıkçı kavgalarından kaçındı. Sportmenliğin, barışın ve iyi niyetin elçisi oldu.
İşte hep bu örnek kişiliğinden dolayı o stada adının verilmesi gerekiyor. Alsancak Stadı değil...
Mustafa Denizli Stadı...

Haberin Devamı

Hocam sen de stat oldun!

Haberin Devamı

Alsancak Stadı’nın inşaatı plan ve projeden, yapım ve teslimat aşamasına ilerledikçe kullanım ve paylaşım tartışmaları da yoğunlaştı. Bu tartışmaların iki tarafı var: Altay ve Altınordu.
Altay Başkanı Özgür Ekmekçioğlu, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından 2.11.1998 tarihinde düzenlenen protokolle stat üst kullanım hakkının 49 yıllığına Altay Kulübü’ne verildiğini açıklıyor. Spor teşkilatı da günümüzdeki uygulamalarını bu protokolü esas alarak sürdürüyor.
Özgür Ekmekçioğlu, “O dönemde kulübümüzün başkanlığını üstlenen merhum Nafiz Zorlu’nun da imzasını taşıyan belgeye sahibiz.” diyor.
Altınordu Futbol Kulübü A.Ş. Başkanı Mehmet Seyit Özkan’ın bu uygulamaya itirazı var: “1972 yılında hukukçu Başkanımız merhum Nazif Çağatay’ın Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü ile yaptığı sözleşmede kulübümüze ait 15 bin metrekarelik halk sahasının spor salonu yapılmak üzere devlete devri, bunun karşılığında Alsancak Stadı kullanım hakkının yüzde ellisinin de kulübümüze verilmesi karar altına alındı. Biz bu sözleşme uyarınca Alsancak Stadı’nın kullanım hakkına Altay Kulübü ile birlikte ortak olmalıyız.”
Özkan, “Devletimize karşı dava açmayız. Altay Kulübü ile kavgamız da yok. Biz yaptığımız devir ve ortak kullanım sözleşmesinin uygulanmasını istiyoruz.” diyor.
Özkan, Mustafa Denizli’yi yıllarca hayranlıkla izlediğini, kendisine saygı duyduğunu, stada adının verilmesine de itirazı olmayacağını ifade ediyor.
Altay Başkanı Özgür Ekmekçioğlu, 1998 tarihli protokolün esas oluşturduğunu ve buna uygun olarak stadı sahiplendiklerini açıklıyor.
Peki adı ne olacak? Gençlik ve Spor Bakanlığı, stadın adını 26 Kasım Cuma günü açılış töreninde açıklayacak. Bazı çevreler Metin Oktay ve Sait Altınordu adlarını önermiş ama, tesisteki Altay aidiyeti nedeniyle Mustafa Denizli adı kabul görmüş.
Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir, 60’lı yıllarda, günün birinde Pasaport kahvehanesine gelmiş ve “Merhaba a canım, ben artık cadde oldum!” demişti. Anlaşıldı ki Bodrum Belediye Meclisi denize inen caddeye üstadın adını vermişti.
Ben de buradan Denizli’ye seslenmek istiyorum:
“-Hocam, haydi hayırlı olsun... Sen de stat oldun gari!”

Haberin Devamı

Futbolun yüz yıllık yuvası: ALSANCAK STADI

Haberin Devamı

ncak Stadı.
İzmir’in yakın tarihinde en önemli yaşam merkezleridir üçü de... Limana binlerce gemi yanaşır, 10 milyon tona yakın ticaret malını indirir/yüklerler. Ege’nin ihracatında ilk çıkış noktasıdır. Alsancak tren istasyonu da kentin ikonlarından biridir. 1858’den beri farklı biçimlerde hizmet veren önemli bir ulaşım merkezidir.
... Ve Alsancak Stadı.
Türk Futbolu’nun İzmir ve Ege tarihinin yazıldığı, yıldızların yetişip parladığı, İzmir kulüplerinin rekabetinin yaşandığı, Avrupalı takımlarıyla unutulmaz maçların oynandığı, zaferlerin kazanıldığı stat...
Osmanlı döneminde kentte yaşayan Rumların kurduğu futbol takımı Panionios, maçlarını Alsancak’taki açık alanda oynanırdı. O alan Cumhuriyet döneminde de İzmir futbolunun beşiği oldu. 1929’da Vali Kazım Dirik’in çalışmalarıyla yapılan stada Alsancak adı verildi. 1970 yılında yenilenen stadın 2014’de yapılan ölçümlerle depreme dayanıklı olmadığı belirlendi ve bir yıl sonra yıkımı gerçekleştirildi.
Alsancak Stadı, İzmir’in köklü kulüplerinden Altay’ın evi olarak kabul ediliyor. Devletle yapılan anlaşmalarda da bu durumun kayıt altına alındığı bildiriliyor. Altınordu Kulübü de geçmiş yıllarda mülkiyetindeki geniş araziyi sözleşme ile kamuya devredip Alsancak Stadı’nın kullanım hakkına ortak olduğunu iddia ediyor. Çelik ve betonarme yapıyla yenilenen 15 bin kişilik modern Alsancak Stadı, 26 Kasım Cuma günü törenle açılacak ve yeniden futbolun hizmetine girecek. Çayır, arsa ve stat halleriyle futbolun yüz yıllık yuvasında tarihin yazılmasına devam edilecek.