Ayşe Begüm Onbaşı: Hedefim dünya şampiyonluğu

RÖPORTAJ: CANER BAKIR

Corona virüs sebebiyle evde kaldığımız bugünlerde Skorer olarak özel röportajlara devam ediyoruz. Başarılarıyla dünya çapında bizleri gururlandıran milli cimnastikçi Ayşe Begüm Onbaşı da Skorer Tv’den Caner Bakır’a bu süreçte yaşadıklarından gelecek planlarına kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.

İşte Onbaşı’nın verdiği cevaplar:

Soru: Malum zor bir dönemden geçiyoruz. Sen bu süreci nasıl değerlendiriyorsun, neler yapıyorsun?

ABO: Belirli talimatlara uymaya çalışıyoruz. Tüm iş, antrenman ve derslerimi evde yürütmeye çalışıyorum. Bu sürece uyum sağlamak zor ama yürütmeye çalışıyoruz. Bu süreç iyi yönetilmeli. Benim gibi tüm sporcular antrenmanlarına devam etmeli. Bana kalırsa bir fırsat bu. Evine hasret olan birçok insan var. Boş vakitlerini değerlendirebilirler.

Soru: Sana dönmek istiyorum. Seni tanımayanlar veya daha iyi tanımak isteyenler için kendinden bahseder misin bize?

ABO: 18 yaşındayım. Aerobik cimnastik milli sporcusuyum. Aynı zamanda İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde Spor Bilimleri Meslek Yüksekokulu öğrencisiyim ve de İstanbul Üniversitesi Uzaktan Eğitim Fakültesi’nde İşletme eğitimi alıyorum. Tabi corona virüsten dolayı hayatımız durdu. Her türlü eğitimi online alıyoruz. 3 yaşından beri sporun içindeyim. Baleyle başladım, şimdi aerobik jimnastik yapıyorum. 11 yaşından beri milli takım sporcusuyum. Antrenman, ders çalışmak ve okula gitmek şeklinde geçiyordu hayatım. Şimdi hepsini eve yöneltmiş durumdayım.

Soru: Çok genç bir sporcusun ve küçük yaşta başladı spor kariyerin. Nasıl karar verdin buna?

ABO: 2.5 yaşında bale ile başladım. İspanyol bir bale öğretmenim vardı, adı Maria. Onun yönlendirmesiyle cimnastiğe başladım. Baleye asıl başlamam ailemin hobi olarak bir şeylerle uğraşmak istememden kaynaklanıyor. Tabi iyi antrenörlere denk gelmem ve iyi yönlendirilmem beni bugünlere getirdi. Ailem bu süreçte antrenörümün yönlendirmesini dinleyerek beni cimnastiğe başlatmışlar. Bundan sonraki süreçte de antrenörlerimin beni her anlamda yönetmesi buraya gelmemi sağladı.

Soru: Hem sporcu hem de öğrencisin. Haftada 4 gün eğitim, hafta sonu Akhisar’a antrenmana gitmen seni yoruyor mu? Nasıl hissediyorsun?

ABO: Çok yoğun bir tempo fakat devam edebiliyor olmamı şöyle tanımlıyorum: İnsan sevdiği işi yaptığında her şeye katlanıyor. Bu durum da beni mutlu ediyor. Mutlu olduğun işi yapınca mesafeler çok önemli değil. Çok zorluklar yaşadım ama yine de devam etmeye çalışıyorum.

Soru: Bu süreçte malum evde kalıyoruz. Sen de evde antrenman programına dair sosyal medya hesabından bir video serisi paylaşmaya başlamıştın. Bundan biraz bahseder misin?

ABO: Red Bull Project Pro. Bu program sayesinde evde kalan ve temposu yoğun olan insanların kendilerince nefes almalarını sağlayacak 10 videoluk bir seri. Bunu sadece antrenman olarak nitelendirmek çok doğru olmaz. Aslında bu bir platform. Redbull.com’dan herkes buna ulaşabilir. Beslenme uzmanlarının veya uzman kişilerin, benim dinlediğim müzik listeleri dahil her şeye ulaşılabilecek bir platform yarattık. Biz böyle bir karantina sürecinde planlamamıştık ama böyle bir sürece denk geldiğimizde bu vakti bu şekilde değerlendirecekleri bir sürece denk geldi. Bu da projeyi daha çok değerli kıldı.

Soru: Çok global bir marka olan Red Bull’la çalışıyorsun. Bu birlikteliği nasıl değerlendiriyorsun?

ABO: Bireysel sporlarda sponsorluğun desteği çok önemli. Red Bull benim kazanabileceğim en önemli  değer oldu. Bir aile gibi olduk. Sıkıntım veya hayal ettiğim bir projem olduğumda onları arıyorum, birkaç hafta sonra bunun gerçek olduğunu görebiliyorum. Böyle bir şeye sahip olmak, dünyada 800 kişiden biri olmak çok gurur verici. Böyle bir fırsata sahip olduğum için çok şanslıyım.

Soru: Hayatındaki dönüm noktan nedir?

ABO: 2014’te bir dünya şampiyonasına katılmıştık. Meksika’da düzenlendi. Bir kamp sürecimiz oldu. İlk dünya şampiyonamdı, bir de belimde sakatlık vardı. O heyecanla çok stresli bir yarışma oldu. Uçağı kaçırdık, yarışmaya geç kaldık. Antrenman yapamadık. Bunlara rağmen yarışmaya katıldık. Üç kategoride de finale kaldık. Önce çiftlerde üçüncü olup bronz madalya kazandım. Sonra teklerde sırtımın üzerine düştüm ve finalde altıncı oldum. Sonra üçlülerde bronz madalya aldım. İlk olmasına rağmen iki bronz çok önemliydi ama buna rağmen neden birinci olmadığım konuşuldu. Geri döndüğümüzde yaklaşık 3-4 gün sonra şöyle bir konuşma geçti aramızda antrenörümüzle: “Sen dünyanın en beceriksiz sporcususun. Sana ben jimnastik yaptırmak istemiyorum, belinin sakatlığı geçmeden bu salona bir daha gelme” gibisinden. Ben de o gün gizli gizli antrenman salonuna gittim. Yaptığım hatayı yaklaşık 200-300 kez o hareketle denedim. Bir rehabilitasyon süreci geçirdim daha sonrasında. Herkes olumsuz olarak algılar ama bu konuşma beni kamçıladı ve bunun sonucunda da dünya şampiyonu oldum 2016’da.

Soru: Hayat normale döndüğünde Ayşe Begüm Onbaşı hangi yarışmalara katılacak?

ABO: Normalde benim şu an Portekiz’de olmam gerekiyordu. Yarışmalarımız iptal oldu. Portekiz ve Slovakya’daki yarışmalar iptal oldu. Bizim en büyük hedefimiz Bakü’deki dünya şampiyonasıydı. Mayıs’ın 14 ve 15’inde düzenlenecekti. O yarışma çok şükür ki iptal olmadı ertelendi. 2020 yılının sonuna doğru yapılması planlanıyor.  2020 için en büyük hedefimiz dünya şampiyonluğu olacak. Bu yarışma aynı zamanda 2021’deki dünya oyunlarının da seçmesi niteliğinde olacak.

Soru: Örnek aldığın idol bir isim var mı?

ABO: Evet var. Kendi branşımdan Macar bir sporcu var. Şu anda da sporcu temsilciliği yapıyor. Kendisi Dora Hegyi.  Hem kişiliği hem de sporculuğuyla örnek aldığım bir isim. Türkiye’de ise çok fazla isim var. Tek bir isim söyleyemem. Tüm sporcuları takdir ediyor ve örnek alıyorum. Bu kadroda bulunduğum için de çok mutluyum.

Soru: Bir totemin veya uğurun var mı?

Şans isminde bir kuzum var. Her yarışmaya onu götürüyorum. Ayrıca aynanın karşısına geçip, “Bugün bomba gibiyim, çok iyi yarışacağım” diyorum. Bu beni çok motive ediyor. Çok zorluk yaşıyoruz tabi. Amaç bu psikolojik zorluğa rağmen ileriye bakıp devam edebilmek önemli. Bardağın dolu tarafını görmek lazım. Bu iş için çok çaba harcıyoruz. Bunun karşılığını görmek için de çok idman yapıyoruz. Tüm pes edişlere rağmen, bu işi çok sevdiğim için bundan sonra da yürütebilirsin şeklinde motive ediyorum kendimi. Yılmak istediğim çok vakit oldu ama hiç pes etmedim. Umarım bundan sonra da pes etmem.

Soru: Eklemek istediğin bir mesajın…

ABO: Çok zor bir süreçten geçiyoruz ülke olarak. Evde kalmak durumundayız. Bu süreci iyi değerlendirmek lazım. Herkes bunu yapabilir. Yaşadığımız her zorluktan iyiyi yakalayacağımız olay vardır. Moralimizi yüksek tutalım diyorum.