Barça’da 8 tane 10 numara var

SENAD?OK - ÖZEL RÖPORTAJ / FOTOĞRAFLAR:?FEHİM?KAYACAN

1990’lı yılların en önemli orta saha oyuncularından biriydi. Real Madrid, Barcelona formaları giyen, iki ayrı ülke milli takımı ile Dünya Kupası’nda gol atan tek futbolcu, artık bir teknik direktör...
Hırvatistan Milli Takımı tecrübesinden sonra Kızılyıldız kariyeri ve şimdi de Kayserispor. Antalya’da, dünya futbolunun önemli isimlerinden Robert Prosenicki ile keyifli bir röportaj yaptık.
En beğendiği Türk oyunculardan, ligin en güçlü takımına kadar birçok sorumuza cevap veren Prosinecki, Alex’in gidişiyle yeniden gündeme gelen, “10 Numara devri kapandı mı?” sorumuza, “Barcelona’da 8 tane 10 numada var” yanıtını verdi.

* Futbolcunun hayatı basit. Çünkü sadece kendinden sorumlusun. Takıma yarar sağladıktan sonra bir problem yok. Ama teknik direktörlük çok farklı. Birçok kişiye karşı sorumlusun. Kulübe, taraftara, futbolcuya karşı sorumluluğun var. Daha az hata yapmalısın.
* Ben hücum oyuncusuydum. İlk felsefem hücumdur. Baskın olmak, topu tutmak, kullanmak önemli. Kayseri’nin kadro yapısı hücumu seven oyunculardan kurulu. O yüzden maçın ilk dakikasından itibaren sonuca gitmek isteyen bir takım kurmak istiyorum.
* Futbolda 10 numara döneminin kapandığına pek katılmıyorum. Barcelona’da 8 tane 10 numaradan bahsedebiliriz. Futbol zaten neden bu kadar ilgi çekiyor. Herkes fark yaratan oyuncuların peşinde. Geçmişten bugüne, bu farkı yaratan futbolcular, bu 10 numalarlar olmuştur. Sayıca azalmıştır ama dünyanın en iyi futbol oynayan takımında 10 numaraların fazlalığı başarıyı getiriyor. Xavi, Iniesta, Messi ve diğerleri benim için hepsi 10 numaradır.

‘Mesut Özil Alman değil’
Prosinecki’ye en beğendiği Türk oyuncuları sorduk, ilginç bir yanıt aldık. Real Madrid forması giyen Mesut Özil’i, Türk olarak gördüğünü kaydeden Hırvat çalıştırıcı, “Çok kaliteli Türk oyuncular var. İlk aklıma gelenler Arda, Emre Belözoğlu ve Mesut Özil. Ben adı Mesut Özil olan bir Alman hiç duymadım. Mesut, Türk kanı taşıyor. Bu yüzden ben Özil’i, Türk kategorisine koyuyorum” dedi.

‘Galatasaray önde’
*Barcelona’da büyük bir değişiklik yok. 25 sene önce Cruyff’un önderliğindeki değişimin sonucu. Üstüne koyarak devam ettiler. 25 sene öncesine baktığınızda üst düzey takımdı, bundan sonra da böyle olacak. Bilimle ve teknikle altyapıdan üste doğru inşaa ettikleri bir sistem var. Düşünce sistemi olarak benim dönemimle şu an arasında bir fark yok. Fakat başarı olarak çok daha ileri gittiler.
* Türkiye Ligi gerçekten çok kaliteli. Sert bir lig. Takımlar ve oyuncular da kaliteli. İyi oyuncu, yıldız oyuncu her yerde oynar. Ligin farklı olması belli bir süre zorlar ama bence her ligde yıldız oyuncular ön plana çıkar.
* Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe. Bu üç takım kadro olarak yakın takımlar. Ben de üçüyle karşılaştığım için kendi futbol anlayışıma göre Galatasaray’ı bir adım daha önde görüyorum.
* Sezonun en iyi futbolunu Beşiktaş’a karşı oynadık. İlk 40 dakika müthiştik. Ama devrenin sonlarına doğru golleri yememiz maçı çok farklı bir yere götürdü. Kolay gol yiyip elimizdeki maçları teslim ettik. Bu tip maçlar çok oldu. Fenerbahçe maçında da son dakikada yedik.
* Hentbol ve basketbolda şampiyonalarında finallere kalan takımlar eski Yugoslavya ülkeleri. Bunu nasıl başarıyoruz, inanın ben de bilmiyorum. Bizim coğrafyadaki ülkeler nasıl yapıyorlar bunu? Çok büyük yatırım yok, çok fazla para yok. Herhalde saf yetenek ve çalışmak bizim spordaki başarımızın sırrı. 4 milyonluk bir ülke Hırvatistan’dan sürekli yetenek çıkıyor. Ufacık, İstanbul’un 4’te biri. Ama çıkıyor işte. 4 milyon nüfustan nasıl böyle sporcular çıktığını açıklayamıyorsam 70 milyonluk Türkiye’den neden çıkmıyor diye de açıklayamam. Çok enterasan bir durum.

‘Ronaldo en iyisi’
* Türkiye ile Hırvatistan arasında tarihsel bağlar olduğu için adaptasyon konusunda bir sıkıntım yok. Yemekler ortak, tepkiler ortak. Sadece ufak, tefek değişiklikler var. Biz de yavaş yavaş adapte oluyoruz.
* Kayserispor’u tercih etmemin nedeni basit. O dönem teklifler vardı, ama benimle en ciddi şekilde Kayserispor ilgilendi. Bana şehri ve antreman tesislerini gezdirdiler. Bence Türkiye’nin en iyi stadına sahibiz. Tesislerimiz çok modern. Kulübün nerelere doğru gideceğini gördüm. Kaliteli bir sistem var. Türkiye dışına da taşacak başarılara ulaşabiliriz.
* Bugüne kadar gördüğüm en iyi oyuncuya cevap kolay değil. Çok iyi takımlarda çok iyi oyuncularla birlikte oynadım. Bir isim söylemek zor ama yine de en 96-97’de Barcelona kadrosunda yer alırken, Fenomen Ronaldo gördüğüm en iyi oyuncuydu.

Messi’nin tek eksiği

Kayserispor’un teknik patronuna, “Messi mi, Ronaldo mu” diye sormasaydık olmazdı! Prosinecki bu soruya da içtenlikle yanıt verdi: “Bence Messi. Adeta playstation oynar gibi futbol oynuyor. O kadar kolay hale getirdi ki futbolu, inanmak güç. Tek bir eksiği var o da Dünya Kupası. Arjantin Milli Takımı ile bunu da başarırsa Messi’yi bütün zamanların en iyisi olarak kabul edebiliriz.”