Skorer Bir garip konuşma

Bir garip konuşma

25.11.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Bir garip konuşma

Kazım Kanat: Fair-play açısından tamam doğru. İsviçre bize maç sonunda sahaya atılanları, futbolcumuza yapılanları kare göstermedi, maç bitti kameralar durdu. Biz kendi suçumuzu, kendi ayıbımızı göstermek için bu kadar çabayı niye yaptık? Gürcan Bilgiç: ...Burada ulusal bir dava güdüyoruz. Onaylarsınız onaylamazsınız ama herkes üstüne düşen görevi yaptı. Bir tek maç sonrasındaki ayıplarımız konusunda biz İsviçrelilerden, hatta Sepp Blatter'den daha bayraktar çıktık. Ahmet Çakar: Söylediklerinize külliyen katılmıyorum. Kazım Abi ve Gürcan diyor ki; Ülkenin ali menfaatleri için bazı gerçekleri basın olarak göstermeyeceğiz. Bu laflarınızdan dolayı teessüf ederim. Çünkü birisi derse ki, bu ülkenin ali menfaatleri için Hasan adlı şahıs yargısız infaza uğrayacak, 3 ay sonra bir basın mensubu, Hasan'ın bir kurum tarafından veya kişi tarafından yargısız infaza uğradığını haber alacak, ispatlayacak, belgeleyecek. Şayet sizin mantığınız doğru ise ülkenin ali menfaatleri için ortadan kaldırılmış Hasan'ın ölümünü, katledilmesini gizleyecek.GB: Bunlar kötü örnekler, elmayla armutları topluyorsun. AÇ: Sonuçta ülkenin ali menfaati. Birisi sportif anlamda ali menfaati, diğeri ülke güvenliği açısından ali menfaati. Ben de diyorum ki; bir defa bunları göstermekle hür basın görevini yapmıştır.GB: İsviçre basını, İngiliz basını hür değil mi?AÇ: Birilerinin hata yapması, birilerinin ahlaksızca davranması, birilerinin basın etiğine aykırı davranması bizim de bunu yapmamızı gerektirmez...KK: Ya ben sansüre karşıyım. Tamam verelim. Ama aynı şekilde İsviçre basını...AÇ: Bir dakika sen? (Gürcan Bilgiç'e dönerek)GB: Ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda sansürle beraberim.AÇ: Ulusal çıkar ille de sportif anlamda değil. Bir adamın katledilmesi, yargısız infaza uğraması durumunda onu da haber yapmamak lazım, doğru mu?GB: Doğru.AÇ: Ciddi mi söylüyorsun?GB: Evet, ciddi söylüyorum.AÇ: Yani sen, devletin ali menfaatleri için katledilen bir adamla ilgili gazeteye haber yapılmamasını mı istiyorsun?GB: Eğer TC'yi yıkmak için, TC'yi alttan oyan... AÇ: Kime göre? Bir dakika o senin görüşün...GB: Bu bir Ermeni militan da olabilir...AÇ: Ya bırak şimdi, başka şeylere girme. Soruyorum: Bir insanın yargısız infaza uğraması mahkeme kararı olmaksızın birileri tarafından gerçekleşmiş ve Türkiye'nin ali menfaatlerini korumak için gazetelerin bunu yazmaması mı lazım?GB: Evet.Bilgiç'in bu sözlerinden sonra nedendir bilinmez aklımıza, Abdullah Çatlı'nın Susurluk kazasında ölmesinin ardından dönemin DYP lideri ve başbakan yardımcısı Tansu Çiller'in "Vatan için kurşun atan da, yiyen de şereflidir" sözleri geldi ve tüylerimiz diken diken oldu. Türkiye-İsviçre maçından sonra yaşananların televizyon ve gazetelere yansıması medyamızı da ikiye böldü. Bir tarafta "Biz görevimizi yaptık" diyenler, diğer tarafta "Basın bunları vermemeli. Kendi bacağımıza ateş etmeyelim" diyenler. Geçtiğimiz Pazartesi ATV'de yayınlanan Santra programında da bu konu tartışıldı. Ahmet Çakar, basının görevini yaptığını söylerken, Kazım Kanat, Gürcan Bilgiç ve Ersin Düzen "İsviçre basını niye görevini yapmadı" diye ona karşı çıktılar, hatta içlerinden biri - kendisini severdik, sayardık- TC'nin ali menfaatleri için sansürün gerekli olduğunu savunarak bizleri şok etti: Haberiniz var mı? Deplasmanda En Başarılı Takım: Trabzonspor (17 maçta 12 galibiyet, 2 beraberlik, 3 yenilgi: 38 puan), Deplasmanda En Başarısız Takım: A.Sebatspor (17 maçta 3 beraberlik, 14 yenilgi: 3 puan), Deplasmanda En Fazla Galip Gelen Takım: Trabzonspor (12), Deplasmanda En Az Galip Gelen Takım: A.Sebatspor (0), Deplasmanda En Fazla Berabere Kalan Takım: B.B. Ankaraspor (7), Deplasmanda En Az Berabere Kalan Takımlar: Samsunspor, Sakaryaspor, Trabzonspor, Fenerbahçe (2), Deplasmanda En Fazla Yenilen Takım: A. Sebatspor (14), Deplasmanda En Az Yenilen Takım: Trabzonspor, Beşiktaş (3), Deplasmanda En Fazla Gol Atan Takım: Trabzonspor (35), Deplasmanda En Az Gol Atan Takım: Diyarbakırspor (11), Deplasmanda En Fazla Gol Yiyen Takım: A. Sebatspor (48), Deplasmanda En Az Gol Yiyen Takım: Galatasaray (11). 2004-2005 SEZONU KARNESİ Fenerbahçe önceki gün Milan'a 4-0 yenilerek Şampiyonlar Ligi'ne veda etmek zorunda kaldı. Bizce maçın Kare Ası Shevchenko; ama yazılı basından da bir Kare As yaptık:Hulki İlgün: (Tabi yenilir - Fanatik): Nereden çıktı bu sakatlanmalar, MR'lar? Gidin işinize, yazıktır bu emeklere. Ben o Alex'e trilyonları niye saydım kardeşim. Gördünüz işte eserlerinizle gurur duyun! Böylesine önemli bir maça böyle bir takım çıkarsa tabii yenilir kardeşim.Ziya Şengül (Bu skorun tek suçlusu Daum! - Star): Biz bu maçta Fener'i Fiorentina'nın taktiği ile saha içinde görmek beklentisindeyken, Fener savunmasından ilerde tek başına kalmış Anelka'ya şişirilen toplar dışında bir şey göremedik! Ne taktik var, ne maktik! Fenerbahçe için bir futbol takımı değil de hababam takımı diyebiliriz! Bu neticeyi içi boşalmış istakoz olarak görüyorum... Ercan Saatçi (Federasyona bir soru - Hürriyet): Marco ve Luciano cezalıydı, Alex sakattı. Fenerbahçe 3 yabancı ile oynamak zorunda kaldı dün. Milan'ın yabancılarını saydınız mı? Hayır size sormuyorum, sevgili okurlar. Bu soru Futbol Federasyonu'na.. Rıdvan Dilmen (Kolay teslimiyet - Milliyet): Birisi bana söylesin. Ümit Özat ne oynadı? Sağ bek mi? Evet bir ara oynadı. Top rakipteyken defansın arasında libero gibi mi oynadı? Evet oynadı. Orta sahada oynadı mı? Orada da oynadı. Fenerbahçe gibi üst düzey bir takımda bir oyuncu Mevlana gibi döndü durdu. Shevchenko da anlamadı dört golü. Gece yatarken aklına maç geldikçe, niye yedi tane atamadım diye üzülmüştür.*** Maçın Kare Ası Ziya ve Gökmen Abi'ye saygım sonsuz, ikisini de seviyorum, ikisine de abi diyorum. Ama bu abilerim burada bana hiç kardeşlik göstermiyorlar. Buna çok üzülüyorum. (Adnan Menderes Aybaba - Telegol, Star) Onlar da seni seviyorlar, üzülme! Türk futbolcuları 'etkilenmedik' gibi laflar etseler de etten kemikten yapılmış insanlar yazılan her çirkinlikten etkilenir. Palavra atmayın.. (Turgay Şeren - Akşam) Atmayız Abi! Bu takım gerçek Fenerbahçe değil, kolu kanadı kırık ve tüyleri yolunmuş Sarı Kanarya'ydı. (Hulki İlgün - Fanatik) Yani? Ziya Şengül: Adnan bak güzelim... Benim sözlerimi alıp bana satma! Tamam mı hayatım? Adnan Aybaba: Tamam Ziya Abi, kızma..! (Telegol - Star) Söz mü? Sheffield United'li futbolcular bir üst kümeye çıkamazsa onları Türkiye'ye gelmekle tehdit edebilirim. (Sheffield Unitied Menajeri Neil Warnock) Çok komiksin! Hakem bizim futbolculardan daha hızlı! (Beşiktaş Teknik Direktörü Jean Tigana) Ne yapmak lazım? Pizzaya karşı, dürüm partisi (Ali Sami Alkış - Star) Özlü söz 18! Ahmed Hassan topu alıp hemen rakibe veriyor. Kibar çocuk, ev sahipliği işte budur. (Sanlı Sarıalioğlu - Vatan) Ne kızıyorsun o zaman? Osman Tanburacı: Galatasaray orta sahası İliç'e emanetti... Bülent Yavuz: Daha dün İliç'i beğenmiyordun. Bugün sahanın kuyruklu yıldızıydı İliç bee! Osman Tanburacı: Sana göre İliç, bana göre piliç! O daha yarka (büyük piliç) olmamış yarka! Hele bir büyüsün de görelim! Sen Ribery'yi gördün mü? İlker Yasin: Ya nerden çıkardın Ribery'yi Allah aşkına! (3. Devre - Kanal D) yakantop@gmail.com Unutamamış ki!