20.04.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
"Bu işi Hayri Kozak organize etmiş, Bilgin'i de fena kullanmışlar" denmeseydi, bu konuda bir şeyler yazmaya niyetim yoktu.Mecbur kaldım...Doğrusu şu...Lig TV'deki Çizgi Dışı'na sutopçuları ben çağırdım.Eşleri, sevgilileriyle birlikte.Galatasaray'ın efsane sutopçuları Şeref (Yılancıoğlu), Oğuz (Baktıroğlu), Fahri (Yılmaz), Levent (Çiner), rahmetli Can (Özkan), rahmetli Yusuf (Kefeli), Neşet (Alpan) ve vesaire vesaire hatırına...Onlarla beraber büyüdük.Mesela...Sutopu takımındaki Mahmut'un annesi Seylan, babası Abbas çocukluk arkadaşlarım, amcası rahmetli Yusuf kardeşim gibiydi, kız kardeşi rahmetli Serra da...Mesela, dedesi rahmetli Mahmut Kefeli'den nasıl çekinirdik.Bu adamlar, bu spora hayatlarını verdiler, bu takım onların her şeyi.Sutopu onların yaşam tarzı olmuş...Onlar için yaptım bu programı.Sebebi sadece bu.Hayri Kozak'ı da ben çağırdım.Bu takıma, zor anlarında koltuk çıktığı için.Tek doğrusu bu, bu hikayenin.Gerisi de tümüyle hikaye.Veya...Tipik bir arka planda kalan Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi paranoyası.Bu paranoya az kalsın sutopu takımının kaptanını götürecekti.Allah'dan, Galatasaray Yönetimi kaseti seyredip "bir şey yok" demiş.Bir şey vardı halbuki.Hatta çok şey vardı.Para pul, sözleşme mözleşmenin önemli olmadığı vardı.Sutopçuların bir aile olduğu, herkesin aileleriyle bir büyük aile olduğu, en büyük ailenin de Galatasaray olduğu, vardı.Birbirlerine ve Galatasaray'a olan bağlılıklarının, şampiyonluklarının en önemli sebebi olması vardı.Daha bir sürü şey vardı da...Uzatmayalım. Eğer... Bütün gazetelerde, "bir televizyon kanalındaki bir program" diye bahsedildi bizim programdan.Yani bahsedilmedi.Bizim Halil (Özer) bizim Milliyet'te bile "bir televizyon kanalındaki bir program" diye yazdı.Önce güldüm, sonra arayıp sordum:- Hangi program bu?- Haklısın, ismini yazmalıydım, ajanstan öyle geldi, öyle verdim ben de.ŞİNHUA'yla mı (bir Çin Haber Ajansı) çalışıyor Halil?Ya da TASS'la mı (bu ajansı bilirsiniz) ? Ve...Biz de Galatasaray'ın santrforları gibiyiz. Biz gibiyiz.Ama değiliz. Bir televizyon programının hikayesi-2 Stüdyoya ziyaret-1 Özhan Canaydın bundan 3-5 ay önce Lig TV'nin o stüdyosuna yine böyle daldı...Yayın yine canlıydı...İçeride Galatasaray'ın bebeleri Özgürcan, Oğuz, Aydın vardı, Alev vardı, ben vardım.Suat Kaya da kızıyla stüdyodaydı.Bülent Korkmaz da bağlanınca, Galatasaray Başkanı aşka gelip daldı stüdyoya.İyi de oldu doğrusu.Üç-beş dakika kaldı, programı biraz renklendirdi, biraz tatlandırdı, gitti."Ziyaretin kısa olanı makbuldür" denir ya...Çok makbule de geçti. Ziyaretin kısa olanı... Stüdyoya ziyaret-2 Dünün dünü yine daldı Özhan Bey, Lig TV'deki o stüdyoya.İçeride Attila Gökçe, Ahmet Çakır vardı, programı da bizim Onur (Şahin) sunuyordu.Galatasaray Başkanı, Şansal Büyüka'yı ziyarete gitmiş.Öyle dedi.Ve biraz da ticaret...Ve yine yayına daldı.Ve...Bu defa sonuna kadar kaldı.Anlattı, anlattı, anlattı...* * *Özhan Bey başkan adayı olduktan sonra çıktığı ilk televizyon programı benimkiydi.CNN Türk'ün Pivotu."Kazanırsam bir daha geleceğim, inşallah uğurlu gelir program" demişti.Ben ona uğurlu geldim de o bana iyi gelmedi.Pivot'u bitirdim.CNN Türk'den de ayrıldım.O dünlerde onu yayına çıkarmak için anamız ağlıyordu.Çıktığında haber oluyordu.Mesela...Daha birkaç hafta önce bizim Bülent'in (Yüksel) D Spor'daki programına çıkmayı kabul ettiğinde de çok şaşırmıştım.Bir bildiği mi vardı?Varmış.Durup dururken, Adnan Polat için konuşmuştu.* * *Galatasaray Başkanı elinin zayıfladığını biliyor.Panik içinde.Tabii bence.İki büyük projesinden, Seyrantepe'yi kongreye kadar bitiremeyeceği belli, en azından başlamak istiyor.Hiç olmazsa başlanacağının bilinmesini istiyor.Tribünler huzursuz, Galatasaraylı mutsuz, umutsuz. Bu aralar bir kazaya uğramamak için, koşturuyor da koşturuyor.Umut pompalıyor.Attila Gökçe sözü Kulüpler Birliği'ne getirmek istedi "bugün Galatasaray konuşmak istiyorum" dedi.Davetsiz misafirdi...Yine de ne bulduysa yemedi.Yani önceden planlamış bu ziyareti, taammüden yani.Mesela Gerets hakkında konuşmaları da inandırıcı değildi.Önce "kalacak" dedi, sonra Attila Ağabey "ya gitmek isterse?" deyince "zorla tutamayız" dedi.Püf noktası da bu...1.5 senedir kalmak istediğini söyleyen Gerets, tam kalmışken niye gitmek istesin?Önce Çobanoğlu-Yanal, sonra Çobanoğlu-Denizli, sonra da Feldkamp--Sağlam...Mesela şimdi de Riquelme.Arjantinli, "Gerets varsa yokum" demiş.Demiş mi acaba?Biliyorsunuz, Ribery de "pişmanım Galatasaray'dan ayrıldığıma" demişti.Özhan Bey Fransız gazetesinden o cümleyi kesip, mali kongrede göstermişti.Belçikalı'nın burasına kadar getirecekler belli ki önce.Sonra mı? Sonrası kolay.Ve...Özhan Bey kızmasın, darılmasın...Ortada hiçbir şey yokken, arsaya tek çivi bile çakmamışken, gazetelere, televizyonlara ilan verip temelden (hatta daha da önce) ev satmaya çalışan müteahhitten farkı yok son günlerde.Elinde sadece stadın resmi var.Ve...Tabii bence. Misafir umduğunu değil bulduğunu.. Ben de nihayet grip oldum...Hem de fena halde.Az olurum ama öz olurum.Salı Lig Tv'de iğneyle oynadım, Çarşamba Radyospor' da da.Bugün Milliyet'de de iğneyle oynuyorum.Halsizim, ateşim var ve ne tadım var ne tuzum.Bu grip fena halde salladı beni, hâlâ da sallıyor.Ve...Sizin de tadınızı, tuzunuzu kaçırmamışımdır inşallah.Ve...Okurken dikkat edin.Size de geçmesin. bilgingokberk@mail.com Bilgin'den