Bizimkisi duygusal derbi

axspo001.jpg Pazar akşamı bir maç daha oynanacak ve bitecek.. 6 - 0 gibi tarihi bir skor olmadığı takdirde en çok bir hafta sonra onu da unutacağız, ta ki gelecek maça kadar..Türkiyede biraz da medyanın verdiği gazla Fenerbahçe-Galatasaray "derbisinin", dünyanın sayılı derbileri arasında yer aldığına inanılıyor.Birçok kişi bana kızacak belki ama bu görüşe katılmıyorum.Çünkü bizim "ezeli rekabetimizin" sınıfsal, tarihi, kültürel ve toplumsal bir temeli yok.Şöyle düşünüyorum: Fenerbahçeli oldum, çünkü babam, dayım, amcalarım, dedem Fenerbahçeliydi. Kızım da bu yüzden Fenerbahçeli oldu.. Muhtemelen onun çocuğu da öyle olacak..Ama "yeğenim" Bora Galatasarayı tutuyor.. Çünkü onun da dedesi, babası, dayısı, amcası Galatasaraylı.. Muhtemelen onun çocuğu da Galatasaraylı olacak..Benim Fenerbahçeli, Boranın Galatasaraylı olmasının tek nedeni bu..Ne mensup olduğumuz toplumsal sınıfın konumu, ne kültürel - siyasal farklılıklar ne de tarihi olaylar bunu etkiledi..Oysa Glasgow Rangers - Celtic rekabetinde durum böyle değil.. Önemli tarihsel, kültürel ve "dini" nedenler var bir İskoçun Rangerslı ya da Celticli olmasını belirleyen..Boca Juniors - River Plate rekabetinde de durum farklı değil.. Bir tarafta Buenos Airesin "en alt tabakalarında yaşayan ezilmiş insanlar, gömleksizler"; öte tarafta zengin bir liman kentinin burjuvazisi.Katalansanız Barcelonalı olursunuz, Real Madrid düşmanı olmanızın ulusal nedenleri olur.. Madridde yaşayan bir cumhuriyetçiyseniz Atleticoyu tutar, kralcıların takımı Realden nefret edersiniz..Kiminde tarihi faktörler, kiminde siyasal - toplumsal nedenler hangi takımı tuttuğunuzu belirler.Bizim "derbimiz"in tek özelliği duygularıyla hareket etmeyi seven bir toplumun en büyük iki takımının Fenerbahçe ve Galatasaray olmasından başka bir şey değil.Bu yüzden iki takım arasındaki bu rekabetin bir "düşmanlık" gibi gösterilmesi beni rahatsız ediyor.Bir Fenerbahçeli için en büyük mutluluğun Galatasaray galibiyeti olduğuna kuşku yok.. Eminim tersi de öyledir..Ama bu rekabete içinde hiç olmayan gizli manalar yüklemek ve insanları birbirine düşman etmek de doğru değil..Bir maç daha oynanacak, hepsi bu.Kazananlar kaybedenleri kızdıracak, helvalar ısmarlanacak ve unutulacak. Ta ki gelecek maça kadar! Pazar akşamına kadar Fenerbahçe - Galatasaray maçıyla yatıp kalkacağız. Bu izleyeceğim kaçıncı Fenerbahçe - Galatasaray maçı olacak hatırlamıyorum bile.. Eminim ki futbola meraklı ve bu iki takımdan birini tutan birçok kişi de benim durumumda.. Geçmişte Beşiktaş başkanlığına da aday olmuş bir işadamının Del Bosqueyi "Yeniköy Kasabı"na benzetmesinin bütün futbol kamuoyunda bir hakaret olarak algılanmasını, kasaplara karşı yapılmış büyük bir ayrımcılık ve haksızlık olarak görüyorum.Kasaplık başka tüm meslekler gibi saygıdeğer bir meslek.O sözü söyleyen iş adamını eleştirirken kullandığımız bazı sözlerin bütün kasapları incitebileceğini unutmamalıyız. Kasaplara haksızlık olmuyor mu? Yeni bir kitap yayımlandı. Adı "Futbolun Beceriksizleri Ansiklopedisi". (İthaki Yayınları)Kitapta Manchester Unitedın, Alex Fergusondan önceki menajeri Ron Atkinsonun söylediği bir sözü okuyunca bizim yönetici ve teknik adamlarımızın hakemler üzerine yaptıkları yorumları hatırladım.Atkinson bir maçtan sonra hakem hakkındaki görüşlerini soran muhabire canlı yayında şu yanıtı vermiş:"Hakemler hakkında asla yorum yapmam ve bu alışkanlığımı o g.t yüzünden bozmak istemiyorum." mehmet.yilmaz@milliyet.com.tr Hakemleri eleştirmek!