Bu meşale yanmalı!

FUAT ERCAN - ÖZEL RÖPORTAJ - FOTOĞRAFLAR MUSTAFA ALKAÇ

Türkiye’nin en büyük “hayallerinden” biri olan ve bu uğurda 5. kez IOC’nin kapısını aşındırdığı “olimpiyata ev sahipliği yapma” sevdası, gerçekleşme yüzdesi olarak belki de ilk kez bu kadar tavan yapmış durumda...
Tokyo ve Madrid ile birlikte İstanbul’un üçüncü aday kent olarak açıklanmasının ardından adeta bir “seferberlik” ilan edildi ve “hummalı” bir çalışmayla profesyonel ekiplerce hazırlanan “adaylık kitabı” kısa süre önce Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne sunuldu.
Artılar ve eksiler kantara konulduğunda İstanbul’un, daha önce 4 kez “hüsranla” ayrıldığı bu seçimde bu kez favori pozisyonunda olduğu ve “olası ev sahipliğine” ilk kez bu kadar yaklaştığı görüşü hakim...
Elbette gelinen bu noktada aslan payı “hükümet iradesi”nin...
Bıkmadan, usanmadan, karamsarlık ve hayal kırıklığına kapılmadan “biz bu işi istiyoruz” kararlılığıyla 5 kez dünyanın en büyük spor örgütünün karşısına dikilmek her “babayiğit” ülkenin harcı değil...
İşte bu yüzden ilk alkış “inanç abidesi” bu büyük iradenin...
İkinci alkışı ise; bu süreç içinde özel hayatını “rafa” kaldıran ve kişisel kariyerini bu sevdaya adayan Türkiye’nin ilk ve tek dünya başkanı (Okçuluk), IOC ve WADA Yönetim Kurulu üyesi, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener hak ediyor.
Görev aldığı yönetimler ve oturduğu koltuklar itibariyle uluslararası bir saygınlığı olan Türkiye’nin yurt dışındaki gurur ismi TMOK Başkanı Erdener’den adaylığımızdaki son durum hakkında bilgi almak için röportaj isteğinde bulunduk.
Bu isteğe ince bir espriyle süslediği sitemli bir yanıt veriyor ve “Yaşanan süreç ve gelinen noktayla ilgili bir çok yabancı medyaya röportaj verirken, ülkemde ilk kez düşüncelerimi siz merak ettiniz. Buyrun gelin anlatayım” diyor.
Ataköy Olimpiyat Evi’ndeki buluşmada Başkan Erdener’in “yoğun trafiğini” biliyor bize ayırdığı süreyi en iyi şekilde kullanmanın telaşı içinde soruları sıralıyoruz, “Yüzdeye vurursak bu kez nedir şansımız ve en büyük artımız?”

Başbakan’ın etkisi
“İlk kez böylesi tarihi bir fırsat yakaladık” diyerek başlıyor Başkan Erdener, adaylığımızla ilgili bilgi vermeye devam ediyor:
“Biliyorsunuz bu bizim 5. başvurumuz. Daha önce 4 kez bu seçimi kaybettik. Hazırmıydık? Bana göre çok hazır değildik. Bu kadar geniş kapsamlı bir çalışmayı İstanbul ilk kez yapıyor. Şansımızı yüzdeye vurmamız gerekirse diğer iki kent Tokyo ve Madrid yüzde 60’ını 30-30 bölüşürken, İstanbul yüzde 40’lık oranla favori pozisyonunda. Bu tabiki benim tahminim ve gözlemim. IOC’ye teslim edilen adaylık kitabında artıları çok daha fazla olan şehir İstanbul gibi görünüyor. Gelinen bu noktada özellikle sayın başbakanımızın güçlü iradesi ve ifadesinin rolü çok büyük. Londra’da IOC Başkanı Jacques Rogge ve yönetim kurulu üyeleriyle yapılan toplantıda sayın başbakan, “Olimpiyat ateşi yıllardır benim kalbimde yanıyor. Ben artık bu ateşi meşale olarak elime almak ve taşımak istiyorum. Biz 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nı istiyoruz” dedi. Bu, bir devlet adamının koyacağı iradenin en güçlü şekilde dile getirilişidir. Nitekim ertesi gün sayın başbakan IOC’nin üst düzey yönetiminde yer alan 4-5 üyesiyle ayrı ayrı görüştü ve hepsine bu güçlü iradeyi beyan etti. Bu İstanbul’un en büyük artılarından biri oldu. Benzer bir görüşmeyi diğer iki ülke yöneticileri şu ana kadar yapamadı.”

İstanbul yükselen değer
“Peki ya diğer artılarımız?” demeye hazırlanırken Başkan Erdener hissetmişcesine gelecek soruyla sürdürüyor konuşmasını:
“Genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. İstanbul’un mega kent oluşu, organizasyonun çevre ve kente bırakacağı miras, ülkenin ekonomisi, büyüme hızı, milli gelirin artışında gözlemlenen olumlu değişiklikler, İstanbul’un günümüzde yükselen bir değer olması ve mutlaka görülmesi gereken yerler listesinin üst sıralarında yer alması ve bunlardan çok daha önemlisi Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın İstanbul 2020 adaylığına verdiği güçlü destek. Bunlara anketlerden çıkan yüzde 90’lık kamuoyu desteği de eklendiğinde İstanbul adaylar içindeki en şanslı kent konumuna geliyor.”

İç koordinasyon mükemmel
TMOK Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener, aday kentlerin netleşmesinden sonraki süreçte özellikle iç koordinasyonla ilgili çok ciddi mesafeler alındığını da belirterek, “Konunun tarafları olan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Gençlik ve Spor Bakanlığımız, kamuoyu ve medyamız üstüne düşüni fazlasıyla yapıyor. Teslim edilen adaylık kitabımız çok yetkin bir grup tarafından hazırlandı. Bu hazırlıkta TOKİ’nin ve İstanbul Büyükşehir Başkanlığı’nın konuyla ilgili uzmanlarının da ciddi katkıları oldu. Ayrıca içinde spor teşkilatımızın güçlü bir irade beyanı var. Birçok garanti mektubunun yanı sıra muhalefet partilerimizin de destek mektupları var. Özellikle açılış ve kapanış seromonilerinin yapılacağı bir Boğaziçi ve Haydarpaşa projemiz var ki, bunların emsali bir sunum olmasına imkan yok. Geri planda tarihi yarımadanın olduğu nefes kesecek bir gösteri olacak. Bunların hepsi birleştiğinde güçlü bir adaylık kitabı teslim ettiğimizi söyleyebilirim” diyor.

Tehlike bertaraf oldu
Aynı yıla denk gelen ve başta UEFA Başkanı Michel Platini olmak üzere IOC yönetimi tarafından da tercih yapılması konusunda ciddi uyarılara neden olan “çifte adaylık” krizindeki son duruma da açıklık getirdi başkan Erdener. Bu problemin kendiliğinden ortadan kalktığına değinirken, “Bildiğiniz gibi UEFA 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri ile ilgili uygulayacağı modeli deklare etti. Böyle bir açıklama yapılacağı zaten tarafımızca biliniyordu. Şu an itibariyle Avrupa Futbol Şampiyonası’nın olimpiyat adaylığımız konusunda hiç bir engelleyici yönü yoktur. Çünkü UEFA 2020 organizasyonun çok sayıda kentte ve Avrupa’nın farklı ülkelerinde oynanacağını açıklamıştır. Bu takvimde Türkiye’de belki de bir tek maç oynanacak. Bu da krizin ciddi boyutlara ulaşmadan sona erdiği anlamı taşıyor” diye açıklıyor.

Oylama nasıl yapılacak?

Başkan Erdener, Türkiye’nin 2020 adaylığında sonucu 48-49 IOC üyesinin belirleyeceğini belirterek oylama ile ilgili de şu bilgileri veriyor:
“Şu an itibariyle 105 IOC üyesi var. Oylamanın ilk turunda 5 üye oy kullanamayacak. Bunlardan birisi benim. Diğeri Japon üye ve İspanya’dan üç üye. Akla ilk gelen “Neden İspanya’dan üç üye” sorusunun cevabı da ikisi Kano-Kayak ve Triatlon’un dünya başkanları, diğeri İspanya Olimpiyat Komitesi Başkanı. Bunun anlamı da gelecekte ne kadar çok dünya başkanı çıkarabilirsek IOC’deki gücümüzün o kadar artacağıdır. 5 kişi çıktığında sayı 100’e iniyor. Başkan zaten kullanmaz, kaldı 99. IOC üyesi bir ya da iki arkadaş prensip olarak bu oylamalara katılmıyor. Kısacası 97-98 kişi ile yapılacak bir oylamada basit çoğunluk geçerlidir. Yani İstanbul’un 48-49 oy alması halinde 2020 olimpiyatlarına ev sahipliği yapması durumu söz konusudur. 100’leri 200’leri konuşmuyoruz. Kişisel ilişkilerimizi de kullanarak kendi içimizde ne kadar iyi organize olabilirsek şansımızı o ölçüde yükseltebiliriz.

Kritik sınavlar!

TMOK Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener, 7 Eylül 2013’de nihai sonucun açıklanacağı Buenos Aires toplantısına kadar İstanbul’un çok kritik sınavlardan geçeceğini de belirterek dikkat edilmesi gereken tarihleri şu şekilde sıralıyor: “23-27 Mart tarihleri arasında IOC Değerlendirme Komisyonu Britanyalı Craig Reedie başkanlığında İstanbul’da olacak. Çoğu teknik detaylar içeren bu soruları yanıtlayacağız. Toplam üç sunum olacak. Bunlardan ikincisi Mayıs ayı sonunda St.Petersburg’da yılda bir kez yapılan en büyük spor toplantısı SportAccord. 3-4 Temmuz tarihlerinde ise Lozan’da sadece IOC üyelerinin katılacağı kapalı toplantıda son sunumumuzu yapacağız. IOC’nin 7 Eylül 2013 tarihinde Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te yapacağı 125. Genel Kurulu’ndaki final sunumunun ardından İstanbul’un kaderini belirleyecek oylamaya gidilecek.

Sorumlu TMOK

Erdener, İstanbul 2020 adaylığına sadece spor adamları, iş dünyası, yöneticiler ve medyanın değil sokaktaki insana kadar herkesin destek vermesi gerektiğini de belirterek özellikle bazı konuların netleşmesi gerektiğine de değinerek, “Olimpiyat Oyunları ve Paralimpik Oyunları bir bütün projedir. Bu projenin yürütülmesi Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin sorumluluğu ve yönetimi altındadır. IOC’nin Türkiye’deki uzantısı da Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’dir. Yani TMOK bu işin birinci derecede koordinasyonundan sorumludur ve IOC ile muhattap durumundadır. Tabii ki Paralimpik oyunları önce de söylediğim gibi projenin ayrılmaz bir parçasıdır ama buradaki nüans sorumluluğun birinci derece IOC’de olmasındadır. Değerlendirmeyi, oylamayı, değerlendirme komisyon raporlarının tümünü IOC organize eder ve ilgili noktalarda Paralimpik komiteden temsilci davet eder. Bizde tabiki projenin sunumunda ve her aşamasında bu işbirliğini sergilemek durumundayız” sözleriyle dile getiriyor.

Arat komite başkanı oldu
TMOK Başkan Yardımcısı Hasan Arat, İstanbul 2020 Adaylık Komitesi Başkanlığı’na getirildi. Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Bakan Suat Kılıç, adaylık komitesi başkanlığına Hasan Arat’ı atadı. Olimpiyat adaylığı ile ilgili çalışmaların aralıksız olarak sürdüğünü belirten Bakan Kılıç, “Olimpiyat adaylığını milli bir seferberlik olarak değerlendiriyoruz. İstanbul’u bir olimpiyat kenti yapmak için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.