23. HAFTA
Almanya panoramanın bu haftaki başlığı, Schalke 04’ün yıldız forveti Klas Jan Huntelaar’a ait.
Hollandalı yıldızın Almanya’nın en büyük derbisinden sonra attığı bu tweet, Galatasaray maçı öncesi Gelsenkirchen’deki havayı çok güzel özetliyor. Zira, Schalke için bu hafta sonu 2-1’lik skorla kazandıkları Dortmund maçı o kadar önem taşıyor ki, Huntelaar gibi bir Hollandalı bile bu galibiyetin mutluluk sarhoşluğunu, Salı günü Galatasaray ile oynanacak Şampiyonlar Ligi mücadelesini kaçırmanın önünde tutuyor.
Fatih Terim ve futbolcuları için ise bu tweet’den çıkarılacak tek bir sonuç var. Maçın 54. dakikasında sakatlanan Huntelaar, Galatasaray karşısında kesinlikle forma giyemeyecek.
Bu hesapta olmayan eksiklik sebebiyle Jens Keller’in en zor görevi, Huntelaar’ın boşluğunu doldurmak olacak. Bu eksiklik TT Arena’daki 1-1’lik maçı takip eden ve Schalke galibiyetiyle sonuçlanan 3 lig mücadelesinde ideal kadrosunu bulmuş görünen Schalke’de taşları yerinden oynatabilir. Zira bu bölgede akla gelen ilk alternatif Pukki, Dortmund maçında mecburen oyuna girdiği andan itibaren fizik açıdan güçlü oyunculardan kurulu Dortmund defansıyla Huntelaar kadar mücadele edemedi.
Yine de Pukki’nin oynaması ilk olasılık gibi görünüyor, çünkü yüksek olasılıkla Keller 3 haftadır kazanan sistemini fazla değiştirmek istemeyecektir. Gole mecbur olan tarafın Galatasaray olması Alman teknik adamın bu yönde devam etmek için elini kuvvetlendiriyor. Sağ kanattaki Farfan’ı merkez forvet olarak denemişliği var, ancak bu özellikle Dortmund maçında iki golün de asistini yapan sağ bek Uchida’nın dönüşüyle çok güçlenen Schalke sağ kanadında Farfan yerine Barnetta (ya da başka bir isim) riskini almak anlamına gelebilir ki, bu çok rasyonel bir seçim olmaz. Yine de Farfan ve arkasında Bastos-Draxler-Barnetta üçlüsü defansif anlamda kuvvetli ve kontra atak oyunu için tehlikeli bir diziliş olabilir diyelim ve Schalke’nin en büyük silahına geçelim:
Julian Draxler!..
19 yıl 170 günlükken Dortmund karşısında 100. resmi maçına çıktı Schalke’yle ve Holtby’nin gidişiyle boşalan orta sahanın ortasındaki pozisyonu 3 haftadır çok başarılı bir şekilde dolduruyor. Draxler güncel formuyla Keller’in tahtaya yazacağı ilk isim olacak. İki ayağını da çok iyi kullanan bu genç Alman, set hücumda yayın etrafında, kontra ataklarda da topu karşıya taşıma konusunda çok etkili bir isim.
Sol kanatta Bastos, son haftalarda suskun; ama sol ayağıyla olmadık mesafelerden skoru her zaman değiştirebileceği asla unutulmamalı.
Defansif orta sahaya gelirsek, bu bölge ilk maça göre biraz sancılı. Galatasaray’a golü atan Jones cezalı ve bu Schalke için en az Huntelaar kadar önemli bir eksik. Schalke’nin şansı ise Uchida’nın sağ beke dönmüş olması ve yerine bakan Höger’in artık asıl pozisyonu olan defansif orta sahada, Neustaedter ile birlikte kullanılabilecek olması. Bu iki isim ilk alternatifken, Galatasaray maçında sürpriz olarak sahaya çıkan 19 yaşındaki Kolasinac’ın da, bir süre bu bölgede oynadığını not etmekte fayda var. Genç oyuncu Galatasaray maçında tecrübeli sol bek Fuchs’tan aldığı formayı bir daha bırakmadı ve az bir ihtimalle defansif orta saha, büyük bir ihtimalle de sol bek olarak ilk 11’de yer alacak gibi görünüyor.
Defansın göbeği çok büyük bir sürpriz olmazsa Höwedes ve Matip’ten oluşacak. Kaptan Höwedes birkaç gün önce sözleşme uzattı ve Schalke’de bayrak adam olma yolunda bir adım daha attı. Matip için ise, TT Arena’daki maçtan bu yana dikkati çeken en önemli olay, Schalke’nin 2-1 kazandığı Düsseldorf maçında iki golü de atan isim olması.
Schalke tarafında bireysel durumlar özetle böyle iken, taktiksel anlamda sahip oldukları en büyük silah hem kontra-atak sırasında, hem de oyunu karşı sahaya yıktıklarında kanatları kullanma becerileri. Bastos, Draxler ve Farfan’la zaten çok tehlikeli olan bu yapıya, Uchida’nın da tekrar katılması Dortmund’un başını yakan en büyük sebepti. Dahası özellikle ilk maçta öngördüğümüz gibi sol kanattaki zayıflık hala devam ettiği için, Uchida-Farfan ikilisi Galatasaray’ın başına çok iş açabilir.
Son olarak Galatasaray’ın tur atlayabilmek için çözmek zorunda olduğu bir problem de ilk maçtaki Schalke presi ve bunun sonucundaki fiziksel mücadele. Geri dörtlü veya önlerindeki Melo-Selçuk ikilisinden kim olursa olsun, topla çıkmasına engel olmak için pas yollarını tıkama öncelikli pres, Galatasaray’ı mecburi savruk paslar atmak zorunda bıraktı ilk maçta. Topun olduğu noktaya doğru daralıp, kazanır kazanmaz kanatlara doğru açılan Schalke disiplini daha ilk maçta turu imkansız hale getirebilirdi Galatasaray için. Büyük takımlar bu tarz bölgesel presi açıp, ters tarafa topu iç güdüsel bir rahatlıkla ulaştırabilen takımlardır. Turu geçmeyi hak eden takım da, bireysel mucizelere bel bağlamadan bunu başarabilmeli.
HAFTANIN KARMASI
Hem Dortmund galibiyetinin, hem de Galatasaray maçının anlam ve önemi sebebiyle haftanın karması Schalke’nin muhtemel dizilişinden oluşuyor bu hafta.
(4-2-3-1)
---
Hildebrand
---
Uchida
Matip
Höwedes
Kolasinac (Fuchs)
---
Höger
Neustaedter
---
Bastos
Draxler
Farfan
---
Huntelaar (Pukki)
HAFTANIN TAKIMI
Fortuna Düsseldorf
Schalke’ye fazlasıyla yer verdiğimiz bu haftada Düsseldorf’un ezber bozan performansını yok saymak haksızlık olurdu. Gol yemesi bile ayrı bir sürpriz olan Bayern karşısında 2 gol atıp 2 defa öne geçtiler ama 3-2 yenilmekten kurtulamadılar. Yine de bu çok büyük bir başarı ve Düsseldorf haftanın takımı olmayı hak ediyor.
HAFTANIN YILDIZI
Atsudo Uchida (Schalke)
Schalke için sezonun en önemli maçı olan Dortmund derbisinde iki golün de asisiti sağ kanattan bindiren bu Japon’dan geldi. Hamburg kalecisi Rene Adler ve Ribery haftanın futbolcusu olmaya aday diğer isimler, ancak bu hafta özelinde Galatasaray’ın alması gereken önleme dikkat çekmek amacıyla Uchida en azından Türkiye için haftanın futbolcusu.
HAFTANIN GOLÜ
Ivica Olic (Wolfsburg)
Wolfsburg’un Freiburg’u 5-2 yendiği maçta Fenerbahçe’li Sow’a selam duran bir röveşata golü attı Olic. Attığı bu spektaküler golle Hamburg’lu Artjoms Rudvens’in ceza yayından vurduğu Zidane volesini fotofinişle geçti diyebiliriz.