Erdem Koç

Erdem Koç

kocherdem@yahoo.com

Tüm Yazıları

Daha ligin başı olmasına rağmen geçtiğimiz hafta Bundesliga’da tam bir “en”ler haftası oldu. Nürnberg’le deplasmanda 1-1 berabere kalan Dortmund, Hamburg’un elinde bulundurduğu 36 maçlık yenilmezlik rekoruna 30 maçla biraz daha yaklaştı Cumartesi günü. Bir puanla yetinmelerine sebep olan etken ise Nürnberg’in, iki yıldır hız ve estetiği bir araya getirip “parçalarının toplamından daha fazlası”nı vaat eden BVB marka otomobili durdurmak yerine, “defansiyel”i oluşturan Hummels-Subotic dişlisine çomak sokmayı başarmasıydı. Bu taktik istatistiklere de doğrudan yansıdı. Ligin ilk maçında Hummels 70’e yakın pasla geriden oyun kurarken, partneri Subotic 54 pasla oyunu tamamlamıştı. Bu hafta sonu ise Nürnberg’in baskısı sonucu Hummels 39 pasta kalırken, 100 pasla yük tamamen mükemmel uyumun diğer dişlisi Subotic’in omuzlarına bindi.
Aynı gün deplasman takımlarından Hannover ve Eintracht Frankfurt, 4-0’lık skorlarla ev sahipleri Hoffenheim ve Wolfsburg’a çok ağır faturalar kestiler. Wolfsburg için bu 99’da 7-2 kaybettikleri Bremen maçından sonra en kötü iç saha sonucuyken, Hoffenheim ilk iki maçta 0 puanla tarihindeki en kötü lig başlangıcını yaptı ve haftaya Freiburg deplasmanında bu rekoru geliştiremeyeceklerini (?) kimse garanti edemiyor.
1. Bundesliga’nın yeni ekiplerinden Fürth ise birinci ligdeki ilk 3 puanını bu hafta aldı. İkinci ligde çok defa gerçekleşen Mainz-Fürth eşleşmesinin ilk birinci lig versiyonunda tarih yine tekerrür etti. Cuma akşamı sahada “yeşil” forma giymeyen tek Fürth’lü olan “Grün” (alm. yeşil), inanılmaz refleksleriyle kalesini gole kapattı ve 11 yıldır olduğu gibi Mainz, Fürth’ü iç sahada yine yenemedi.
Pazar günü ise geride kalan hareketli iki güne rağmen, ne Fürth’ün ilk 3 puanı, ne de deplasmandaki 4-0’lık skorlar konuşuldu. Çünkü Bayern Münih, hafta içi transfer piyasasında rakiplerin Rafael van der Vaart ve İbrahim Afellay transferlerine, 40 milyon euroluk Javi Martinez transferiyle karşılık vererek yerleştiği podyumdan VFB Stuttgart maçında da inmemekte ısrar ediyor; maçta gösterdiği performansla bu sezon “hep en güzel, hep en popüler, hep en çok konuşulan ben olacağım” diyordu adeta.
Maça dönersek, Allianz Arena’da, 71000 seyirci önünde Stuttgart’lı Martin Harnik, çok güzel bir voleyle skoru 1-0 yaparken aslında Bayern’li bir çiftçinin arka bahçesindeki arı kovanını kurcalamakta olduğunu fark etseydi, muhtemelen o gole o kadar sevinmezdi. Çünkü bu golden 7 dakika sonra Müller’le başlayan Bayern istilası devre arası hariç sadece 19 dakika sürdü belki, ama Bayern’li arılar 52. dakikada Stuttgart kalesini terk etmeye başladıklarında skor tabelasında “6-1” yazıyordu!
Skor böyle olunca altıncı golün sahibi Bastian Schweinsteiger, “futbol oynamaya geldik, basket maçı çıktı” dercesine bir hareketle tribüne serbest atış hareketi yapıyor, dahası 67 yaşındaki teknik direktör Jupp Heynckes bile artık çocuklar gibi gülüyordu… Hem de dilini dışarı çıkararak.
Tabi işler bu kadar mükemmel gidince Heynckes, daha Bayern’le 3 idmana çıkabilmiş 40 milyon dolarlık adam Javi Martinez’in doğum gününü sahada kutlamasına da izin verdi ve 2 Eylül 1988 doğumlu İspanyol, hem yeni yaşına hem de Allianz Arena’nın çimlerine ilk adımını Pazar günü attı.

Haberin Devamı

HAFTANIN KARMASI
(3-4-3)
Rene Adler (Hamburger SV)
--
Sebastian Jung (E. Frankfurt)
Philipp Wollscheid (B. Leverkusen)
K. Papadopoulos (FC Schalke 04)
--
Aaron Hunt (Werder Bremen)
Pirmin Schwegler (E. Frankfurt)
Jermanie Jones (FC Schalke 04)
Toni Kroos (VFB Stuttgart)
Szabolcs Huszti (Hannover 96)
---
Thomas Müller (Bayern Munih)
Artur Sobiech ( Hannover 96)

Haberin Devamı


HAFTANIN TAKIMI
Bayern Münih
Bu hafta bu kategorinin adayları çok fazlaydı. Ancak neden Stuttgart’ı hezimete uğratan Bayern Münih yerine, deplasmandan gol yemeyip 4 gol atarak dönen Hoffenheim’ı veya Frankfurt’u düşünmediğimizi soran olursa, sanırım Susam Sokağı’nın efsanevi karakteri Büdü’nün bu ülkenin hatırı sayılır kısmının bilinçaltına yerleştirdiği o gülümseten sözlerle cevap verebiliriz ancak: “dört ayağı var iskemlenin, altının yerini tutamaz!”

Haberin Devamı


HAFTANIN YILDIZI
Szabolcs Huszti (Hannover 96)
0-4 biten maçta 4 golün asisti de 10’a ait. Forma numarasının hakkını veren bir oyunla Jim Sheridan’ın 89 yapımı ünlü filmi “My Left Foot (Sol Ayağım)”u, Wolfsburg’lu futbolcuları figüran olarak kullandığı sahnelerle tekrar çekti.


HAFTANIN GOLÜ
Pirmin Schwegler (E. Frankfurt)
Yaklaşık 25 metreden attığı gol mesafe açısından Luis Gustavo’nun füzesiyle hemen hemen aynı yerden. Ancak deplasmanda atılmış olması ve kalecinin önde olduğunu görerek bilinçli yapılmış bir vuruş sonrası topun izlediği yol sebebiyle, Luis Gustavo’nun yaradana sığınarak çektiği şutu teknik ve zeka açısından ekarte etti ve haftanın 1 numarası oldu.


HAFTANIN ŞİFRESİ
32,1,51,6
Haftanın şifresi bu sefer biraz karışık. Çözemeyenler için Bayern’in gollerine ve dakikalarına bakmak yeterli olacaktır büyük ihtimalle. 51-32=19 olduğuna göre yazının tamamını okuyanlar bunun Bayern Münih’in 90 dakikalık maçta 6 golü sığdırdığı süre, 32 ve 51’in de 1. ve 6. gol dakikaları olduğunu hemen anlayacaktır.


HAFTANIN ŞANSLI ŞANSSIZI
Aaron Hunt
Bremen’li oyuncu 6.5 yıldır gerçekleşmeyen bir olayın baş kahramanı oldu bu hafta. Takımı lehine verilen penaltı sonucu topun başına geçti, ancak penaltısını haftanın kalecisi Rene Adler kurtardı. Oyunun devamında takım arkadaşları baskılı oyunu sürdürünce bir joker hakkı daha elde etti ve ikinci penaltı için topun başına geçip skoru 1-0 yaptı. Bu şekilde bir maçta penaltı kaçırıp ikincisini atma şansını 1. Bundesliga’da en son 6.5 yıl önce Francisco Capado elde etmişti.