33. HAFTA
Jürgen Klopp'un, Dortmund şehriyle beraber kullanıldığında bizzat çok sevdiğini söylediği bir kelime var Almanca ‘da: "Fussballhauptstadt"... Yani "futbol başkenti".
Almanya'da Münih başta olmak üzere, bu unvana talip olabilecek daha birçok şehir de var tabi ki. Örneğin, Türkiye'de sokağa çıkıp insanlara rast gele Almanya'dan bildiğiniz 5 takımı sayın deseniz, cevaplar çoğunlukla Bayern Münih, Borussia Dortmund, Schalke ve Leverkusen olacaktır. Bu listeye Hamburg, Werder Bremen, St. Pauli gibi isimler de girebilir belki, ancak "SC Frieburg" ismini duymanız çok düşük bir olasılıktır.
Köklü bir klüp olsalar da, yıllar boyu 2. lig ve 1 .lig arasında gezen SC Freiburg böyle perde arkasında bir takım.. ya da eskiden perde arkasında bir takımDI!
Zira son 1.5 yılda geldikleri nokta Almanya'da her takımın her şeyi hayal edebileceğinin bir göstergesi. Aslında Freiburg ve Freiburg gibi ekiplerin yaptıkları, Bundesliga'nın Avrupa'da en çok seyirciye oynanan lig olma unvanını mükemmel bir şekilde tamamlıyor. Daha geçen sezon, ilk yarıda 18. sıraya düşüp bir de Bayern'e 7-0 yenilince Freiburg Marcus Zorg'u kovup, takımın yönetimini o zamanın yardımcı teknik direktörlüğünü yapmakta olan lokal bir adama, Christian Streich'a verdi.
Önceki yıllarda Freiburg genç takımının hocasıyken kayda değer başarılar kazanıp, akabinde milli futbolcumuz Ömer Toprak'ın da içinde bulunduğu önemli bir listeyi profesyonel futbola kazandıran bu adam, A takımın başına geçince de aynı ivmeyi devam ettirdi. Ligin dibindeki Freiburg'un kontrolünü eline aldığı andan itibaren 10 maçlık yenilmezlik serisinin de içinde bulunduran bir performanstan sonra ligde kalmayı 2 hafta önceden garantiledi. Dahası Streich yönetimindeki Freiburg, ikinci yarıyı evinde namağlup tamamladı.
Yeni sezondaysa ayağını gazdan çekmeyi hiç düşünmedi Streich. Zaman zaman bu köşede dikkat çekmeye çalıştığımız gibi, sansasyondan uzak ama emin adımlarla ilerledi Freiburg. Bu hafta Fürth deplasmanında 1-0 geriye düştükleri maçta kaleci Baumann son dakikadaki penaltıyı kurtarınca, maçı 1-2 kazandılar ve Avrupa Ligi'ni garantilediler.
Ancak maç sonunda sevinip sevinmemek konusunda kafaları karıştıran bir haber geldi Gelsenkirchen'den. Baden-Wüttemberg eyaletinin büyük ağabeyi Stuttgart (her ne kadar bu sezon Freiburg'un altında bir performans gösterseler de, eyaletin başkenti Stuttgart Freiburg'a göre çok daha etkili bir futbol şehridir her zaman) Schalke'yi deplasmanda yenmişti. Bu sonuç Güneyin bu Fransızımsı Alman şehri için 4. sırayla aralarında sadece 1 puan kaldığı anlamına geliyordu. Dahası 1. Bundesliga fikstürü Schalke'nin sezonun son haftasında Freiburg'a geleceğini söylüyor ve kendi kaderlerini belirleme fırsatını da veriyordu onlara.
İşte bu şartlarda çok ilginç bir maç oynanacak haftaya Freiburg'da. Göğsünde Şampiyonlar Ligi'nin ana sponsorlarından Gazprom'nu reklamıyla, Kara Orman*'dan Şampiyonlar Ligi vizesi almaya gelecek Schalke 04.
Eğer Christian Streich şapkasından son bir defa tavşan çıkarmayı becerebilirse, önümüzdeki yıl Şampiyonlar Ligi'nde Avrupalı futbolseverlerin pek alışık olmadığı bir Alman takımı yer alabilir. Hatta böyle bir senaryonun devamında, muhtemel bir Galatasaray-Freiburg grup maçı bile gerçekleşebilir. İşte o zaman Schalke maçında stada toprağı kazarak girmeye çalışan Almanya'daki tutkulu Türk futbolseverlerin, 24000 kişilik Mage Solar stadında nasıl bir ortam yaratacağı da, okuyuların hayal gücüne kalsın.
*Kara Orman: Almanya'nın güneybatısında Freiburg yakınlarında bulunan ağaçlık dağ bölgesidir.
HAFTANIN KARMASI
(3-4-3)
---
Baumann (Freiburg)
---
Carvajal (Leverkusen)
Naldo (Wolfsburg)
Plattenhardt (Nürnberg)
---
Reus (Dortmund)
Hegeler (Leverkusen)
Ribery (Bayern)
Perisic (Wolfsburg)
---
Son (Hamburg)
Hrgota(Gladbach)
Ibısevic(Stuttgart)
HAFTANIN TAKIMI
Stuttgart
Kupada eledikleri Komşu Freiburg'u aynı hafta bir de ligde yenerek önemli bir darbe vurmuşlardı. Yukarda detaylarını verdiğimiz gibi, bu hafta Schalke'yi deplasmanda yenerek Freiburg'a Şampiyonlar Ligi öne elemesi oynama şansını, altın olmasa da gümüş tepside sundular.
HAFTANIN YILDIZI
Hrgota(Gladbach)
Mönchengladbach formasıyla bu sezon ilk defa ilk 11'de sahaya çıkan 20 yaşındaki İsveçli, Marco Reus'un 2011'de Gladbach formasıyla yaptığı hat-trickten bu yana ilk hat-tricki yapan futbolcu oldu.
HAFTANIN GOLÜ
Hrgota(Gladbach)
Güncel bir örnekle, Burak Yılmaz'ın Fenerbahçe Galatasaray maçının son dakikalarında sağdan ceza sahasına girip sağ ayağının dışıyla atamadığı pozisyonun aynısını yakaladı Hrgota. Ancak Burak'tan farklı olarak sol ayağıyla topu kalecinin üstünden aşırtmayı düşündü ve haftanın en estetik golüne imza attı.