23. HAFTA
Cumartesi Hamburg’un kalesinde, yine Rene Adler vardı ve buna kimse şaşırmadı…
Alman kaleci sezon başı geldiği Hamburg’da küllerinden doğdu ve ödülü Alman milli takımına giden ışıklı yoldu. Bu hafta Adler’in takımı lig sonuncusu Fürth’le 1-1 berabere kaldı ve Avrupa kupasına giden yolda beklenmedik bir yara aldı.
Karşı kalede Wolfgang Hesl vardı…
Tam 14 hafta beklediği kazağı MaxGrün’den 10 hafta önce aldı ve bir daha da çıkarmadı. Ligin dibindeki takımının umut kırıntılarını Hamburg’da eldivenleriyle topladı. Üç direğin arasına gelen 8 topun 7'sini durdurdu ve Fürth’ün 1 puanınıeve taşıyan isim oldu.
Aynı gün Wolfsburg’un kalesinde, gene Diego Benaglio vardı ve buna kimse şaşırmadı…
Şaşırtıcı olan Benaglio’nun evinin kalesinde Schalke’den yediği 4 goldü. Bu 4 gol sadece Wolfsburg’da değil, Florya’da da akşam uykuları böldü. Galiba “o maç”yaklaşırken Schalkede geri döndü.
Karşı kalede TimoHildebrand vardı…
33 yaşındaki veteran, 22 yaşındaki Unnerstall’ dankaleyi 11 hafta önce aldı. Zamanında Stuttgart formasıyla Alman futbolunun en önemli kalecilerinden biri olan Hildebrand, artık 5 yıl önceki kadar çevik değildi. Timo’nun11 haftada 23 gol yediği Schalke kalesinde işi zordu. Wolfsburg’da alınan 1-4’lük skor onun için de ayrı moral oldu.
Pazar Hoffenheim’ın kalesinde HeurelhoGomes vardı…
Bremen formasıyla bir döneme damgasını vuran Tim Wiese, Hoffenheim formasıyla kendisi dahil herkesi hayal kırıklığına uğratınca, devre arası müdahale elzem oldu. Piyango Tottenham forması altında hiç oynamayacağı maçları bekleyen Gomes’e vurdu ve Brezilya’lı kaleci kendini bir anda Hoffenheim’ın ligde kalma savaşınıntam ortasında buldu. Sadece 1 ay önce kiralık olarak katıldığı takımında bu haftaki görevi Bayern’i durdurmaktı. İmkansız görevdeGomes’in gücü, Gomez’in golüne engel olmaya yetmedi.
0-1 biten maçta Karşı kalede TomStarke vardı…
Dünyanın en iyi kalecilerinden biri olan Manuel Neuer’in arkasında Godot’yu beklerken, fikstür sıkışınca kendisini 90 dakikalığına Hoffenheim karşısında buldu. 31 yaşındaki bekçiden beklenen de, zaten sadece buydu.
HAFTANIN KARMASI
(4-4-2)
---
Hesl (Fürth)
---
Alaba (Bayern)
Dante (Bayern)
Stranzl (Gladbach)
Grosskreutz (Dortmund)
---
Draxler (Schalke)
Schweinsteiger (Bayern)
Bender (Leverkusen)
Farfan (Schalke)
---
Lewandowski (Dortmund)
Kiessling (Leverkusen)
HAFTANIN TAKIMI
Augsburg
Ligde düşme hattındaki son 3 takım kopmuş gibi duruyordu. Ancak Augsburg öyle bir ikinci yarı performansı gösteriyor ki, bu gidişle play-out oynamadan bile ligde kalabilirler. Ligin ilk yarısında sadece 9 puanı olan Augsburg, ikinci yarıda 12 puan topladı. Tam 7 deplasmandır gol buluyorlar ve 1. lig tarihlerinde ilk defa arka arkaya 3 puan aldılar. Her açıdan saygıyı hak eden bir ligde kalma mücadelesi veriyorlar.
HAFTANIN YILDIZI
JulianDraxler (Schalke)
Alman futbolunun gelecek vadeden yıldızı göbekte devşirme bir futbolcu olmasına rağmen bu bölgede çok başarılı işler çıkarmaya başladı. Asıl pozisyonu sol açık olan genç oyuncu yaşının da verdiği imkanla ileri hattın her yerinde oynayabilecek çok değerli bir hücum oyuncusu olmaya doğru ilerliyor. Bu hafta 4’lük maçta 2 gol atıp bir de hazırladı ve haftanın futbolcusu olmayı hak etti.
HAFTANIN GOLÜ
JulianDraxler (Schalke)
Genç Schalke’linin attığı iki gol de güzeldi bu hafta. Ancak ilk golde yerden gelen ortaya yaptığı ilk dokunuş ve akabinde havadaki topu uzak direğin dibine nişanlaması bir çok santraforun dahi kolay yapamayacağı hareketler bütünüydü.