Erdem Koç

Erdem Koç

kocherdem@yahoo.com

Tüm Yazıları

ALMANYA PANORAMA

24. HAFTA

Bundesliga’nın her haftası 9 maçta yazılan hikâyelerin filmi çekilse, üretkenlik bakımından Bolywood solda sıfır kalır. Her biri başlı başına senaryo olabilecek o kadar çok şey yaşanıyor ki, seçmek gerçekten güç oluyor.
Örneğin, bu hafta ligin dibindeki 7 takımdan 6’sı birbiriyle oynuyordu ve büyük ihtimalle haftaya damgasını vuracak olaylar Stuttgart’ta, Hamburg’da ya da Nürnberg’de yaşanacak diye bekliyordu herkes.
Normal bir haftada öyle de olurdu…
Mesela, Stuttgart’lı kaptan Gentner’in atamadığı bir penaltının nasıl teknik direktörleri Schneider’in işine mal olduğunu ve Bundesliga’nın demirbaş hocalarından Huub Stevens’in Hollanda’nın lale bahçelerinde gezerken nasıl Stuttgart yönetimi tarafından apar topar idman sahasına getirildiğini anlatabilirdik. (Stuttgart: 2, Braunschweig: 2)
Ya da, Nürnberg’li samuray gibi samuray Kiyotake’nin, adam gibi adam Semih Kaya’ya selam duran korner itirafına, şövalye gibi şövalye Aaron Hunt’ın lehine çalınan penaltıyı iptal ettirerek verdiği asil cevap üzerine upuzun bir yazı yazılabilirdi. O yazıda fair play’in Türkçe’si ne zaman ve neden adamlık(?) oldu diye araştırabilirdik. (Nürnberg: 0, W. Bremen: 2)
Sonra adam gibi adam Hunt’ı Nürnberg’de bırakıp, Gelsenkirchen’e geçer ve golcü gibi golcü Huntelaar’dan ve Hoffenheim’a atamadığı panenka penaltısından bahsederdik. Kaçırdığı penaltıya rağmen yaptığı hat-trick eşliğinde, son iki maçta 11 gol yerken aslında şanssız bir fikstür kurbanı olduklarını, Schalke’nin 04’ünü Hoffenheim’a yolladıkları paketin üzerine pul diye yapıştırarak kanıtlayışlarına methiyeler düzebilirdik. (Schalke: 4, Hoffenheim: 0)
Daha bitmedi.
(Rivayete göre) Oyundan çıkarken soyunma odasına gitmeye kalkınca “Babam gibi” dediği Klopp’tan baba azarı yiyen çocuğun küçük Emrah’a mı yoksa Nuri Şahin’e mi daha çok benzediğini oylamaya açardık. (Freiburg: 0, Dortmund: 1)
Ama bir türlü başlayamayan(?) bu yazıda bunların hiçbirinden bahsetmeyeceğiz.
Neden mi?
Tabi ki, 2 haftadır olduğu gibi, Pep aynı nedenden.
Wolfsburg’un Bayern’i ağırladığı maç 17. dakikada 1-0 olduğunda, “Acaba?” soruları sorulmaya başlanmıştı. Acaba Bayern yenilmezlik unvanını bu deplasmanda kaybeder miydi? Çünkü Wolfsburg sadece tabelada değil, her açıdan Bayern’e kafa tutuyordu. Adam adama savunmayla güçlenmiş öndeki prese Guardiola’nın ilk cevabı kaleci Neuer’i de oyuna katmak oldu. Sonra ortalarda (Müller’in arkasında) başı boş gezen Robben’i sağa, Shaqiri’yi forvet arkasına çekti. Tam biz “forvet arkası Shaqiri mi olurmuş?” derken, bütün bunlarla hiç alakası olmayan bir kornerden Bayern golü buldu. 1-1 Wolfsburg’un direncinden ve presinden bir şey götürmedi. Tam 1 saat Bayern’in istediğini yapmasına izin vermediler. Sonra Pep Guardiola aynı anda iki değişiklik yapıp klasik anlamda forveti olmayan Bayern’i fabrika ayarlarına geri döndürdü. Mandzukic ve Thiago oyuna girerken, aklı Pound-Euro paritesinde olan Kroos ve orta sahada izlenecek taç çizgisi olmadığını acı şekilde fark eden Shaqiri oyundan çıktı.
Bundan çok kısa bir süre sonra Wolfsburg’da “sadece 15 dakika” sürecek bir yağmur yağmaya başladı.
İlk damla… (1-2, Müller 63)
Birkaç damla daha… (1-3, Mandzukic 66)
Sonra da bardaktan boşanırcasına ( 1-4, Ribery 71) (1-5, Müller 78) (1-6, Mandzukic 80)

Haberin Devamı

HAFTANIN KARMASI
(4-4-2)
Bernd Leno (Leverkusen)
---
David Alaba (Bayern)
Höwedes (Schalke)
Madlung (Frankfurt)
Rafinha (Bayern)
---
Draxler (Schalke)
Alcantra (Bayern)
Müller (Bayern)
Hunt (Bremen)
---
Mandzukic (Bayern)
Huntelaar (Schalke 04)

HAFTANIN TAKIMI
Augsburg
Baş rolde hep Bayern’in olduğu bu diziye misafir oyuncu olarak dahil olup, muhteşem oyunculukla senaryoda kendine devamlı yer bulan o aktör gibiler. Geçen sezon “Freiburg: beklenmedik yolcluk” demiştik, bu sezon da Augsburg o beklenmedik yolculuğa çıkmış durumda. Olmaz ama bu iş böyle devam ederse Bavyera’da birbirinden çok farklı iki stattan Şampiyonlar Ligi Marşı yükselebilir.

Haberin Devamı

HAFTANIN YILDIZI
Klas Jan Huntelaar (Schalke)
Sağlam olduğunda 90’ların o efsanevi forvetlerine o kadar benziyor ki… anlayamazsınız! Beni en büyük çeken o nerden gelirse gelsin tek vuruşta uzak direği gören kafası, volesi, topuğu, sol ayağı, sağ ayağı… her şeyi. Gelin Dünya kupasında sağlam olması için dua edelim.

Haberin Devamı

HAFTANIN GOLÜ
Halil Altıntop (Augsburg)

Halil’i hiç bu kadar esnek görmediniz. Hem de hiç! Kendisine gelen topu ceza sahasının solunda sırtı kaleye dönük olarak ve arkasında rakip varken yarım bir röveşatayla uzak direğe yolladı. Barcelona’nın bir sonraki muhtemel kalecisinin fotoğrafı hiç bu kadar sanatsal çekilmemişti.