Erdem Koç

Erdem Koç

kocherdem@yahoo.com

Tüm Yazıları

9. HAFTA

Bu sezon 482 bin 495 adet kombine satın alan Alman futbolseverlerin, tüm zamanların satış rekorunu kırarken bir bildikleri varmış. Bundesliga’da bu hafta o kadar çok küçük çaplı futbol mucizesi yaşandı ki, anlatmak için belli bir bölgede kalmak imkânsız. Bu sebeple, yüz binlerce taraftar gibi biz de hafta sonu tren biletimizi alıyoruz ve Cuma akşamından hızlı bir Almanya turuna çıkıyoruz!

İlk durak Augsburg… Kendi evinde ligdeki ilk galibiyetini Bremen karşısında 7. haftada alan Augsburg, aynı tarifeyi Hamburg’a da uygulamak için kenetlenmiş durumda. Ancak, Van der Vaart ve manevi oğlu Son pek oralı değil. Perdeyi imza vuruşlarından biriyle Son açıyor. 63. dakikada ise sahneye Van der Vaart çıkıyor. Basketbolda bir point guardın boyalı alandaki arkadaşına yaptığı asist gibi topa bakmadan, rakibinin bacakları arasından ince bir pas bırakıyor ceza sahasına. Altı pasta topla buluşan Rudvens de yakın mesafeden smaç yaparcasına sert bir vuruşla işi bitiriyor. Augsburg:0-Hamburg:2.

Haberin Devamı

Ertesi gün yola devam ediyoruz. Freiburg’un karlı zemininde işler ters gitse çok farklı bir hal alabilecek maçı Dortmund tereyağından kıl çeker gibi 0-2 kazanıyor. Kar ve tipiden fazla rahat edemiyoruz ve hemen Mainz’a geçiyoruz.

Mainz-Hoffenheim karşılaşmasında tek “Adam” var… Adam Szalai! 3-0 biten maçın 3 gölüne de imzasını atıyor ve nerden bakılırsa bakılsın maçın adamı o oluyor. Milli takımımıza karşı da forma giyen ve 3-1 kaybettiğimiz maçta bir de gol atan Macar futbolcu, Bundesliga’nın bu sezonki ilk hattrick’ini yapan isim oldu ve bu ismin nasıl telaffuz edildiğini artık duymayan (!) kalmadı doğal olarak: “Şoloy”

Mainz Düsseldorf arası uzak. Fortuna-Wolfsburg maçının ancak ikinci yarısına yetişiyoruz. Neyse ki, ilk yarı 0-0 bitmiş ve maçın 5 golü de ikinci yarıda oluyor. Wolfsburg’un “kurt”ları ligin dibinde. Hocaları Magath’ı iki gün önce göndermişler. O Magath ki, bu takımı tarihindeki tek şampiyonluğuna taşımış bir kahraman Wolfsburg’da. İster otoriter deyin ister diktatör, geçinemedikleri hocalarını bir şekilde tahttan indiren Diego ve arkadaşları bir anda oynamaya karar veriyor ve 8 haftada sadece 2 gol atan takım, Düsseldorf’a kendi seyircisi önünde 4 atıyor. Özetle, bu maça kadar Wolfsburg’un yayına koyduğu dizinin adı “taht oyunları”ydı… maçtan sonra “kurtlar vadisi Düsseldorf”.

Haberin Devamı

Pazar oynanan maçlarsa Cumartesi’yi dahi gölgede bırakıyor. Biz Wolfsburg haftanın takımı oldu derken, Leverkusen gidip Münih’te Bayern’i yeniveriyor. Attıkları goller trajikomik. Lahm uzaklaştırmaya çalışırken Kiessling’in önüne bıraktığı top, 1-0’dan sonra Leverkusen kalesine girmemek için 77. dakikaya kadar direniyor. Mandzukic’in golünden sonra olanlar ise futbol tanrılarının bu hafta çok eğlendiklerinin kanıtı: 87. dakikada sağdan gelen ortayı kafayla kalenin soluna göndermeye çalışan Sidney Sam’in vuruşu iki metre yanındaki Boateng’in suratında patlıyor ve kaleci Neuer’i kontrpiyede bırakarak ağlara yuvarlanıyor. Kaleci olduğunu ısrarla vurgulama gereği duyduğumuz “kaleci” Neuer, beraberliği kurtarmak için Leverkusen ceza sahasının önünde hücum presle kazandığı topu, attığı çalımın(!) ardından ceza sahasına yolluyor; ancak bu epik sahne dahi Bayern’in bu haftaki kaderini değiştirmeye yetmiyor. Bayern Münih:1-Leverkusen:2.

Haberin Devamı

Dedik ya, futbol tanrıları bu hafta çok eğleniyordu Almanya’da. Haftanın son maçı için Hannover’e geçiyoruz. 22 maçtır kendi sahasında yenilmeyen Hannover’e… Bu sahada en son 1.5 yıl önce Mönchengladbach’a yenilmiş kuzeylilerin rakibi yine Gladbach. Tıpkı Düsseldorf-Wolfsburg maçı gibi, burada da ilk yarıda gol yok, ikinci yarıda tam 5 tane var. Ama bundan da enteresanı Hanover’in ikinci yarının başında 2-0 yaptığı ve cepte olarak gördüğü maçın 9 dakika içinde Juan Arango tarafından 3-2’ye getirilmesi. Venezuela’lı sol ayak 9 dakika içinde sol çaprazdan ceza sahasına “bir” şut, “iki” de serbest vuruş gönderdi… “üç”ü de gol oldu.

HAFTANIN KARMASI

(3-4-3)

---

Bernd Leno (Leverkusen)

---

Kjaer (Wolfsburg)

Subotic (Dortmund)

Brouwers (Gladbach)

---

Soto (Mainz)

Gentner (Stuttgart)

Diego (Wolfsburg)

Arango (Gladbach)

---

Szalai (Mainz)

Farfan (Schalke)

Arnautovic (Werder Bremen)

HAFTANIN TAKIMI

Bayer Leverkusen

Her ne kadar şans fazlasıyla yanlarında olsa da, 8 maçta 8 galibiyet alan ve ligi içerde dışarıda domine eden Bayern’i gidip Allianz Arena’da yenmek göz ardı edilebilecek bir şey değil. Biri Bayern’in bu gidişine dur diyecekti, o takım Leverkusen oldu.

HAFTANIN YILDIZI

Adam Szalai (1. FSV Mainz 05)

Macar futbolcu yukarıda da bahsettiğimiz gibi ligin ilk hat-trick’ine imza attı bu hafta. 3-0 biten maçta bütün gollerde onun adı vardı. Daha önce bir maçta iki gole dahi imza atmamış Szalai, bu gollerle beraber gol krallığında 8 gollü Mandzukic’in ardından 7 golle ikinci sıraya yerleşti.

HAFTANIN GOLÜ

Juan Arango (B. Mönchengladbach)

Gladbach’ın Venezuela’lı futbolcusu bu kategorinin müdavimlerinden. Bu hafta kolayca haftanın futbolcusu da olabilirdi. Hannover’e öyle bir frikik golü attı ki, kaleci Zieler’in serbest vuruşlarda kurdurması gereken baraj ve durması gereken yer konusunda bildiği her şeyi sorgulamasına sebep oldu. Bu golün 2-0’dan sonraki geri dönüşü tamamlayan 3. gol olması da cabası.