Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ankara’da yine görünen odur ki, Fenerbahçe’nin lig yarışmaları adına ciddiye alınacak bir A Planı yoktur

Futbol oyunu bir yerde garipliklerle de kol kola yaşayan taraflarıyla da vardır işte... Geçmiş hafta elinizi - kolunuzu sallayarak 7 sayı yakalarsınız, hemen önündeki oyunda ise gol kıtlığıyla yaşamaya mahkum bir 90 dakikaya kilitlenip kalırsınız.
Hiç “baraj şöyle yapılsaydı- Deivid daha dikkatli olsaydı”- veya - “Volkan yön değiştiren topta daha çabuk olabilseydi-” gibi kehanetlerde bulunmanın bir alemi yoktur. Çünkü futbol böyle bir oyundur işte...
Haaa, Fenerbahçe’nin yediği talihsiz sayıdan sonra apışıp kalması, ekibin çaresizlik görüntüleri içinde sahada dolaşıp durması çok tartışılır tabii... Alex’in ve Semih’in sihirli havalarından yoksun bir gece yaşamaları, Semih’in iki-üç pozisyonda son hareket sorunu içine sıkışması dünkü oyunun Fenerbahçe adına önemli sıkıntılarıydı muhakkak...
Gençlerbirliği’nin bulduğu “beleş gol”den sonra oyunu sarılıp ayağına kadar gelmiş puanları ciddi bir şekilde sonuna kadar kovalaması da muhakkakki doğaldı... Galip oynamanın avantajıyla tek top kullanmaları doğru ve yerli yerinde paslaşmalarla Fenerbahçe’yi sahada sık sık topsuz bırakmalarına ve galibiyet ibresinin Gençlerbirliği lehinde akışını sağlamaktaydı.
Tabii Gençlerbirliği’nin orta alanda özellikle Alex’e yakın bir alan markajı kurgulamaları ve defansif pozisyonlardaki kalabalık ve kararlı tavırlarıyla savunmaya hakimiyetleri dünkü üç puan kazançlarındaki dikkat çeken özellikleriydi.

Haberin Devamı

Volkan kurtardı!
Fenerbahçe özellikle orta alanda neden bu kadar etkisiz ve de tepkisiz kalır bir görüntüdeydi? Yanlara ve derin alanlara toplar uzatmak iyi de Gençler’in kümeler halindeki çıkışlarına hızla kapanma ve pres ağırlıklı markaj görevlerini kimler yapacak ki? Deniz-Deivid-Emre-Carlos gibi isimler sanki rakibi seyreder gibi ağır ve oyun disiplininden uzakta kalmaktaydılar. Yani kalede Volkan tüm dikkat ve çabuk düşünceleriyle donanımlı ve çok başarılı bir oyun çıkarmasa Fenerbahçe’nin Gençlerlirliği’nden fark yemesi işten bile değildi.
Fenerbahçe’yi yönetenler mukavele sonuna kadar Aragones’in yanında olduklarını beyan edebilirler. Kaptan Alex’ler Semih’ler hafta arası toplantılarıyla takımı moralize etmeye de çalışabilirler. Ancak Ankara’da yine görünen odur ki, Fenerbahçe’nin lig yarışmaları adına ciddiye alınacak bir A Planı yoktur. Ehh, ana haritası belli olmayan bir takımdan dün geceki zor duruma acil bir B planı nasıl yaratılabilir ki? Hele rakibiniz sizden çok hızlı düşünüp aynı çabuklukta oynama maharetlerini “toplu defans - toplu hücum resitali” halinde sergileme maharetleri içindeyse eğer.