Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe, Konya Torkuspor önünde özellikle ilk yarıda oynarken ne yaptığını bilen, organize atakların yerleşmiş planlarını yapmaya çalışan bir oyun şemasını resimlemekten hayli uzaklardaydı.
Sarı-lacivertli ekibin varlığı da yoklukları da Alex’in kafası ve ayakları içinde yaşıyor sanki... O ikinci yarıda oyuna girene kadar orta alanda Fenerbahçe varlığını yaratacak bir olgunluk ve futbol kalitesinden bahsetmek çok da zordu hani...
Cristian - Emre - Özer ve Mehmet Topuz, hiçbiri Fenerbahçe efsanesi yaratacak klasa ulaşamadılar hâlâ... Bir maçta iyi oynayan oyuncu ikinci maçta “dinleniyor” veya “saklanıyor” sanki... Dünkü daha ilk yarıda kolay geçmesi beklenen oyunda dahi Fenerbahçe Alex’in girişiyle turu garanti altına alıyorsa eğer bu hakikat koca Fenarbahçe’de zaten bir takım gerçekleri dökmüyor mu ortalara?
Bienvenu geceye ilk golüyle imzasını attıktan sonra ne kadar sevindi gördünüz... İkinci devrede bir çok son hareket hataları yapmasına rağmen iki gole daha imza atıp kendine gelmiş bir hava yaratmasına tüm Fenerbahçeliler sevinmiştir sanırız... Ancak bu sempatik ama uzun haftalar “rötarlı bir havada takılıp kalmış” oyuncu bakalım zorlu Manisa deplasmanında hangi kalitede bir oyuna imza atacak? O’nun hakkında iyimser düşüncelere dönebilmek için Manisa yarışması çok önemlidir...
* * *
İkinci yarıda Torkuspor sarı-lacivertli takımla başa baş ölçeklerde top koşturuyor, hatta gol pozisyonları açısından ünlü rakibinden daha fazla fırsatlar da yakalıyordu yarışmada... Ama ne zamana kadar... Tabii Alex kaptan girene kadar... Ayrıca Caner ve Stoch’un tempo yüklü çalışkanlıkları ile boğuşmak Konya’yı oyundan düşürüyor ve sarı-lacivertli ekip Alex’le birlikte turun kapılarını kolayca açmaya başlıyordu.
Yukarıda Fenerbahçe’de futbolun Alex üzerine kurulu bir dünya olduğunu vurgulamıştık... Dün yine “attığı golün üstüne yatmaya” uğraşan sarı-lacivertli ekibi kaydettiği golle rahatlatıp turu garantiye alan isimdi Alex kaptan... Bakalım bu “tek adama” dayalı sistem ne zamana kadar yürüyecek ve Fenerbahçe’nin yüzü gülmeye devam edecek?