Deplasmanların puan hovardası Fenerbahçe dünkü oyunda nasıl da esip gürlemekteydi Gençlerbirliği’ne karşı...
Çünkü Gençlerbirliği önünde sergilediği hırs ve maçı sahiplenme arzuları deplasmanlarda hiç de gözlere batıcı olamıyordu Fenerbahçe’nin... Gençler’in erken yediği gol bir şok gibi geldi Ankara takımına... Fenerbahçe’nin kazanma bütünlüğü içinde Stoch’un müthiş temposu ve sol kanattaki hareketleri tersine geliyordu nedense Gençlerbirliği oyuncularının... Sarı-lacivertli takımın gol alanlarındaki iş bitirici hareketleri ve Alex’in gerçekten “futbolun mimari” tariflerine girecek top kullanma zekaları dün Ankara takımı adına işlerin kötü gideceğinin net işaretleriydi sanki... Ayrıca Stoch’un ilk golden sonraki kısa mesafeli alanlarda baş döndürücü çabukluğu ve ters oyunu da misafir takımı şaşkına çevirmekteydi adeta... İlk 45’in 3-0 bitmesinin anlatımı da sonucun farka gideceğinin belirtileri de Alex kaptanın ve Stoch’un ateşleyici çıkışlarından dikkatle izlenmekteydi.
Son zamanların soluk isimlerinden Mehmet Topuz bile dünkü tempo ve pas zenginliğinin patron isimlerindendi. Onun bu canlılığı, çabukluğu ve top kullanma titizliği sağ kanada hayat getiriyor, hem Gökhan Gönül zorlanmadan oynuyor hem de Sow ve Alex gibi isimler rahatlıkla top ve pozisyon kovalama özgürlüğü ile oynuyorlardı... Ayrıca Emre’nin sakin görünen ancak kazanılan farka çok etkili olan mükkemmel üslubu da dünkü sonucun ateşleyici unsurlarından bir diğeri idi.
Yani Fenerbahçe dünkü oyunu “ya kazanmak ya kazanmak” için çıkmıştı sahaya... İşte bu oyunda böylesine bir kenetlenmenin ahengiyle tamamlarsanız yarışmayı, normal veya farklı sonuçlar da olsa kazanmanız doğal olur sonunda....
Stoch’un enfes vuruşuna ve attığı gole her türlü övgüyü yağdırabiliriz... Ancak bu gözkamaştırıcı sayı kadar önemli olan kaptan Alex’in kornerden kaldırdığı toptaki mükemmel mühendislik anlayışını ve teknik zerafetini dikkatle izlemeliyiz. Stoch’un fizik yapısını, kendi vücut ekseni etrafındaki dönüş tekniğini geçmiş çalışmalarda okuyup ezberlemiş sanki Alex usta... Kornerden kaldırdığı o toptaki “alda at” uzmanlığına bize göre “şapka çıkarmak gerekir”... Ancak maçtan hemen önce yayıncı kuruluşun yorumcusu “Alex karşıtı gevezenin” yıllardır sürdürdüğü “zevzek” görüşlerine de ağır bir cevap oldu Alex’in dünkü yaratıcılığı sanırız... Ehhh ne yaparsınız ki, “futbolu yıllarca seyretmiş ancak hiç denememiş”lerden yorumcu ve yazar yaratmaya çalışırsanız işte böylesine “çelişki çukurlarına” düşüp çıkarak çalışmak zorunda kalırsınız...