Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fırtına gibi bir 90 dakika oynandı, Medical Park Antalyaspor ile Bursaspor arasında... Son yılın şampiyonu ve bu sezonun yine zirvesinde oturan Bursaspor, Antalya'da pek de beklemediği bir direniş ile karşılaşmaktaydı. Şifo Mehmet çok da iyi okumuştu Bursaspor'un oyunda tempo yaratma şifrelerini. Orta alanda çabuk düşünüp - çabuk oynayan Bursaspor'un bu çok önemli meziyetini amansız pres harekâtlarıyla bozan Antalya, ani çıkışlarla da çifte gol sayısını yakalıyor ve tam bir bayram havası doğuyordu sanki kırmızı-beyazlı tribünlerde.
Evet Ertuğrul Sağlam biraz da gafil avlanma durumu yaratan ilk 45'in ardından hayli düşünceli bir şekilde iniyordu soyunma odasına.
* * *
Bu deplasmanda pabucun pahalı olduğunu anlayan Bursaspor biraz da soyunma odası ikazlarının sonucu olsa gerek ikinci devreye çok daha sıkı ve süratli bir tempo koyuyor ve yarattığı havanın sonunda Ali Tandoğan'ı kaybetmek pahasına da olsa ilk sayıya bileğinin hakkıyla ulaşıyordu... Doğrusu ya iki yerli hocamızın talebeleri de yandaşları adına gurur verici bir mücadeleyi sergiliyorlardı sahada.
Tribünler, iki takımın da bir o kalede, bir bu kalede gidip, gelen hücum çıkışlarını keyifle izlerken, savunmalar kapanma ustalıkları sergiliyor, orta alandaki top kapma yarışları, oyunun kalitelerini daha renkli bir halde süslüyordu sanki. Yarışma beraberliğe bağlandıktan sonraki tatlı sertlikleri de normal karşılamak gerekir bizce. Öyle ya Bursaspor liderliği sürdürmek istiyordu, Antalyaspor ise puan toplamak adına ligdeki varlığını korumak anlayışına kilitlenmişti.
Olmadı, olamadı işte. İki takım da üç puanlık tılsımlı gol sayısını bulabilmek için su gibi alın teri döktüler sahaya. Ama olmazsa olmuyor futbolda. Oyunun heyecan dalgaları iki tarafın sevdalılarını mutlu ediyorsa eğer o zaman yarışanları da, yarıştıranları da alkışlamamız gerekmez mi?