Futbolsuz günlerde zaman geçmek bilmiyor. Hele siyaset arenasındaki keşmekeş durum da üstüne bindirince insan futbol topuna çevirmek istiyor sürekli kafasını.
İsviçre ve Avusturya’da geçen onurlu günler, bu yılki yaz mevsiminin en serinletici ve dinlendirici özelliği oldu Türkiyemiz adına. Şimdi gözler yeni açılan futbol sezonunun gündeminde gezinmeye başladı. Geçen yıl şampiyonluğu kıl payı elinden kaçıran Fenerbahçe transferde yine manşetlerde... Futbolcudan önce teknik adamını Aragones gibi bir flaş isimle yenileyen sarı-lacivertli yönetim, arkasından Güiza gibi bir gol makinesini ile Emre Belözoğlu gibi yerli bir virtüözü renklerine bağlayarak yeni senedeki hücum gücüne pırıltılı güçler kattı... Bu arada Aurelio’nun gidişi ise Fenerbahçe’ye nelere mal olacak? Bu sualin cevabını da önümüzdeki zamanda birlikte tespit edeceğiz.
Doğru tespitler
Burada bizim gelmek istediğimiz nokta Aragones’in Fenerbahçe için ne ifade ettiğidir. Ve bu saygın ismin Fenerbahçe kadrosundaki ön teşhislerinde ne denli haklı olduğudur. Yaşlı kurt, takımı tanımak adına işe başlarken geçen mevsimin tüm kasetlerini titizlikle incelemiş ve ilk doğru teşhisi gazete sayfalarına ve TV ekranlarına inmiştir; “Bu takım neden bu kadar yavaş oynuyor.”
İşte hocanın hastalığın teşhisindeki en isabetli görüşü budur. Sonrasında Avusturya kampı devamında oyuncuları daha yakından tanımaya başlamış ve Maldonado için kendisine kulüp bulması işaretini vermiştir. Buyrun sizlere mükemmel bir ikinci doğru tespit. Sonrası çalışmalarda ise gözlere erkenden yapışan başka bir gerçeklik ise, Avusturya’daki antrenman maçları olarak kabul ettiğimiz oyunlarda ve önceki gece Ukrayna takımı ile oynanan karşılaşmada Alex ve Roberto Carlos’un doksan dakikanın tamamına yakınında oynamaları ve bu idman maçlarının en göze batan ve çalışan isimleri olmalarıdır.
Bir futbol uleması
Aragones usta herhalde en zayıf olan noktayı yani disiplin eksikliğini yakalamış ve işine en doğru noktadan başlamıştır. Başta Alex ve Roberto Carlos olmak üzere tüm takımın da hocanın bu ciddiyetinden yola çıkarak erken iş başı yapmaları, doğrusu Fenerbahçe’de işlerin düzeleceğinin tek sevindirici işaretleridir.
Hele Kezman konusunda tavrını erken koyarak “ben bu oyuncu ile yola çıkmam” mesajını vermesi Aragones’in ne denli bir futbol uleması olduğunun en açık ve net belgesidir. Çünkü hoca sezon içinde başına dert açacak tüm virüsleri tek tek tespit edip tasviye etmektedir. İşte futbolda ustalık budur ve sarı-lacivertli ekipte bizlerin de yıllardır yazıp durduğumuz yanlışların değerlenmesi, Aragones gerçeğinin harekat planları ile birebir örtüşmektedir. Ayrıca hocayı yaşlı bulup DEDE lakabıyla küçük göstermeye çalışanlar bilmelidirler ki, akıl yaşta değil baştadır. Bir de “ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” yorumlarını hiç unutmamaları gerekmektedir. Öyleyse bu sezon bayağı keyif veren bir Fenerbahçe seyretme şansımız olacaktır ki, bu da her renkten futbol sevdalıları adına hayli sevindiricidir.