Yine bir ilk yaşanmaktaydı Kadıköy’de... “Bayanlar gecesi” olarak da yorumlanacak dünkü kıyasıya yarışmada Fenerbahçe’nin 12. gücü olarak hanım ve çocukların doldurduğu tribünlerdeki tezahürat ayrı bir “nezaket ve nezahat havası” taşıyordu bu çok özel gecenin gündemine...
Dünkü olağanüstü mücadelenin son dakikasına kadar müthiş bir tribün desteğiyle oynayan Fenerbahçe’ye çeşitli defansif ve ofansif pozisyonlardaki sert oyunuyla adeta kan kusturuyordu Manisaspor... Sahanın her bölgesinde amansız bir “pres harekatı” ile sarı - lacivertli oyuncuları adeta kelepçe altına alan Manisaspor’un hocası Kemal Özdeş’in bu taktiği kendisine göre doğruydu da özellikle Fenerbahçe’nin kaptanı Alex’e yapılan ikili-üçlü makaslamalardaki “gaddarca tavırlar” acaba Özdeş’in biraz da “çaresizlik içindeki çare” tenbihleri değil miydi dersiniz oyuncularına?
Fenerbahçe iki günde bir lig maçı oynama zorunluluğunun zorluklarını yaşamaktaydı çok renkli 90 dakikada... Dia’nın golünde yaptığı çok başarılı hareketin dışında, Caner ne oynuyordu ki dünkü yarışmanın bütününde... Gökay için genç deyin, “zaman tanımak lazım” diye düşünün, siz bilirsiniz... Ama ayağına gelen sayısız rahat topu bilinçsizce rakibe aktaran bir şaşkınlığın asla yaşı veya mazereti olamaz Fenerbahçe forması ile dolaşan oyuncunun... “Olacak çocuk daha 10 yaşlarında belli olur”... Dileriz Fenerbahçe’nin sakatlık koğuşundaki iyileşmeler acilen gerçekleşir de Aykut hocalı Fenerbahçe ideal kadrosu ile devam etmek gerçeğine kavuşur bu yılki lig yolculuğunda...
Lugano gitti, Fenerbahçe defansında yiğitlik bozuldu. Bilica’nın bu zamanlama bilinçsizliği ile işler nereye kadar iyi gidebilir ki bu sezon... Zaten kalede Volkan olmasa sarı-lacivertli kadroda işler daha ilk haftalarda karışırdı. Tamam Fenerbahçe’de lig başından beri yani tam üç haftadır orta saha yok. Yani gol alanlarına gereken ince paslar hiç çıkmıyor. İyi de Semih’in de bu kadar yetersiz ve yaratıcılıktan uzak kalışı ilk on birlerde oynamasına rağmen “can sıkıcı bir durum değil mi?”... Yani, Alex yoksa işler kötü sarı-lacivertli ekipte... Manisa da bu hakikatı iyi bildiği için sürekli onu kovalattı Kadıköy’de...Yoksa 10 kişi kalmasına rağmen kendi sahasından puan çıkarmanın bir başka yolunu bulabilir miydi Kemal Özdeş hoca...
İtiraf edelim ki tam 60 yıldır futbolun türlü çeşidi ses yoğunlukları ile dolup taşmıştır kulaklarımız... Ama dün gece ilk kez 40 küsur bin bayan ve çocuğun yarattığı coşku dolu ve pek sevimli müziksel armonileri rüyadaymış gibi hissettirdi bizi bizlere...
Özetlersek, tribünlerdeki “BAYANLAR GALASI” onlar için hüzünle bitmiş olabilir, ancak dünkü varoluşlarıyla hem Fenerbahçe camiasını hem de tüm ülkeyi öylesine mutlu ettiler ki...