Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe, Galatasaray’la 100 yılın derbisini oynarken, sahadaki sakin ve kontrollü futboluyla sonuca gitmesini bilen tarafıydı tarihi yarışmanın.
Sarı-lacivertli 11’de önce Daum’un doğru tertip başarısını maçın vitrinine koymalıyız... Son haftaların en silik ismi Santos’un yerine Vederson’la başlaması çok yerindeydi önce. Sonrası Kazım’ı uç adamlığa almak ve Güiza’nın ne yapacağı bilinmezliğinden kaçınmak ikinci bir doğru Daum teşhisiydi sarı-lacivertli ekipte... Mehmet Topuz’a geleceğin yollarını açmak adına forma vermek de yine Daum ustanın adil kararıydı doğrusu. Bir iş başından gerçekçi olarak ele alınırsa sonuç ne kadar doğru çıkıyor, bu hakikati de dün net olarak hepimiz gördük işte...
Fenerbahçe’nin sahada tartışmasız bir tertiple yer alması, sarı-lacivertli kadronun gerçek futbolunu sergilemesi imkanını doğuruyordu ki, işte takımın dün sahada kurduğu hakimiyet ve oyun alanının her bölgesine yaydığı pres-paslaşma-yardımlaşma dengeleri gibi olumlu gösterilerin yaratıcılığını doğru 11 teşhisinden kaynaklanıyordu.
Fenerbahçe’de, Alex faktörünün neler ifade ettiğini cümle alem biliyor artık. Adam gerçek bir sihirbaz. Riske girmeden pozisyonun gereğini yapıyor. Can alıcı paslar da onun ayağında hayat bulup canlanıyor. Goller de Alex’in beyninden doğuyor, şekilleniyor. Eh böyle bir oyuncunuz varsa sırtınız sağlam anlamı çıkmaz mı ortaya?
Cim-Bom’a gelirsek... Başta Rijkaard’ın, Fenerbahçe’yi inceleme işlemlerinde hata yaptığı açıkça ortadaydı... Defansif özürlerini bile bile Galatasaraylı savunmacıları ve orta alandaki isimleri hep öne oynatmayı düşünüp, Fenerbahçe gibi bir takımın hücuma gelişlerini hafife almaları kocaman bir kenar yönetim kabahati değil miydi? Gökhan’la, Servet’in, defansın göbeğinde uyumsuz ikili olarak haftalardır görüntü verdiğini Rijkaard göremiyor mu? Bu iki futbolcu sıkışık anlarda yapılması gerekenleri kesinlikle aynı tespitle yorumlayamıyor. Öne çıkışlar ve dönüşlerde doğru noktalara kapanmak konusunda da düşünce anlayışları uyumsuz.
Eh böyle bir zaaf devam ettikçe Galatasaray savunmasında işler iyi gidebilir mi? Ayrıca geçmiş maçların kolay haftalarında Arda - Baros - Kewell - Nonda - Elano - Keita gibi star isimler ortalığı gol furyası ile renklendiriyorlardı. Peki bu ünlü jokerler dün neredeydiler? Söyleyelim... Hepsi orta alan ve kanatlardan gelecek toplarla armut piş ağzıma düş kolaycılığının hayalleriyle geçiriyorlardı değerli zamanlarını... Dün zor ve dişli bir rakibi görünce hepsi beyaz bayrak çekmeyi yeğlediler derbide.
Neyse ki Kazım çalışkanlığına rağmen inanılmaz pozisyonları fileler yerine dışarıya postaladı. Neyse ki son anlarda oyuna giren Güiza beleş golüne karşın birçok bomboş pozisyonda mazideki beceriksizliğini devam ettirdi de sarı-kırmızılılar farklı yenilgiden kurtuldu... Ancak 100 yıllık iki arkadaşın sonucu ne olursa olsun saygın yarışları ufak tefek tatsızlıklar dışında olaysız ve saygınlıklarla sona erdi de işin bu yanına hep birlikte çok sevindik doğrusu.