Ligin zirvesinde fırtınalı haftalara girildiğinin hesaplarını iyi yapmış bir Galatasaray anlayışı vardı dün gece Ali Sami Yen’de...
Erken gelen golün morali ile de yarışmayı sahiplenen sarı-kırmızılı ekip orta sahada kalabalık oynamaya çalışan Ankaragücü’nün oyun planlarını uzun ve kontra paslarla aşmayı ısrarla deniyor, oldukça başarılı hücum çıkışları ile de daha ilk yarı aradığı üç puanın sayı anahtarlarını kolayca ele geçiriyordu...
Ankaragücü orta sahada kısa paslarla oyun kurmaya gayretlenirken, Cim-Bom defansı sağ çizgide ve sol kulvarda hareketlenmiş Mustafa, Keita, Caner gibi geniş düşünen oyuncularına sürekli toplar uzatıyor ve Galatasaray orta alandaki Ankaragücü’nün “kalabalık oynama trafiğine” fazla takılmadan sürekli yükleniyordu rakibin defansif gayretlerine...
Bu arada Sabri’nin sağdan yaptığı çabuk ve sağlıklı bindirmeler Galatasaray’ın sağlıklı futbol anlayışındaki en göze batan yanı oluyordu bizce... Ayrıca bir zamanların hırçın Sabri’si yok olmuş, yerine zarif olma peşindeki bir “centilmen adam” doğmuş sanki... Servet sarı-kırmızılı takımın “komando” ismi adeta... Vücudunun her zerresini pozisyonlara sürmekten çekinmeyen bu fedakâr oyuncudan ders alması gereken öylesine futbolcu namzedi gencimiz var ki Türk Futbolu’nda... Bu arada Neill isimli Avustralyalı da benim favori yabancı oyuncum bu yıl... Adam eksiksiz görev yapıyor. Sanki yıllarca Galatasaray camiasının içinde doğmuş, büyümüş gibi... Helal olsun... Profesyonellik ve küresel insan olma fikirleri, Neill’in kafasında yoğrulmuş sanki...
Bu arada Elano gibi bir “futbol editörü” edasıyla kafasını ve topu kullanan bir üstad vardı dün geceki galibiyette. Jo, Cim-Bom’da oynadıkça açılacak gibi. Topla arası çok iyi. Bire birlerde rakiplerini kolayca uyutacak fiziksel yorumlara çok yatkın... Ama benim favori ismim Keita tabii sarı-kırmızılı formada... Onun kullandığı vücut dili ve dalgalı deparları rakipleri çok korkutuyor. Bu oyuncunun stili bambaşka... Gelecek sezon da çok daha büyük işler yapacağı düşüncesindeyim.
Tabii Barış, Mustafa Sarp’ın fiziksel coşkuları da çok şeyler katıyordu dünkü oyunda Cim-Bom’a...
Demek istediğim şudur dostlar; Galatasaray’ın dün geceki net galibiyeti ve üç puan getirisine rağmen takımın istenen harmoniye henüz kavuşamadığı da ortadadır. Ancak bu takım birlikteliğini devam ettirip Baros ve Kewell’ın da formalarına kavuşmasıyla bu Galatasaray çok can yakmaya devam eder. Ve esas gelecek yıllarda çok daha havalanır ve uçar. Sevenlerine ve de sevmeyenlerine duyrulur.