Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye ve Hollanda, milli formaları içindeki eskimiş oyuncuların yerine yeni isimler arayışı içindeydiler dünkü özel müsabakada.
Özellikle Milli Takımımız, Almanya ve Azerbaycan önündeki şok yenilgiler sonrası öyle bir gençleşme harekatına hem gelecek zamanlar adına hem de 2012’deki gruptan çıkış mucizesinin takibi açısından adeta zorunluydu. Bütün bu gerçekler açıkça ortada. Yalnız Milli Takımımız’ın dün Hollanda önünde de olduğu gibi defansif ağırlıkta bir anlayışa doğru özellikle ilk yarıda ezilip - büzülmeleri oldukça can sıkıcıydı... Nedense bu ezeli bir hastalık milli formamızda. Zaten mazide bıraktığımız ve kazandığımız önemli maçlara bakarsanız ne zaman orta alanda tutunup, cesaretle çıktıysak bu maçlar hep lehimize bitmişti.
* * *
Dün gece de öyleydi. İkinci yarıda yine bireysel hatayla yediğimiz gol sonrası birden bire orta alanda daha ciddi top kullanıp, karşı ataklara çıkmaya başladık. İyi de bu cesaretli harekata geçmek için ille de gol yemeyi beklemek mi gerekmekteydi?
İkinci yarıda Kazım, Burak ve Engin’le yakalayıp, enayice kaçırdığımız gol pozisyonları yine de Milli Takım’ın hücum ağırlıklı bir tempo yakalaması sonucunda doğmaktaydı. Kazım’ın sol ayağıyla dışarı attığı gol sayısında, gözleriniz mi yaşlanır yoksa kahkahalarla gülmek mi gerekir takdiri sizlerin olsun...
Özetle ay-yıldızlı kadronun yenilenme çalışmalarını saygı ile selamlamak lazım. Ancak Avrupa’da eğitim almış yeni gençlerle bizdeki bozuk düzenin içinden yetişip, alnının akıyla milli formaya ulaşmış layık isimleri harmanlamak ve ortaya komple bir bütünlük çıkarmak elbette zaman işidir.
Dileriz işler iyi gider de 2012 elemelerinde bir mucize yaratarak devam edebiliriz milli forma yolculuğuna.