Galatasaray takım içindeki eksilerini, artıya çevirmeye çalışarak lig yarışmasında yoluna devam ediyor
Ali Sami Yen’de Galatasaray sahadaki rakibi Diyarbakır’ı zorlanmadan yenerken, oyun formatı ve komple takım kavramları açısından hiç de göz alıcı olgular getiremiyordu oyunun gündemine.
Rijkaard’ın gelişi, takımdaki şöhretli yabancıların varlığı, yerli futbolcuların oyuna katkıları neden bir bütünlük halinde yeşerip, yücelemiyordu ki, takımın ligdeki yolculuğunda ?
Savruk Diyarbakır hücumlarında bile sarı-kırmızılı defans dağınık ve birbirinden kopuk hamlelerle rakibi karşılamaya çalışıyordu. Yani savunma asla kendinden emin değil. Orta alandaki pas organizasyonları ise haftalardır olduğu gibi dün de anlamlı ve Galatasaray’a yakışır teknik çizgiler kalitesinden oldukça uzaklardaydı. Ayhan, Cim Bom’da tam bir orta saha uzmanı. Olağanüstü top kullanma özelliklerine sahip... İyi de, niçin haftalardır ilk 11’de değil?
Gol furyası halinde geçen bir maçta yukarıdaki yorumlar hoş görülmeyebilir. Olsun, dost acı söyler demişler. Biz, dört gollü sonuca rağmen gördüğümüz teknik eksileri belirtmeyi doğru bulanlardanız. Keita sağ kulvarda iki klas ortayı erken zamanlarda yaratınca Baros’un kolay kafa vuruşları ile gelen erken sayılar Cim Bom’u az da olsa stres havasından çekip çıkarıyordu. Ancak bu gollerde kaleci Metin Aktaş’ın hamle dışı kalıp, Baros’un gollerini sadece seyretmesi de Diyarbakır’a hiç yakışmıyordu...
Bu arada Cim Bom’un tribünlerdeki protesto kargaşaşı da büyük taraftara yakışmıyordu doğrusu. Öyle ya, takımını sahiplenip işlerin yoluna girmesini desteklemek varken, ligde matematiksel sonuçlar daha yerli yerine oturmamışken, Galatasaray gibi bir marka takımdan desteği çeker gibi bir hava yaratmak kabul edilebilir bir yanlış mıdır Allah aşkına?
Evet, Galatasaray takım içindeki eksilerini, artıya çıkarmaya çalışarak lig yarışmasında yoluna devam ediyor. Dünkü farklı sonuçla gelen üç puana sevinip gelecek haftalarda zirvede olacak yeni zelzele gibi sonuçları dikkatle izlemek gerekir bizce Galatasaray adına.