Fenerbahçe, oldukça korkulu olan Manisa deplasmanında mükemmel bir takım birlikteliğinin bütünlüğü içinde ateşliyordu yarışmayı...
İlk dakikalarda atlatılan karşılıklı gol pozisyonları ötesine sarı-lacivertli ekip kolayca sıyrılıp çıkıyor, defans bloğu, orta alan isimleri ve golcü futbolcular oyun alanının her bölgesini arşınlayarak eksiksiz görev başındaydılar.
“Çabuk düşünüp, çabuk top kullanma meziyetleri” futbol oyununun en alfabetik gerçeğidir. Bu konudaki parlak görüntüler dünkü Fenerbahçe’nin 90 dakikalık mesaisinde sahanın her bölgesini sarıp sarmalamaktaydı. Bu arada Mehmet Topuz’un, Aykut Kocaman’ın kendisinden, “sabırla beklediği patlamasını” Trabzon maçında başlatıp dün de güzellik dolu top kullanışları ve pas zenginliğiyle perçinlediğini düşünmekteyiz.
Fenerbahçe de bu deplasmanı kazanmanın şampiyonluk yolculuğu adına “olmazsa olmaz” bir yarışma içinde olduğunu çok da farkındaydı doğrusu. Alex’in penaltısıyla gelen beraberlik sonrası sarı-lacivertli ekip daha da hızlanarak vites çoğaltıyor, Semih’in kale çizgisi üzerindeki şanssız pozisyonu, direklere çarpan toplardaki heyecan dalgaları tüm tribünleri ve ekran bağımlılarını heyecan fırtınaları içine alıyor ve Manisa’da “göz kamaştırıcı bir futbol yarışması” bütün ihtişamıyla yaşanıyordu.
Cristian’ın dünkü samimi uğraşları, Andre Santos’un bölgesindeki oyun ciddiyeti, Niang’ın fizik gücü ve futbol meziyetleri ile her hafta daha da Fenerbahçeli oluşu, tabii Emre’nin hem defansa hem hücuma katkılarıyla ortaya koyduğu “çifte hizmet” ile Mehmet Topuz’un gençliğine ve Fenerbahçe formasına çok yakışan pozisyon yaratma ustalıkları dünkü 90 dakikanın “manşet”e alınması gereken gerçekleriydi.
Defanstaki ufak defek hataları normal kabullenmek gerekir. O’nun yanında Manisalı hücum adamlarının da ligimizdeki en acar ve yaratıcı isimlerden olduğunu unutmamak lazımdır. Alex yazının nerelerinde derseniz onun artık Fenerbahçe için “ilahi bir futbol markası” olarak yorumlanması zamanı gelmiştir. Oyunun elektronik beyni gibi çalıştı dün... Orta alandan çıkardığı enfes pasları seyretmek gerçekten büyük şans futbolseverler için...
Özetlersek, dünkü sonuçla artık Fenerbahçe’nin şampiyonluğa ortaklığı ve Aykut Kocaman hakikatı tartışılmaz noktaya gelmiştir.