Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Afrika’daki 2010 Futbol Şöleni henüz beklenen kalite kıvamına ulaşmış değil.
Ehh, kolay da değil hani. 8 gruptan 16 takımın futbol oyununu beklenen heyecan çıtalarını yükseltmesi adına adeta “ayak bağı” oluyor şampiyonada...
Tüm düşünceleri gol yememek üzerine kurulu. Bazen yakaladıkları ani kontrataklar ve sürpriz pozisyonlara bel bağlayıp kupada kolayca “sükse” yakalama peşindeler.
Dün Nelson Mandela Stadı’ndaki Portekiz - Fildişi Sahilleri oyunu da yukarıdaki düşünceler çizgisinde oynanmaktaydı adeta... Portekiz orta alanda topla oynaşmayı sanki bilerek Fildişi oyuncularına bırakıyor, bu arada “Deco-Ronaldo ve Danny” kişisel yaratıcılıklarından medet umuyorlardı golü ve galibiyeti yakalamak için. Özellikle Deco’nun sayısız springleri Fildişi defansını dağıtıyor ancak savunma kalabalığı içinde çokça kez yalnız kalan Deco’nun şahsi gayretleri fiziki güçleri çok yüksek zenci oyuncuların adalelerini aşmaya yetmiyordu.
Bu arada Gervinho ve Drogba’nın ikinci yarıda yakaladıkları korkulu pozisyonlardan gol çıksa Portekiz’in Mandela çimeninden başı eğik olarak ayrılmaları gayet normal olurdu.
Yağmur ve vuvuzela gürültüsü içinde geçen zaman arasında düşünüyor insan... Vuvuzela isimli uzun borularla yaratılan gürültü ile maçları seyreden dünya insanlarına Afrika kıtasının ızdıraplarını mı haykırıyor siyahi seyircilerle dolu tribünler, yoksa FIFA ve UEFA’cıların kulakları özel susturucularla mı tıkalı, ne dersiniz?